|
Diplomasi"ye Yeni Bir Soluk: Türkiye, İsveç ve Brezilya

Dünyaca ünlü, kültür, sanat, ekonomi ve diplomasi dergisi Monocle, "Aralık 12 / Ocak 13" sayısında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu"nu fırsat bilerek, Türkiye, Brezilya ve İsveç Dışişleri Bakanlarını bir araya getirmiş.

Bu üç ülke aynı zamanda Monocle"ın dünyadaki en önemli otuz "Soft Power"ı belirlediği endekste bulunuyor. İsveç beşinci, Brezilya onyedinci ve Türkiye yirminci sırada yer alıyor.

Her üç ülkede son yıllarda, özellikle dış işleri bakanlarının yükselen karizmasıyla beraber, dünya üzerinde uyguladıkları ritmik ve dinamik diplomasi ile tanınıyor, biliniyor ve dikkat çekiyor. Bir nevi, küresel alanda diplomasiye bir şans tanıyor, yeni bir güzergâh açıyorlar.

Monocle dergisi de, bu üç ülkenin yükselen "yumuşak gücü"nün ve artan küresel etkilerinin, soğuk savaş döneminden kalan ve bir türlü kendini yenileyemeyen ülkelerin bir arada bulunduğu inisiyatiflere karşı yeni bir alternatif oluşturabileceğini düşünüyor. Türkiye, İsveç ve Brezilya"nın çekirdeğini oluşturacağı ve belki de sonrasında genişleyerek, bir dönemin "Bağlantısızlar" oluşumun 21. Yüzyıl modelini oluşturacak yeni bir modeli oluşturacağı kurgulanıyor. Evet, belki bugünden bakarak böylesi bir yapılanma uçuk gelebilir, ne var ki dünyanın artık yeni ve aslında değişen siyasi, politik ve kültürel zemini temsil edecek, güçlüyü değil küresel vicdanı savunacak yapılara ihtiyacı olduğu da aşikar.

Statükonun ve gücün büyüsüne kapılarak, geleceği ve dünyanın ortak iyisini öngöremeyen yapıların her geçen dünyamıza biraz daha zarar verdiğini gördüğümüzde böylesi yeni inisiyatiflere olan ihtiyaç daha da anlaşılır.

Açıktır ki, Türkiye ve Brezilya"nın 2010"da kotarmaya çalıştığı, İran"ın uranyum zenginleştirme çabaları ile ilgili girişimine

eğer adını zikretmeye dahi gerek olmayan ülkeler tarafından takoz konmamış olsaydı, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt"in de ifade ettiği gibi "bugün çok daha iyi bir yerde olabilirdik." Ne var ki diplomasiye şans tanınmadı ve bilindik silah İran"a yönelik ağır yaptırımların uygulanmasına başlandı. Açıktır ki bugün İran"a yönelik uygulanan her yaptırım, bölgeyi gerçekten ve her geçen gün çatışma ihtimali artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Bu çerçevede diplomasiye, uzlaşıya, çok taraflılığa açık, çıkarı değil ortak iyiyi öne çıkartan, dünya üzerinde her ülkeyle konuşabilme kabiliyetine sahip ülkelerin rol çalma vakti gelmiş durumda. Derginin üç dışişleri bakanı ile yaptığı kısa röportajda öğreniyoruz ki, Ocak 2013 tarihinde üç ülke İzmir"de bir haftasonu bir araya gelerek bir yol haritası ve çerçeveyi çizerek yola koyulacaklar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu bu inisiyatifi, kutuplardan başlayıp, Türk Boğazlarından geçip, Amazonlara ulaşan niteliğine dikkat çekiyor.

İsveç ve Türkiye gibi derin tarihi ve kültürel birikime, Brezilya gibi son derece aktif bir ekonomiye ve kıtasında belirleyici role sahip üç ülkenin bir araya gelişi mutlaka desteklenmesi gereken önemli bir hamle. Dünyanın uluslararası kurumlarda bir kilitlenme yaşadığı, çıkarın önceliklerin önüne geçtiği bir uluslararası siyaset alanında, bu üç ülkenin diplomasiye vereceği güç mutlaka dikkate alınmak zorunda. Bu üç ülke küresel sorunlar etrafında ellerini taşın altına sokmaya niyetlenmişse, yapılacak olan ona destek vermektir, "elinizi çekin" demek değil.

Ve son bir ek: Neden bu üç ülkeye, bir müddet sonra Nil Havzası, Mısır, eklenmesin?

www.twitter.com/sernury

11 yıl önce
Diplomasi"ye Yeni Bir Soluk: Türkiye, İsveç ve Brezilya
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset