|
Boğaz’a köprü, Keban’a baraj, demir ağlar ve özgür gökyüzü hayali: Nuri Demirağ

Mühürdarzade Nuri, 1886 yılında Sivas Divriği’de dünyaya geldi. Babası Sorgu Hâkimi Ömer Bey’i 3 yaşındayken kaybetti. Divriği Rüştiyesinde eğitim aldı ve 17 yaşında çalışma hayatına atıldı. Memuriyet sınavını kazanarak Kangal Ziraat Bankası’nda memur olarak göreve başladı. 1 buçuk yıl sonra aynı bankanın Koçgiri şubesine tayin edildi. Bu bölgede halkın kıtlıkla karşı karşıya olduğunu ve tefecilerin zulümlerini gördüğü için küçük bir memur olmasına rağmen harekete geçti. Ziraat Bankasının hazineye ait ayniyat ambarlarının dolu olduğunu gözlemledi ve bunların halka dağıtılmasını teklif etti. İzin gelmesini beklemeden sorumluluğu üstlenerek zahireleri uygun fiyata halka dağıttı. Hakkında açılan soruşturma sonucunda ceza beklerken takdir gördü.

1911 yılında İstanbul’a gelerek Maliye Nezareti Varidat Memurluğuna terfi eden Mühürdarzade Nuri, 8 yılın sonunda müfettişliğe kadar yükseldi. Ancak bu günler mütareke günleriydi ve İstanbul işgal altındaydı. İşgal güçlerinin bir devlet memuru olarak kendisine yaklaşımlarından rahatsız olduğu için memuriyetten istifa etti. İlk işi ticarete atılarak ‘Türk Zaferi’ ismini verdiği sigara kağıdı üretimine başlamak oldu. Yabancıların tekelinde olan piyasada büyük ilgi gören ilk yerli sarma sigara kağıdı girişimi sonrası kazandığı paralarla daha büyük adımlar attı. Cumhuriyetin ilanından sonra Osmanlı döneminde başlayan demir yollarının tamamlanması, çoğaltılması ve birbirine bağlanması atılımına destek verdi. Yabancı inşaat firmalarının tümünden daha uygun teklif vererek Samsun-Sivas Demiryolu Hattının ilk 7 kilometrelik kısmının ihalesini kazandı ve büyük bir başarıyla tamamladı. Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hatlarını da kardeşiyle birlikte 1 yılda tamamlayarak bin kilometrenin üzerinde ray döşeyen Mühürdarzade Nuri’ye, Demirağ soyadı verildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Demiryolu Müteahhidi olan Nuri Demirağ, inşaat işlerini çeşitlendirdi ve ülkenin sayılı zenginlerinden biri haline geldi. Bursa'daki Sümerbank Merinos fabrikası, Karabük'te bulunan Demir Çelik fabrikaları, İzmit Selüloz Fabrikası, Sivas Çimento fabrikaları ve İstanbul Hali binası onun tarafından inşa edildi.

Her zaman ileri görüşlülüğü, cesareti ve dikkat çeken projeleri ile öne çıkan Demirağ, İstanbul Boğazı'na köprü yapılmasını ilk projeleştiren kişiydi. 1931 yılında tamamladığı proje için yurt dışından uzmanlar getirmiş, San Francisco'da bulunan Golden Gate Köprüsünü yapan firma ile anlaşmaya varmış, Ahırkapı-Salacak arasına kurulacak; 8 ayağı karada, 10 ayağı denizde bulunan hatta üzerinden arabalar dışında tren de geçmesi için ortasında bir demiryolu bulunacak çağı aşan proje için kolları sıvamıştı. Proje, dönemin Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından çok beğenilse de hükümet tarafından reddedildiği için hayata geçemedi. Bir diğer hayali olan Keban Barajı projesi de aynı zihniyet tarafından engellendi.

Çeşitli iş kollarında yerli ve milli girişimlerle bağımsız Türkiye hayalini destekleyen Nuri Demirağ’ın asıl hayali ise göklerdeydi. 1936 yılında Beşiktaş İskelesinin yakınında Tayyare Etüt Atölyesini kurdu. Daha sonra büyük bir fabrikaya dönen bu alanda ND-36 ismini verdiği Türkiye’nin ilk tek motorlu yerli uçağını üretti. Sipariş edilen uçakların sayısı artınca deneme uçuşları için bir tayyare meydanı yapmak üzere Yeşilköy'deki Elmas Paşa çiftliğini satın aldı. ‘Gök Stadyumu’ isimli Türkiye’nin ilk sivil hava meydanına bir de ‘Gök Okulu’ kurarak uçak üretimi ve havacılık eğitimleri verilmesini sağladı. Bu okullarda 300’e yakın pilot yetiştirildi. İlk yerli paraşüt de aynı yıllarda onun tarafından üretildi.

1938 yılında bir atılım daha gerçekleştirerek Nu.D 38 isimli çift motorlu yolcu uçağı üretti. Uçak, Dünya Havacılık Otoritesi tarafından ‘A sınıfı yolcu uçağı’ kategorisine kabul edildi. Gök Okulu’nun ilk mezunlarından Nuri Demirağ’ın oğlu Galip Demirağ’ın kullandığı tamamen Türk yapımı ilk uçak 1941 yılında İstanbul’dan Divriği’ye uçtu. Bu başarılar yabancı sermaye ve onların ülkemizdeki temsilcileri tarafından korkuyla izleniyordu. Ve korkulan ‘kaza’ oldu. Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden aynı zamanda Nuri Demirağ’ın ortağı olan Selahattin Alan tarafından kullanılan Nu.D 38 uçağının prototiplerinden biri Eskişehir’e inerken pilotaj hatası dolayısıyla kaza yaptı. Bunu bahane edenlerin niyetlerini anlayan Nuri Demirağ, birçok bağımsız kuruluştan uçakta teknik bir arıza olmadığı, kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığı yönünde raporlar alsa da Türk Hava Kurumunun sipariş iptallerinin önüne geçemedi. Bununla yetinmeyen THK, bilirkişi raporlarına rağmen sipariş ettiği uçakların ödemesini yapmayıp teslim almamış ve 51 bin liralık teminat mektubunu da mahsup etmişti. Yurt içinde satış yapamayan ve büyük zarar eden Nuri Demirağ’ın yurt dışından gelen siparişleri kabul etmesinin önüne kanuni engeller çıkartıldı ve büyük mücadelelere rağmen iflas ettirildi.

Büyük umutlarla kurulan Beşiktaş Demirağ Uçak Fabrikası 1944 yılında kapanmak zorunda kaldı. Fabrikası iflas ettirilen, daha sonra Atatürk Havalimanı olarak kullanılacak olan Yeşilköy Gök Stadyumu kamulaştırılan Nuri Demirağ’ın uçakları da çürümeye terk edildi. Milli uçak üretim hamlesi yok edildikten sonra Fransa’nın 2. Dünya Savaşı sonrası kullanımdan kaldırdığı Henrio uçakları ve Amerika Hava Kuvvetlerinin Mısır çöllerine terk ettiği uçaklar satın alınsa da kullanılmaları mümkün olmadığından büyük zarar edilerek kısa sürede hurdaya çıkarılmalarıyla sonuçlandı.

Nuri Demirağ, karşısına çıkarılan bütün engellerin siyaset üzerinden şekillenmesi üzerine 1945 yılında çok partili hayatın ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'ni kurdu ve siyasete girdi. Bir süre sonra parti kurucuları tarafından yalnız bırakıldı ve baskı altında kaldı. Şaibeli 1946 seçimlerindeki başarısızlık üzerine partiyi kapatmak zorunda kaldı. 1954 seçimlerinde Demokrat Parti Sivas Müstakil Adayı olarak Büyük Millet Meclisine girdi. Şeker hastalığı nedeniyle sağlık sorunları yaşayan Nuri Demirağ, 13 Kasım 1957 günü vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığında defnedildi.

#Nuri Demirağ
#Tarih
#Edebiyat
#Aktüel
#Nuriye Çakmak Çelik
٪d أشهر قبل
Boğaz’a köprü, Keban’a baraj, demir ağlar ve özgür gökyüzü hayali: Nuri Demirağ
Alıç Ağacıyla Sohbet
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler