Fenerbahçe''yi ligin ilk yarısında herkes gibi ben de eleştirdim. Kısa vadeli hatalarını belirtim, Mustafa Denizli hocanın dikkatini çekmeye çalıştım. İlk yarıyı Galatasaray''la aynı puanla tamamlayan Fenerbahçe aslında bütün eleştirilere rağmen başarılı olmuştur.

Yalnız, Sarı-Lacivertli taraftarın beklentisi bu değil. Milyonlarca taraftar, ara verilen şampiyonluk sevincini yeniden yaşamak istiyor.

İşte bu taraftarlar, en kötü gününde bile gerek İstanbul''da gerekse deplasman maçlarında takımlarını yalnız bırakmadılar ve sonuna kadar desteklediler.

Doğrusu, takımlarından şampiyonluklar beklemeye hakları da var. Çünkü son lig şampiyonluğundan (1995-96 Parreira) sonra yıllar var ki, Sarı-Lacivertli taraftarın yüzü gülmüyor.

Takımın orta sahasında, defansında, forvetinde ve zaman zaman da kalesinde sorunlar yaşanmıştır; yine de yaşanacak. Devre arasındaki yaklaşık 1 aylık bir boşluğu en iyi değerlendiren takım ikinci yarıya daha emin olarak başlar.

İlk yarıdaki maçları baz aldığımızda Fenerbahçe sahasında genelde kazandı, deplasman maçlarında ise beklenmedik puanlar kaybetti. Şampiyonluğa oynayan bir takımın kolay gol yememesi ve puan kaybetmemesi gerek.

Mustafa Denizli hocam, bu hazırlık döneminde eksiklerini iyi tespit etmeli ve problemleri gidermelidir. Çünkü ligin 18 haftası oynandı ve geride 16 haftalık daha zorlu bir periyot kaldı.

Ligde kalmak isteyen takımlar bu maçlarda ölümüne oynayacak. Kupalara oynayan takımlar yine son 16 maçta zirveye çıkabilmek için canını dişine takacak.

Zirvede ise şampiyonluğun adayları Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon gibi ciddi rakipler mevcut. Öyleyse Fenerbahçe bu hazırlık kampını herkesten daha verimli geçirip lige fırtına gibi başlamalıdır. Herşey yolunda giderse, şampiyonluk ipini de bu takım göğüsleyecektir.

Neden olmasın?