Ulusca, yıllardır hasretini çektiğimiz kardeşlik duygularını yine Galatasaray sayesinde yaşadık.. Türkiye''de terörün bittiğini, iflas ettiğini yine Galatasaray sayesinde bütün dünyaya gösterdik. Çünkü Türkiye Kupası Finalini Diyarbakır Atatürk Stadı''nda 10''u İngiliz yerli yabancı toplam 250 gazeteci izledi.

Ülkemize iki nedenle gelmişlerdi. Birincisi spor olgusuydu. Galatasaray uluslararası platformda futbolun Avrupa ve Dünya devleriyle eşdeğerde anılıyordu. Kopenhag''da oynanacak UEFA Kupası Finali öncesi Sarı-Kırmızılı takım ne durumdaydı?. İkincisi, karşılaşmanın Diyarbakır''da oynanması Türkiye''nin Avrupa Topluluğu''na üye olmak istemesi paralelinde, yaşanacak bir terör olayı ile sınav niteliği taşıyordu. Ya takdir edecekler veya yerden yere vuracaklardı... Ama avuçlarını yaladılar. Bu sınavdan da yüzümüz ak, anlımız pak çıktık.

Tırmanışımız sürüyor..

Memleketin her köşesi cennet. "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine inanarak yaşadığımızı herkes bilmeli artık. Dış politikamız son derece başarılı sürdürülüyor. Yüzyıllardır düşman bildiklerimize dost ellerimizi uzatıyoruz.

Futbolsa futbol. İşte Galatasaray, Bir hafta kutup soğuğunda oynuyorlar, bir hafta Afrika sıcağında. Bir hafta lig arenasında, bir hafta Avrupa Kupası''nda. Ben doktor değilim ama, metabolizmaları allak bullak. İnsanın vücudu da beyni de isyan eder. "Yeter be, Allah bizi de etten kemikten yarattı" diyeni duymadım. 4 senedir yüzbinlerce kilometre. İnsan sadece seyahat etse yorgunluktan yaşlanır, bitap düşer. Helal olsun çocuklara. Aslanlar gibi çıkıp bir de maç yapıyorlar. Öyle gazozuna filan da değil.

Özetle; bundan böyle Türkiye''yi politikacısı, sanatçısı, futbolcusu, şarkıcısı artık, aklınıza kim gelirse, "Bizi kimse tutamaz.."