|
Eğitim ve insan yatırımı

Çevremizde meydana gelen olaylardan sürekli şikayet ediyor, üzerimizdeki talihsizliklerin ve baskıların kalkmasını istiyoruz. Ama, her sosyal olay gibi, "toplumsal kader"in de bazı kanunları bulunmaktadır. Bu kanunlar yerine getirilmediği müddetçe, sosyal bünye sağlıklı kalamaz ve toplum sancılar içerisinde yaşar.

Toplumsal sistemin, çeşitli siyasi, ekonomik, teknoloji ve hukuki bölümleri bulunmakta; bu alanlara ait ihtiyaçlarının karşılanması, önemli bir gereklilik olarak karşımızda durmaktadır.

Bütün bu gereklilikler için psikolojik, mali, teknik ve fiili güçler seferber edilmekte ve kişi ve toplum bazında büyük birikimlere ulaşılmaktadır. Pek tabii olarak, toplumların ayakta kalabilmesi için çok çeşitli kaynakların ve bilgi birikimlerinin varlığı kaçınılmazdır. Ama, acaba bu bilgileri işleyecek insanın yetiştirilmesi ve belirli bir kültür ve metoda göre şekillendirilmesi daha mı az önemlidir?

Bana öyle geliyor ki, bugünkü halimiz; malzeme toplayıp, fakat bunu bir türlü yararlı eşya haline getiremeyen kimselerin durumuna benziyor...

Halbuki, malzemelerin çokluğu ve çeşitliliğinden çok; o malzemeleri işleyecek sanatkârın nitelikli olması önemlidir. İyi yetişmiş sanatkar veya ilim adamı, malzeme ve kaynakların en ekonomik kullanımını da sağlayabilecek imkanları elde edebilecektir.

Asıl ifade etmek istediğim konu, eğitimde insan yatırımının henüz yeterince kavranamamış olmasıdır. Para, bilgi, yabancı dil, bilgisayar ve ekstra bilgi ve deneyimler mutlaka faydalı ve gereklidir. Ama; toplumu tanıyan, çağı irdeleyebilen yenilikleri yakalayabilen insanların yetişebildiği eğitim felsefesi ve metodolojisini uygulayabilmek, çok daha önemli bir hedeftir.

Bilindiği gibi, çağları değiştiren insanlar, daha çok; özel niteliklere sahip, ender kimselerdir. Kalabalıklar, zenginler veya belirli alanda birikimlere ulaşmış kişiler değildir.

O halde, neden eğitime yönelik çabalar itibar görmemekte ve insana ait yatırımlar, "ekonomik olmadığı" için dışlanmaktadır? Acaba bir malı üretmek ile bir insanı yetiştirip hayata olumlu bir varlık olarak katmak; eşit bir çaba olarak mı görülüyor? Bir toplumun geleceği, kaliteli, ahlaklı ve dinamik kadroların yetişmesine bağlı iken; nasıl oluyor da bu toplumun aklı başında insanları; yatırımı sadece para getiren bir anlayışa hapsedebiliyorlar?

Bugün; Amerika, Avrupa ülkeleri ve Japonya, dünyada söz sahibi olmuşsa; bu durum, sadece ticari, teknolojik ve hammadde kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmiş olmalarından değildir. Bu ülkeler, bilgiye, araştırmaya, bulucu ve geliştirici insan''a yatırım yapmış ve onları, çağın ve toplumların ihtiyaçlarına en iyi şekilde yönlendirmiş olmaları sebebiyle "önemli bir gücü" yakalamışlardır.

Geleceğini sadece siyaset meydanlarındaki mücadeleye, fabrikanın mekanik üretimlerine ve ticari piyasa hareketlerine bağlayanlar; ilmin, kültürün ve stratejinin kontrolünü elinde tutanlara sadece hizmet edececek; dünyada meydana gelecek yeni bir değişim ve gelişime ait rolleri üstlenemeyeceklerdir.

Dünyayı yönlendirecekler ise; toplumsal dinamikleri keşfeden, çeşitli iletişim vasıtaları ile ve strateji üreten ve böylece gündemleri belirleyen "eğitilmiş beyinler" olacaktır. İletişim ve enformasyon devriminin varlığı da bunu göstermiyor mu?

23 yıl önce
Eğitim ve insan yatırımı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti