Muharrem İnce yüzünden, Fazıl Say’ı uyku tutmuyormuş!
Hatta hayatının akışı bozulmuş…
Pek çok dostunun da, seçimler için kaygılanıp uykusuzluk çektiğini söylüyor.
–Eyvah ki, eyvah!
Fazıl “Saymadım-kaç-yenilgi-oldu” Bey…
“Oylarımızı bölüyor” hesabıyla İnce’ye adeta ateş püskürüyor.
Demediğini bırakmadı…
“Kore’de hayvanat bahçesindeki goril için toplanan imzalardan” girmişti, topa…
Hızını alamadı; Muharrem İnce’nin ne narsistliği kaldı, ne de şuursuzluğu!
-Saydırıyor da saydırıyor.
İşbu İnce Karşıtı performansıyla yeni beste siparişlerini şimdiden garantiledi.
On yıl önce Gezi Kalkışması için beste yapmıştı, ya!
Te Be Muharrem Pehlivan’a “klavye harekâtı” düzenleyenler arasında “Fazıl Say’dan aşağı kalmayan” biri daha var.
Medyamızdaki Jean Reno Fatih yani Mister Altaylı!
İnce’yi bencillikle suçluyor!
Kendisini arayan Muharrem Bey’e laf yetiştiremediği anlaşılıyor.
Bunun üzerine, tuttu...
Şayet, “İnce oy kaybediyor!” ise…
–Bu büyük telaş nedir, yahu?
–Peki ya, başta Fazıl Say pek çoklarının uykuları neden kaçıyor?
Ezcümle…
İkna gayretlerinden hakaret, tehdit ve şantaja kadar her türlü markaj var!
Beş yıl önce “Adam kazandı” gecesinin çok tartışılan muhalefet adayı Muharrem İnce idi…
Böyle giderse, görünen o ki…
14 Mayıs gecesi, netice ne olursa olsun kulakları yine çok çınlatılacak, Muharrem Pehlivan’ın!
Teke Tek’çi Jean Reno Fatih’in…
Muhalefetin oylarını böleceği hesabı ile bozuk çaldığı sadece Muharrem İnce değil!
–Kimdir?
–Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ı 14 Mayıs sahnesine çıkaran Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a da kızgın, Altaylı!
Öyle ki…
İnce’den sonra arayan Özdağ’a şöyle seslendi, Mister Altaylı:
“Bilesiniz ki, her aradığınızda açılan telefonum bundan sonra size kapalıdır.
Bloklusunuz!”
Medyamızın Jean Reno’su, 28 Şubat sürecinde pek hızlıydı.
O dönemde, Başbakan Necmettin Erbakan’a yapmadıklarını bırakmadılar.
Tansu Çiller’e de müthiş bir markaj uyguluyorlardı.
Baron Mister Simit’in Tansu Çiller’e atfen, Sabah’tan laikçi Ruhat Mengi’ye…
“İşi bitti artık, son çırpınışları! Küçük Hanım gidicidir, çok fena gidecek!” dediği günler! (25 Mayıs 1997)
Bir başka deyişle, Demirel’in Refahyol Hükümetine “havlu attırdığı” 18 Haziran 1997’nin öncesindeki süreç!
Bir sabah, Yeniköy’deki evinin önüne toplanan bir grup Tansu Çiller’i “düdük çalıp” protesto ediyordu…
Düdük öttürenlerin başını çeken de…
“Gazeteci” Jean Reno idi!
Mister Altaylı’nın, şu sıra “Muharrem İnce ve Ümit Özdağ için yaptıkları” mı?
–Bir çeşit düdük öttürmektir!
