|
Diaspora, lobi ve Menendez


Anavatanın sınırları dışındaki bir veya birden fazla ülkeye dağılmış insan topluluğu olarak tarif edilen diasporalar günümüzde önemli bir etki aracı olarak değerlendirilmektedir. Bir kimliğe ait olma bilinciyle anavatan için işlevsel olan diasporalar, özellikle bulundukları yerlerin dış politikalarına kendi ülkeleri lehine müdahil olabilmektedirler. Bir tür lobicilik faaliyeti de icra eden diasporaların, uluslararası kararların alınması ve ihtilaflı durumların çözülmesinde, karar alıcılara etki edebilmektedirler.

Örneğin 70’lerden bu yana Avrupa’ya işgücü maksadıyla giden Türklerin hem bulundukları ülkelerin karar alma süreçleri hem de Türkiye’ye yönelik politikalarda belirleyici olabilmektedirler. Bugün sadece işgücü olarak değil siyaset ve bürokraside de etkinlik alanını genişleten Türk diasporasının, etkili olduğu ülkelerde bu gücü hissettirdiğini görebiliriz. Benzer biçimde Latin Amerika’da 10 milyonun üzerinde bir nüfusla temsil edilen Arapların yoğun ve güçlü bir diaspora oluşturdukları bilinmektedir. Yine Birleşik Devletler’in yaklaşık yüzde 2’lik nüfusuna tekabül eden Yahudilerin dış politika başta olmak üzere birçok alanda son derece etkili oldukları bilinmektedir.

Ermeni Diasporası ve Türkiye

Son dönemde Türkiye ile ihtilafları üzerinden gündeme gelen Ermeni diasporası da Batı’da oluşturduğu networkler aracılığıyla etkili olmaya çalışmaktadır. Öyle ki ABD ve Fransa’da bir çıkar grubu olarak hareket ederek karar alıcılar üzerinde hayli etkin olan Ermenilerin Türkiye ile ilgili birçok konuda negatif bir tutum takındıkları görülmektedir. Özellikle tarihi gerçekleri çarpıtarak inşa ettikleri “sözde soykırım” konusu başta olmak üzere Dağlık Karabağ ve Kıbrıs gibi başlıklarda negatif kampanyalara imza atmaktadırlar. 2020 seçimlerinde Biden’ı destekleyen diasporanın “sözde soykırım”ın tanınması noktasında kat ettiği mesafe ortada. Biden’ın seçimlerin ardından Trump’tan farklı olarak 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlaması bu etkiyi çok açık biçimde göstermektedir.

Hatırlayacak olursak çok yakın bir tarihte Atatürk dizisinin Disney adlı uluslararası platformda yayınlanmasının engellenmesi de Ermeni lobilerin etkisiyle mümkün olabilmiştir. Başta “The Armenian National Committee of America” (ANCA) olmak üzere birçok grubun düzenlediği karşı kampanya, karar alıcılar nezdinde etkili olmuş ve dizinin yayınlanması engellenmiştir. Uzun süren tartışmaların ardından Ermeni lobisinin taleplerini karşılayan Disney’in, diziye sansür uygulayarak yayınlamaktan vazgeçmesi, diasporadaki Ermenilerin ne kadar etkili olduğunu da göstermiştir. Öyle ki söz konusu lobicilik Türkiye’de de etkili olmuş ve Kemalist kimliği ile temayüz etmiş birçok sanatçı da bu lobinin karşı faaliyetlerine karşı sessiz kalarak Disney’e karşı herhangi bir eleştiri yöneltme-miştir.

Menendez ve Ermeni Lobisi

Türki-ye’nin başta ABD olmak üzere Avrupa ile yaşadığı birçok sorunun temelinde de Ermeni lobisinin etkisi söz konusudur. Türkiye’ye yönelik hasmane tutumuyla sivrilen senatör Menendez’in kişisel performansı bu anlamda dikkate değer. Ermeni lobisi ile aktif temasları olan Menendez, başta sözde soykırım olmak üzere Kıbrıs sorunu ve savunma alanındaki ilişkileri sabote edici birçok eyleme imza atmaktadır. Son on yılda iki kez soruşturma geçiren Menendez’e yönelik savcılığın ortaya koyduğu bulgular, lobilerin nasıl ve hangi motivasyonlarla çalıştığını göstermesi açısından önemli. Menendez’e yönelik suçlamalara bakıldığında, kendi konumunu kullanmak suretiyle karar alıcılara baskı yaptığı ve sonuç almaya çalıştığı iddia edilmektedir. Örneğin ABD Tarım Bakanlığı’na baskı yaparak sektörde tecrübesi olmayan bir şirketin sertifikasyon sürecini çözdüğü iddia edilmektedir. Benzer bir biçimde 2017 yılında da birçok kişiye vize alınması noktasında karar alıcıları üzerinde nüfuzunu kullanarak sonuç alma yoluna gitmişti.

Son dönemde Türkiye’ye F-16 satışına şiddetli biçimde karşı çıkan ve Türkiye karşıtı lobilerin talepleri ile uyumlu bir siyaset izleyen Menendez, lobilerin nasıl çalıştığını göstermesi açısından da önemli bir örnekliktir. Hemen her konuda aktif olan lobilerin sahip oldukları finansal ve siyasal güç, karar alıcıları etkileme noktasında oldukça önemlidir. Türkiye karşıtlığını kimlik haline getiren bazı isimlerin neden ve hangi motivasyonlarla bu siyaseti sürdürdükleri bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Hatırlayalım İngiliz Muhafazakar Parti Milletvekili Edward Garnier 2015 yılında bir rapor kaleme almış ve Türkiye’ye yönelik ciddi ithamlarda bulunmuştur. Bir süre sonra İngiliz basını, Garnier’ın söz konusu raporu, FETÖ’den aldığı maddi destekle yazdığını ifşa etmiş ve Türkiye karşıtı lobilerin nasıl çalıştığını da göstermiştir.

Devletler arası ilişkilerde önemli bir rol oynayan diaspora ve lobilerin sadece negatif kampanyalar üzerinden ele alınması doğru olmayacaktır hiç kuşkusuz. Resmi ve diplomatik kanalların yanı sıra diasporadaki gücü ile lobi faaliyetlerine imza atan devletlerin uluslararası ilişkilerdeki etki gücü daha çok görünür olabilmektedir. Bu nedenle Avrupa ve ABD’de yoğun bir nüfusa sahip olan Türk diasporasının yakın ve orta vadedeki etkisi Türkiye açısından anlamlı olacaktır.

#Politika
#ABD
#Bob Menendez
#Turgay Yerlikaya
2 ay önce
default-profile-img
Diaspora, lobi ve Menendez
Akşam bütün dişlerimi söktüm, kendi elimle
MOSSAD, Kissinger, Tel Aviv’deki Nur Locası ve Pike’ci Sinyor!
İşgalci İsrailliler kös kös dönecek
Kim bu ihracatçılar?
Köpek kadar da mı değerleri yok?