Mısır’daki darbeye ve her türlü askeri müdahaleye sevinin…

Suriye’deki katliamları görmezden gelin…

Gezi’de asılsız haberleri “yayalım” diye kendinizi parçalayın…

Türkiye olimpiyat oyunlarını alamadı diye adeta zil takıp oynayın…

Nerdeyse ülkede olan her acı olaya bıyık altından gülün…

Sizinle aynı görüşteki cenazelere ağıt yakın, olmayanları ağzınıza almayın…

IŞİD’in kaçırdığı rehinelerimiz kurtarıldı diye aleni hayal kırıklığına uğrayın…

Milleti küçümseyin, dikkate almayın…

Halkı küçük görüp, aşağılayıp ama diğer taraftan solcu ve halkçı geçinin…

Ülkeye yapılan, halkın faydasına olacak her türlü yatırımın durdurulması için çabalayın…

Ülkenizi gidip başka ülkelere şikâyet edin…

Tabi netice itibari ile de her seçimde hüsrana uğrayın ve sonra da havanızı alın…

Ve en nihayetinde Yunanistan’da yapılan seçimlerde sol bir parti kazandı diye adeta zil takıp oynayın, seçim sonuçlarını coşkuyla karşılayın…

Ee, tabi bu bayağı ağır bir patolojik durumdur demek yanlış olmaz sanırım.

Arkadaş, Yunanistan da yapılan seçimde sol partinin kazanmasına bu kadar sevinip sanki kendi ülkesinde zafer kazanmış gibi refleks gösterenlere ne denir?

Ben şahsen sözün bittiği yerdeyim, artık adını siz koyun derim…

Vallahi gülmekten kedimi alamadım doğrusu, önce şaka yapıyorlar zannettim ama doğruymuş…

Harbi bizde kendilerini “aydın” diye tanımlayanlar bunlara sevindiler yahu!

Neymiş? Gezi’de Yunanistan Gezi’cilere selam yollamış!

Ee, ne olmuş?

Selamı aldık kabul ettik, lakin Gezi’den sonra yapılan iki seçimde de bu halk yani millet size “selaaaaaam” demedi mi? Dedi…

Başka bir ülkenin seçimine bu kadar sevinebilmenin tek bir anlamı olabiliri o da ZÜĞÜRT TESELLİSİ…

Arkadaş, bunlar şimdi Mustafa Kemal Selanik doğumlu diye Yunan halkına “olmasaydı olmazdınız” demesinler…

Olur mu olur…

Sanırım Yunanlılar da bizimkilerin bu halini pek anlayamamışlardır; onlar da bir anlam verememişlerdir. Hatta Yunanistan halkı bizdekiler kadar bu seçimlere sevinmiş midir merak ediyorum doğrusu? Komşu ülkemizde demokrasi içinde gerçekleşen seçimler bizi memnun eder ama seçimi kendi ülkemizde bu kadar abartmak pek de makul bir durum olmasa gerek…

Aslında anlamak lazım bunlar gibilerini: 12 Eylül’den bu tarafa sürekli kaybetmek, haliyle insanda önemli izler bırakmış olmalı ki, artık doğru düşünemiyorlar.

Kardeşim anlamadık gitti…

Birisi “Anavatanımız Amerika” der…

Diğerleri “Hepimiz Charli’yiz” der…

Şimdi de Yunanistan’daki seçimlere sevinirler!

İnanın bana hiçbir Hıristiyan bu şekilde davranmaz. Yunanistan komşu ülkemiz ve ortak bir tarihimiz var. Ortak tarihimize ve kültürümüze sahip çıkarız ama sap ile samanı bu kadar birbirine karıştırmanın bir âlemi yok.

Sonra da bizdeki bu tipler çıkıp Türkiye Cumhuriyeti için çabaladıklarını söylerler. Adama demezler mi; “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” diye…

Son 15 gün içinde içimizdeki Fransızlarla başladık; sonra içimizdeki Amerikalılarla devam ettik; şimdi de sıra içimizdeki Yunanlılarda…

Evet; bu hafta da içimizdeki Yunanlıları tanıyoruz efendim…

Ne yazıktır ki, bu arkadaşlar, biz Esma için üzülürken, Müslümanlar için üzülürken hiç ortada yoklardı.

Müslümanlar için bir kez bile “biz” demediler, aksine konu dindar insanlar ve Müslümanlar olunca hep “onlar” dediler, dışladılar, yok saydılar…

Hatta bizler katledilen Müslümanlara sahip çıkıyoruz diye bir de bizleri suçladılar…

Mazlumun yanında olmaya gelince yok ama siyaseten kendi fikirlerine yakın bütün olayların yanındalar…

Bizim siyasilere balkon konuşmasını çok görenler Tsipras’ın zafer konuşmasının sarhoşluğundalar.

Tabi bu sevinçlerinin ve bu gösterinin mutlaka bir hesabı vardır. Bu sevinç çığlıklarının bir öncesi vardır ve tabi ki bir de sonrası olacaktır.

Biz bu ayakları çok iyi biliriz.

Biz bu kokuların kimin mutfağında pişen siyaset yemeğinden geldiğini de çok iyi biliriz.

Biz bunların ciğerlerini biliriz azizim, ciğerlerini biliriz!

Gerçekten Yunanistan için seviniyor olsalar onu da anlayışla karşılayacağım ama konu Yunanistan için bir şeyler yapmak değil. Konu, Yunanistan üzerinden Türkiye’de nasıl bir algı operasyonu yaparız hikâyelerinden başka bir şey değil…

İşin gerçeği kimin ne olduğu da beni o kadar ilgilendirmiyor. Bana ne, kim ne olursa olsun ama insan olsun! Lakin insanı sinir eden, kendi ülkesinin vatandaşı gibi davranmayanların bu acayip dengesiz hareketleri… Veya kendilerini buralı gibi hissetmeyip “buralıymış” gibi yapmalarını bu halk kaldıramıyor. Sürekli halkın damarına basıp, halkın yarınlarınla oynayıp sonrada bu halktan oy alacaklar öyle mi?

Bakın size net bir şey söylüyorum; bunların halktan oy falan bekledikleri yok! Bunların halktan tek beklentileri; halkın ayaklanması ve ülkeyi darbeye götüren yola girilmesinden başka bir şey değil…

Tabi halk bunun farkında olduğu için, işine gücüne bakıyor ve uzun yıllardır hiç sahip olamadığı demokrasi hakkını sandıkta kullanıp son şamarı sandıkta istediğine atıyor.

Fakat işin garibi bunlar hala bu halkı artık yoldan çıkaramayacaklarını anlamış değiller…

Durum bu! Ve bir sonraki Yunanistan seçimlerinde, Türkiye’den aday olmaya kalkanlar olursa hiç şaşırmam. Aday olmaları konu değil de orada vekil seçilip burada meclise girmeye kalkabilir.

Benim bütün endişem bu!

Artık anlayana…