
Bu başlık 1970"lerde Türkiye"de de yayınlanan bir kitabın başlığıdır. Çin, 1970"lerde siyâsal ve askerî gücüyle dünyâda ses getirmekteydi. Parti ileri gelenleri Stalinizme olan sadakâtlerini her fırsatta dile getiriyordu. 1960"larda Post-Stalinizmini yaşayan ve soft bir devlet kapitalizminin arayışlarına giren Sovyetler"den kopmuş; tek başına hareket etmekteydi. Öte yandan ideolojik plânda, umutsuz ve arayış içindeki 68 Kuşağına, özellikle de Kültür Devrimi üzerinden mistik bir etkide bulunuyordu. Bu etkinin mistik bir etki olması, içeride olup bitenlerin dışarıya yansımamasındandı. Batı gençliği bu kapalı kutunun içinde olup bitenleri hayra yoruyor ve büyük bir saflıkla Çin"de kültürel olarak yaşananları iğrendikleri burjuva kültürünün alternatifi olarak algılıyorlardı. İşte Fransız gazeteci, Alain Peyrefitte"in Türkiye"deki okura Cemal Süreya"nın çevirisi ile ulaşan kitabı, yerinde ve oldukça nesnel gözlemlerle Çin"i anlatan az sayıdaki kitaptan birisiydi ve kısa bir zaman zarfında best-seller olmuştu. Babamın kitabı heyecanla eve getirişini ve bir solukta okuduktan sonra "bunu mutlaka sen de okumalısın" diye önüme koyduğunu dün gibi hatırlıyorum. Daha 70"lerdeki göstergeleriyle, dünyânın geleceğinde Çin"in oynayabileceği rolü de düşündürten kitabın başlığı ve alt başlığı; aslında Napoleon"a mâl edilen bir sözdür: "Bırakın Çin uyusun. Uyanırsa yer yerinden oynar"…
Aslında uyuyan dev olarak Çin, iki kez uyandı. İlki bir siyâsal devrim olarak; ikincisi bir üretim devrimi olarak. Üçüncüsü ise bir tüketim devrimi olarak yolda. Bunları birer birer gözden geçirelim.
Mao"nun önderliğinde 1949 senesinde gerçekleşen siyâsal devrim köklü bir değişim öngörüyordu. Elbette ki bunun ekonomik bir boyutu vardı. Stalinizme özgü devletçi bir disiplinle, açlık ve kıtlıkla pençeleşen dev bir nüfusun temel sorunları halledildi. Ama sürecin, Konfüçyüsçü itaatkârlık ahlâkı ile desteklenerek devlet kapitalizminde somutlaşması, bu "uyanışın" siyâsal ağırlığını gösteriyor. Bu ağırlık, 20.Yüzyılın en kâbuslu "kültür devrimi" ile taçlandı.
Çin"in siyâsal devriminin bir sistem-karşıtı hareket olarak; üçüncü dalga kapitalizme evrilmesi, hatta bunun en önde gelen örüntüsünü oluşturması en başta 68"liler olmak üzere kimilerini şoka sokmuş olabilir. Ama Wallerstein, Hopkins ve Arrighi gibi yazarların işâret ettiği üzere, bunda şaşıracak bir şey yok. Reel sosyalizm, kötü bir Keynesçilikten başka bir değildir ve dünyânın pek çok yerindeki sistem-karşıtı tepkileri târihsel diyalektiğin karadeliklerine sokarak yok etmiştir.
Çin"in ekonomik uyanışı, aslında eski yapıların "Üçüncü Dalga Kapitalizmin" icaplarıyla uyumlu hale getirilmesi ve bu noktada muazzam bir târihsel avantaj elde etmesinden başka bir şey değildir. Kültür Devrimi ile dumura uğratılmış, şahsiyetleri ezilmiş nesilleri üretime sokan Çin, kapitalist kâr maksimizasyonun sağlanmasında dünyâdaki en hazır kıt"alardan biri; belki de başlıcasıydı. Yeni kapitalizmin, üretimi çekirdek ülkelerden çevreye kaydırma operasyonlarında âdeta bir paratoner rolü oynadı. Sürecin "ekonomik devrim" görüntüsü vermesi de bu yüzdendir. Oysa sözü edilen süreç, daha derinde politik ekonomik bir karakterde olup, mahut Çin Stalinizminin; yâni siyâsal devriminin devamlılığına dayanmaktadır. Görece gözü açık Pasifik şeridinin derinlerine doğru; yâni kırsal Çin"e doğru mâliyetlerin yerlerde süründüğü; gelebilecek bütün îtirazların en şedit yöntemlerle bastırılacağının baştan belli olduğu uçsuz bucaksız bir vahşi sömürü coğrafyası uzanıyor. Çin"deki toplumsal eşitsizlik, yeryüzünün en uçurumlu örneklerinden birisidir. Sayısı 900.000 civarında olduğu hesaplanan, yıllık geliri 10.000.000 Yuan olan bir oligarşi mevcut. Bunu dar bir demografik şeritte Çin orta sınıfı izliyor. Kalanın hâlini varın siz hesaplayın. (Bu manzara karşısında fotografları Çin sokaklarını süsleyen Marx herhalde mezarında birkaç defa ters dönmüştür). Devam edeceğim…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.