11 Eylül'deki ikiz kulelere yapılan ve henüz kimin yaptığı açıklığa kavuşmayan eylemden sonra, ABD adı konmayan bir düşmana karşı savaş ilan etti. Günlerce savaş ilan edilen düşmanın adı konmadı. Sonra zanlılardan bahsedildi. En büyük zanlı olarak Üsame bin Ladin seçildi. Zanlı ve koruyan ülkeyi baş düşman ilan edildi. Böylece dünyanın en zengin ülkesi ABD en fakir ülkesi olan Afganistan'a savaş ilan etti. Sonrada saldırısına gerekçe hazırlamaya başladı. Haklı bir gerekçe de buldu.
Terör..
Evet ABD'nin bu gerekçesi çok yerinde bir gerekçe. Hiç kimsenin terörle mücadeleye hayır demesi mümkün değildir.
Aslında ABD sağlıklı bir değerlendirme yaptıktan sonra bir harekat planı hazırlamış olsaydı daha isabetli kararlar alabilirdi. Ama alelacele zanlılardan yola çıkarak, zanlıyı bahane edip onu koruyan ülkeyi ve o ülkeyi bahane edip İslami değerleri hedefe koyarcasına hareket ettiği, ABD Başkanı sürçü lisan da olsa bir haçlı savaşından bahsettiği için müdahalenin terörü hedeflemediği yorumları öne çıkmaya başladı.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin batı uygurlığının İslam uygarlığından üstün olduğunu, batının komunizmi yendiği gibi "İslam'la çatışmaya kadar gitse bile İslamları da yenmek zorunda olduğunu" söylemesi de Afganistan'a yapılacak olan saldırının sadece terör amaçlı olmadığı yorumlarını güçlendirdi.
ABD'nin terör gerekçeli bu politikasına her ne kadar sayın başbakanımız "ABD Afganistan'a girince talibanı devirmeden çıkmamalıdır" şeklinde destek veriyor gibi görünse de uzmanlar, ABD'nin haklı olmadığını hele de NATO'nun 5. maddesini uygulamanın imkan harici olduğunun altını çizmektedirler. Mesela, Ege Ordu Komutanı Org. Tolon, saldırı dıştan değilse 5. madde işlemez, saldırının dışarıdan yapıldığı ispatlanırsa bu madde işletilebilir. Bu açıkça ve net bir biçimde NATO üyelerine kabul ettirilmelidir diyerek saldırının dışardan yapıldığının ispatlanmadığının altını çiziyor.
Öte yandan ABD'nin ciddi ve kalıcı bir değerlendirme yapmadan böylesi bir harekata kalkıştığını bu kararın verilmesinde lobilerin etkili olduğunu belirten Waşington eski büyükelçimiz Şükrü Elekdağ bir tv (Star TV, Siyaset Meydanı) programında, Amerika'da çok güçlü bir Musevi lobisinin bulunduğunu ve bu lobinin ülkenin milli çıkarlarına rağmen ABD'yi yönlendirme gücüne sahip olduğunu, ABD'li aydınların da bunu itiraf ettiğini, dolayısıyla ABD'nin bu lobinin etkisi altında kalarak adil olmayan icraatlar içine girebileceğini; ABD kamuoyunun bu olayı ve getirdiklerini irdeleyerek olaydan ders çıkaracağını ümit ettiğini söyledi.
Sayın Elekdağ'ın bu tespit ve temennisine kimse itiraz etmedi.
Şu anda dünyanın ekonomik ve askeri açıdan en güçlü ülkesi olan ABD eğer Elekdağ'ın söylediği gibi çok iyi bir durum değerlendirmesi yaparsa dünya hakikaten 11 Eylül öncesi gibi olmayabilir..
ABD'nin yapacağı durum değerlendirmesi bir ülkeyi vurmak ya da bir zanlıyı ortadan kaldırmakla sınırlı olursa terörün bitmeyeceği aşikardır..
ABD durum değerlendirmesinde bir zanlıyı ya da bir ülkeyi değil terörün bitirilmesi gerektiği sonucuna varırsa işte o zaman belki dünyaya bir hizmet vermiş olabilir.
Dünyayı terörden temizlemeyi hedeflediğinde her şeyden önce terörü çok iyi tarif etmesi gerekir.
Terörün her ülke tarafından kabul gören tarifinden sonra da teröre karşı uluslararası bir hamleye teröristlerden başkası karşı çıkamaz.
Eğer ülkesinin yüzde 95'i işgal altında olan bir halkın verdiği mücadeleyi terör olarak değerlendirir, sadece geçen yıl içinde kameralar önünde 720 insanı alenen katleden yönetimi demokratik kabul eder ve o yönetime sürekli yardımcı olursa, ABD terörle mücadelesinde başarılı olamaz, aksine terörü destekleyen bir devlet olur.
Dolayısıyla ABD eğer terörü bitirmek istiyorsa terörü tarif etmeli ve teröre destek veren ülkeleri de ikaz etmelidir. İnanıyorum ki o zaman ABD, İsrail-Filistin sorununu çözecektir ve bu çabasını bütün dünya alkışlayacaktır.
Eğer terörü tarif eder de ona göre adil davranırsa inanıyorum ki, Kuzey Irak, Keşmir, Çeçenistan, Güney Sudan, Filipin, Ugadin, Kuzey İrlanda, Latin Amerika, Burma, Ace Sumatra ve benzeri diğer bölgelerdeki sorunlar da çözülecektir.
Ama bugün olduğu gibi hissi davranırsa bu savaş terörü tahrik eden, besleyen ve büyüten bir savaş olacaktır.
Evet ABD lobilerin etkisinden kurtulup kendi kamuoyundaki değerlendirmeleri de göz önünde bulundurarak hareket etmelidir.
Adil davranır ve sadece terörle mücadele ederse dünyanın desteğini alacaktır, bunda hiç kuşku yoktur; yok hissi davranır bir yandan terör uygulayan devletlere destek olur öte yandan hak arayan mazlum insanlara terörist gözüyle bakarsa hele de bu politikayı halkı müslüman ülkelerde sürdürürse içinden çıkamayacağı bir batağa sürüklenir.
Hele hele şu anda kimseye inandırıcı gelmeyen bir gerekçeyle Afganistan'a saldırırsa akıbeti SSCB'nin akıbetine benzemeyeceğini kimse garanti veremez.
#ABD
#Terör
#Cinayet
23 yıl önce
Kameralar önünde bir yıl içinde 720 cinayet!
Transatlantik!
Kurban ve kavuşma özlemi
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
