
Türk futbolunun geleceği yabancı sınırıyla mı yoksa altyapıya verilen önemle mi kurtulur? Hollanda, Almanya ve İngiltere’de neler yapıldı?
Türkiye’de hemen hemen her 2-3 yılda bir yabancı oyuncu kuralı değişiyor. Yönetimlere göre, yabancı sınırlamasıyla Türk futbolunun gelişeceği düşünülüyor. Peki o zaman, futbolda gelişmiş ülkelerle aramızda bulunan makas farkı azalması gerekirken neden sürekli artıyor? Sürekli olarak örnek verilen Hollanda ve Almanya altyapısı üzerinden Türkiye’deki durumu kısaca anlattık. İşte altyapı ve pazarlamanın öneminin, dünya futboluna etkisi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), gelecek sezondan itibaren kadrodaki yabancı oyuncu sayasının sırasıyla 14,12 ve 10 olarak değişeceğini açıkladı. Ayrıca bu oyuncuların aynı anda sahada olmasına da sınırlandırma getirildi. Gelecek yıldan itibaren sırasıyla bu sayıda 8,7 ve 6 olacak. Yani 2023/2024 sezonunda takımlar kadrolarında 10 yabancı oyuncu bulundururken, aynı anda sahada ise 6 futbolcu yer alacak. Haliyle kulüpler bu duruma isyan etti ve gerekirse ‘sahaya çıkmayız’ restini çekti. TFF ise bu kuralın daha önceden getirilmek istendiğinin fakat pandemiden dolayı ertelendiğini ve konunun yeni bir gündem olmadığını belirterek, alınan kararın arkasında durdu. Hatta UEFA’nın da desteklediği kaydedildi. Peki, Türkiye’de futbolun gelişmesi yabancı snırıyla mı yoksa altyapıya gereken önemin verilmesiyle mi ilgili? Hollanda ve Almanya altyapıda, İngiltere ise pazarlama konusunda nasıl bu kadar ileri seviyedeyken, Türkiye sürekli olarak geriye gidiyor? Bu sorunun yanıtına bakalım.
Ülkemizde yapılan en büyük hatalardan birisi, iyi olanı ucuza almak yerine, yaşlı olanı pahalıya alma gafleti. Özellikle taraftarların yıldız oyuncu istemesi üzerine, günü kurtarmak için geleceği ipotek ettiren yönetimlerin, borçların ödenme günü geldiğinde görevden ayrılıp kulübü borç batağında bırakması. Kısacası futbolu, futbola yabancı kişilerin yöneterek, kulüplerin Finansal Fair Play (FFP) batağına batmasına neden olmak. Eğer kulüp yönetimleri yapılan bu transferlerden sorumlu olmazsa maalesef bu sorun devam edecek. Yönerimlerin, kulüplerin paralarını kısa vadeli başarılar için bol keseden harcaması ve üstüne o başarının gelmemesi yüzünden kulüpler borç batağında yer alıyor.
Yabancı oyuncu sayısı serbestken, milli takım düzeyinde en iyi jenerasyonumuzu yakaladık. Özellikle bu jenerasyonun çok büyük bir kısmı Avrupa’nın önemli takımlarında oynuyor. Çağlar Söyüncü, Merih Demiral, Ozan Kabak, Zeki Çelik, Mert Müldür, Kaan Ayhan, Hakan Çalhanoğlu, Orkun Kökçü, Okay Yokuşlu, Cengiz Ünder, Yusuf Yazıcı en büyük örnekler arasında yer alıyor. Ayrıca bu isimlerden birçoğu da Türkiye’den yetişerek Avrupa’ya giden oyuncular. Yani yabancı oyuncu sayısının serbest olması, oyuncuların bir rekabet içerisinde olmasını sağlıyor. Hak eden formayı alıyor ve Avrupa’ya transfer oluyor. Peki ya altyapı;
7 yaşında futbola başlayan bir çocukla, 9 yaşında futbola başlayan çocuk arasında büyük fark var. Keza 9 ile 11 arasında da fark var. Bir çocuğun ne kadar erken keşfedilip, antrenmanlara başlatılması o altyapı için hayati bir öneme sahip. Peki ülkemizde neden altyapıdan genç oyuncu bulmakta zorlanıyoruz. Yapılan araştırmalara göre bunun nedenleri şu şekilde:
1- Tesisleşme yetersizliği
2- Eğitim yetersizliği
3- Maddi durum yetersizliği
4- Genç oyunculara önem verilmemesi
5- Çocukların sokakta oyun oynayamaması
Devamı bir sonraki yazımda...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.