Pazar günü nasılsa açık kalmış tv''de haberlere denk geldim. Sunucu telaşlı ve endişeliydi. Oturmaya bile fırsat bulamadan ayakta izledim.

Bu kadar önemli haber neydi?

Neydi böylesine heyecanlandıran bu kanalı?

Türkiye''nin ilk haber kanalı olmakla haklı olarak övünenler, hangi haberi birinci sıraya çekmişler ve canlı bağlantılarla süslemişler, köpürtmüşlerdi?

Önce haberin değerine ilişkin bir tecrübemi paylaşmak isterim. Birkaç yıl evvel kısa bir ziyaret için bulunduğumuz Washington''da yepyeni bir müze açıldığını duyduk. Bizi ağırlayan ve her dakikamızı programlayan dostumuz ilgi alanımıza da girdiği düşüncesiyle aldı götürdü bizi bu müzeye. Sonrasında çok da memnun kaldığımız o program ''Newseum'' adlı haber müzesine yaptığımız ziyaretti.

Girişte bir sunum vardı.

Üst katlarda da haberin hikayesi denilebilecek her şey. Matbaa, canlı yayın aracı olarak da kullanılan bir helikopter, muhabir olmanın mümkün olduğu bir interaktif platform gibi ilgi çekici alanları gördük. 4D olarak izlediğimiz bir hikaye de oldu. Bir kat olduğu gibi 11 Eylül hadisesine ayrılmıştı. Etkileyici bir sunumla 12 Eylül 2001 dünya basını birinci sayfaları bir duvara tablo halinde yerleştirilmişti. O anı yaşayabilmeniz için tv yayınları da kaydedilmiş olarak ziyaretçilerin kullanımına sunulmuştu. Yere çömelip kulaklığı takarak o anın ''son dakika gelişmesi''ni tekrar ve tüyleriniz ürpererek (Amerikalılar bu meselede tüylerinizin ürpermesini çok istiyorlar) izleyebiliyorsunuz. Hakikaten etkileyici bir ''Pulitzer ödüllü fotoğraflar'' koridoru var. Fotoğraflar hikayeleri ile birlikte sergileniyor.

Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın diyeceğim bu müzeyi yazıma konu yapmamın sebebini yukarıda söyledim aslında. Ama eksik söyledim.

Girişte bir sunum vardı. Haberin ne olduğuna ve neyin haber olduğuna ilişkin bir sunum. Benim meselem bu sunum işte.

Zıt kavramlardan faydalanarak ''haber nedir?'' sorusuna cevaplar geliştirilmiş. ''Savaş'' haberdir diyor mesela. Ekranda da ''İlk atom bombası Japonya''ya atıldı'' manşeti var.

Barış haberdir diyor sonra. Ekranda Dayton barış antlaşmasının görüntüleri, merhum Aliya.

Hayat haberdir diyor ve ''Iowa''lı yediz bebeklerin resimleri geliyor.

Ölüm haberdir dediğinde ''John F. Kennedy suikaste kurban gitti'' diyen bir radyo haber spikerinin sesini duyuyoruz.

Sevgi haberdir diyor, Reagan ve eşi geliyor görüntüye.

Nefret haberdir dediğinde ise Hitler''i ve (evet, elbette) İkiz Kuleler''i görüyoruz.

Özgürlük haberdir diye bitiyor sunum ve bu defa da Mandela 27 yıl sonra serbest haberi var ekranda.

Pazar günü Türkiye''nin en önemli haber kanalı olduğunu iddia eden ekranda birinci haber olarak ne vardı biliyor musunuz?

Fenerbahçe ile Galatasaray 17 yaş altı takımları arasında oynanan bir maçta hır-gür çıkmış. Takip etmediğimiz için bilmiyoruz ama herhalde geçen hafta sadece halısahalarda yaralamalı 20 olay çıkmıştır. Hiç kimse kusura bakmasın, bu mesele birinci haber değildir. Yapılan da sorumsuzluktur.

Bunu haber olarak görmeyin de demiyoruz ama bir sonraki Süper Lig maçını potansiyel savaş alanı haline getirmekten başka hiçbir faydası olmayan bir yayının anlamı var mı?

Yoksa ilk maçta çıkacak savaşı canlı vermek için altyapı mı bu?