|
Çok Merkezli Yeni Dünya"ya İzmir"den Cevap…

7 Aralık 2012 tarihinde, yani tam bir ay önce, "Diplomasi''ye Yeni Bir Soluk: Türkiye, İsveç ve Brezilya" başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Küresel soft power liginde hızla üst sıralara tırmanan orta büyüklükte üç ülkenin yeni bir diplomatik inisiyatife imza atmaya hazırlanması yazının konusuydu. O yazıda Ocak ayı içinde üç ülkenin İzmir"de bir araya gelerek, bu işbirliğini somutlaştıracağı bilgisi de yer alıyordu. Geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günleri bu bilgi doğrulandı. 3 ülkenin Dışişleri Bakanı İzmir"de bir araya gelerek süreci resmiyete döktüler. "Barış İnşasında Üçlü Dayanışma-Trilateral Solidarity for Building Peace" adıyla bir istişare mekanizması üç ülke arasında kurulmuş oldu. İzmir"de Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota"nın birlikte inşa ettikleri bu mekanizma, 21. Yüzyıl için örnek bir diplomatik yapı oluşturma potansiyeli taşıyor.

Bu üç ülkeyi "Yumuşak Gücün Üçlüsü-Soft Power Trio" olarak da adlandırabiliriz. 2013"te çatışma riski yüksek alanlarda kullanacakları diplomasi maharetleri ile farklı sorunlara yeni "barışçıl" çözüm önerilerini üretme kapasitesine sahipler. Türkiye ile Brezilya bunu daha önce İran özelinde kanıtlamışlardı. Zaten Brezilya Dışişleri Bakanı Patriota da iki ülkenin diplomaside yükselen değerini "Türkiye ve Brezilya diplomatik görünürlüğünü küresel görünürlüğünü en çok artıran 2 ülkedir" vurgusuyla işaret ediyor. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise Türkiye"nin diplomasideki etkin rolünü "Türkiye"nin katkısı olmadan Ortadoğu"nun yeniden yapılanma süreci sağlıklı ilerleyemez" diyerek altını çiziyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ülkesinin diplomaside attığı deparı, "Türkiye"nin son 10 yılda 148"den 240"a çıkan dış temsilcilik sayısı ve dünyada 9."luğa yükselmesi" örneğiyle özetliyor. Hakeza, Afrika"da Türkiye"nin yükselen diplomatik hareketliliği yakından hissediliyor.

Bu üç ülkeyi hem tarihsel geçmişleri hem de zamanın ruhunu doğru okumaları da bir araya gelmelerinde etkin role sahip. İsveç ve Türkiye yalnızca modern dönemde değil tarihsel olarak da yakın ilişkilere sahip iki ülke. 18. Yüzyıldan itibaren derinleşen bir ilişkiler bütünü iki ülkenin tarihinde önemli yere sahip. İmparatorluk bakiyesi iki ulus devlet olmaları da not edilmesi gereken hususlardan. Brezilya her ne kadar uzak gibi görünse de, Dışişleri Bakanı Davutoğlu"nun da işaret ettiği gibi küreselleşme sayesinde İsveç ve Türkiye"ye komşu sayılır. BRIC"in B"sini oluşturan bu ülke şimdi yeni diplomasi girişiminde aynı rolü üstlendi. Ekonomik gelişmişliğini diplomasi sahasında da etkin kullanacağı ve çalışacağı partnerlere sahip. İsveç"in özellikle dijital diplomasiyi kullanmadaki etkinliği de bu üçlü yapıya artı boyut katacak bir özellik. Dolayısıyla üç ülke de kuvvetli bir tarihsel zemin üzerine ilişkilerini kurmuş durumdalar. Eksende ise elbette diplomasiye duyulan inanç var.

Halihazırda küresel güç yapısında eksen kaymasından bahsediliyor. Tek kutuplu ve tek bir sistemin egemenliğinden çok merkezli bir küresel yapıya geçildiği tartışılıyor. Bu tartışmalar devam ederken, üç ülkenin attığı bu adım aslında bu değişen sistemin de ilk somut da göstergesi. İsveç ve Brezilya Dışişleri Bakanlarının, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ve tüm Bakanlık kadrosunun hazır bulunduğu V. Büyükelçiler Konferansında Türkiye"nin Büyükelçilerine hitap etmeleri de bu yönüyle önemli. 3 ülkenin birbirlerinin küresel gelişmelere bakışını yakından anlamasına yönelik bu tür etkinlikler ile ortak bir diplomasi dilinin kurulması da hızla mümkün olacaktır. Mekanizmanın başlangıcını yapan İzmir ayağında üç ülke bakanının dinlerarası diyalog ve barış için atılacak adımları tartıştığı zeminin giderek somut olaylar çerçevesinde yankı bulacağını şimdiden tahmin edebiliriz. Dünyamızın da böylesi, soğuk savaş uzantısı olmayan genç ve dinamik birlikteliklere ihtiyaç duyduğu açık. Artık hiçbir soğuk savaş bakiyesi yapı, günümüz ihtiyaçlarına karşılayacak yeterlilikte ve kalitede değil. 21. Yüzyıla hızlı adımlarla giren bu üç ülkenin diplomasiye getirdiği hareketliliğin, mekanizmanın Haziranın ayının ikinci haftası Brezilya"da yapacağı resmi toplantı ile birlikte kuvveden fiile dönüşmesini beklemek ise en büyük hakkımız. Çünkü dünyamızın hızlı "itfaiyecilere" ihtiyaç duyduğu bir döneme adım atıyoruz. Bu minvalde "Yurtta barış dünyada barış" sözünü daha da anlamlı kılacak "Barış İnşasında Üçlü Dayanışma" mekanizmasının yolu açık olsun.

www.twitter.com/sernury

11 yıl önce
Çok Merkezli Yeni Dünya"ya İzmir"den Cevap…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi