Hâriçten gazel

00:0030/09/2006, Cumartesi
G: 27/08/2019, Salı
Taha Kıvanç

Belki de ben fazla pimpiriğim. Tamam, kabul ediyorum, kuşkucuyum da. İstanbul''un Fatih semtindeki İsmailağa Camii''nde işlenen çifte cinayet sonrası, içinde Yunanistan veya kilise sözcükleri geçen haberlere biraz daha heyecanla yaklaşıyorum. Her olayda illâ kendi bakış açının doğrulandığını görme körlüğüne galiba ''profesyonel bozulma'' deniyor...Türk basını bu haftanın ilk yarısında Yunanistan mahreçli sayısız haber ve yazıya yer verdi. Hemen her gazeteden bir gazeteci National Bank of Greece''in

Belki de ben fazla pimpiriğim. Tamam, kabul ediyorum, kuşkucuyum da. İstanbul''un Fatih semtindeki İsmailağa Camii''nde işlenen çifte cinayet sonrası, içinde Yunanistan veya kilise sözcükleri geçen haberlere biraz daha heyecanla yaklaşıyorum. Her olayda illâ kendi bakış açının doğrulandığını görme körlüğüne galiba ''profesyonel bozulma'' deniyor...

Türk basını bu haftanın ilk yarısında Yunanistan mahreçli sayısız haber ve yazıya yer verdi. Hemen her gazeteden bir gazeteci National Bank of Greece''in (NBG; Yunan Ulusal Bankası) dâvetiyle Atina''ya giderse olacağı budur. Salı gününden başlayarak gazeteler NBG
ile dolup taştı.

Yunan Ulusal Bankası''nın bizim için önemi, 2.8 milyar dolar ödeyerek Finansbank''ın yüzde 46''sını satın almasından kaynaklanıyor. Nisan ayında gerçekleşen alış-veriş de, Yunan bankasının Çırağan Sarayı''nda verdiği yemeğe temsilcileri dâvet edilen Türk medyasında çarşaf çarşaf haber ve yorum çıkmasına sebep olmuştu. ''Yabancı damat'' ile Yunanlı eniştemiz olmuştu, Finansbank aracılığıyla da Yunanlı patron kazandı Türkiye...

Ekonomi gazetecilerinin Atina gezisi kavga-gürültü getirdi. Yunan bankasının Atina''daki merkez binası duvarlarında asılı tarihî tablolardı kavganın konusu. En iyisi, gürültünün sebebini, kavgayı başlatan
aktarayım: "Ve binayı gezdiler. Gezdirdiler daha doğrusu. O tabloları gösterdiler. Gözlerine soktular daha doğrusu. Genellikle aynı konular resmedilmişti. Türk askeri zavallı Yunanlıları öldürüyor. Kadın ve çocukları kılıçtan geçiriyor. Yunan askeri de barbar Türk askerini eziyor, kafasına falan basıyor. Bu tabloları gören arkadaşların hiçbiri barbarlık yapıp ''No''luyor lan burada'' demedi. Kibar davrandılar. Ev sahibine ayıp etmediler. Adam o kadar yedirmiş içirmiş, tırıs tırıs döndüler. Ve şunu yazdılar dönünce: 50 Yunan şirketi daha geliyor, yaşasın."
Atina''ya giden gazetecilerin haklarını hiç değilse ben yemeyeyim: Atina''da düzenlenen basın toplantısında tabloları gündeme
gazeteciler; hem de sert ve kızgın sorularla... Ancak, ne hikmetse, gazetelerine gönderdikleri haberlere o kızgınlıklarını yansıtmamışlar. Hatta, onların incitici tabloları da haberlere yansıttığını, gazeteyi İstanbul''da hazırlayanların "Gerek yok" deyip o bölümü çıkarttığını bile kabul edebilirim. (Gerçi Atina''ya götürülen gazetecilerin bir bölümü bu tür kararları kendi verecek konumdaki ekonomi editörleri ama...)

Kavga-gürültü bir "O tablolara neden ses çıkarmadınız?" sorusu ekseninde yürütülüyor; bir de "Kim business uçtu, gönderdiği elemanının masraflarını Sabah gazetesi mi ödedi, yoksa diğerleri gibi dâvet sahibi banka mı?" sorusu eşliğinde...

İsterseniz ''hangi gazeteler dâvet edildi?'' sorusunun cevabından önce hangi gazete temsilcilerinin Yunanlılar tarafından uçağın pahalı bölümünde uçurulduğunu öğrenelim: Sabah, Hürriyet, Radikal temsilcileri... Sabah adına geziye katılan da Yunan bankasının misafiriymiş, ama gürültü kopunca, "Parayı biz ödeyelim" demiş gazete yönetimi... Temsilcileri Atina''ya götürülen gazeteler de şunlar: Sabah, Hürriyet, Vatan, Radikal, Milliyet, Referans, Posta, Zaman, Türkiye, Takvim, Bugün, Cumhuriyet, Cnbc-e, CNN-Türk, Star, Star-Tv, Tempo, Ekonomist ve Anadolu Ajansı... Hemen farkettiğiniz gibi, onca gazete arasında Yeni Şafak bulunmuyor... Neredeyse geziden bir tek Yeni Şafak hariç tutulmuş...

Neden Yeni Şafak gezide yer almamış dersiniz? Atina''ya giden gazetecilerin yerinde ben olsaydım, basın toplantısında, hatta sinirlendiren tablolar konusundan önce, bu soruyu sorardım Yunan Ulusal Bankası yöneticisine: "Bütün Türk basını burada da, neden Yeni Şafak yok?"

Hayır, İsmailağa Camii''nde işlenen çifte cinayetin esrarını cami etrafında yaşayan kendine özgü kıyafetleriyle ünlü cemaati Fener Patrikhanesi''nin de bulunduğu semtten uzaklaştırma planına bağlayan tezin etkisiyle açıklıyor değilim bankanın tavrını. Gerçi tez seslendirilince ortalık sessizleşti, ama olsun, henüz doğruluğu test edilmiş ve onaylanmış bir tez değil o.

Yunan ortaklı Finansbank Çarşamba semtine özel bir ilgi mi gösterecek, cemaat göçünce mecburen satılığa çıkacak konutlar için kredi mi sağlayacak? Bunu iddia etmek ise tam ''komplocu'' bir yaklaşım olurdu; öyle soruları ancak ''komplo teorisyenleri'' sorar.

Yeni Şafak''ın Yunan bankası tarafından Atina''ya düzenlenen gezide bulunmayışının daha mâkul ve kolay anlaşılabilir bir sebebi muhakkak vardır. Benimki hâriçten gazel okumak gibi oluyor, ama olsun, akla daha yatkın bir tezim var bu konuda; pazartesiye kadar bekleyebilirseniz, onu sizinle de paylaşmak isterim.