Avrupa kupalarında kuralar çekilince doğal olarak torbaların en zayıf takımlarını rakip olarak isteriz. Şampiyonlar Ligi neyse fakat UEFA Avrupa Ligi'ndeki bu denli rakiplerin analizi, başlı başına derttir. 'Kapalı kutu' tabirinin sahadaki karşılığı Skenderbeu'nun (İskenderbey), Beşiktaş'tan birkaç gömlek aşağıda olduğunu biliyorduk; gözlerimizle de gördük.
Galatasaray'ın Atletico Madrid yenilgisi neyse ancak hemen bu maçtan önce F.Bahçe'nin Molde karşısında aldığı şok mağlubiyet, Beşiktaş'ın Arnavutluk'ta alacağı 'kaza' denebilecek skoru, pek de sürpriz kılmayacaktı.
As oyunculardan 5'ini (Olcay, Oğuzhan zorunlu, Gomez, Gökhan Töre, Tosic taktiksel) ilk 11 dışında tutan Şenol Güneş, oyuncularını idareli kullanmak adına ikinci yarıda Töre, Gomez hamlelerini yapmaktan çekinmedi. 1-0'lık tehlikenin farkında olan Güneş'in maçı garanti edecek bir ikinci golü istediği çok belliydi. Ancak sahadaki siyah-beyazlılar, Başakşehir maçında 3000. golü bir türlü bulamadığı gibi, dün de Skenderbeu karşısında gol kaçırma yarışına girdi. Ancak şöyle bir gerçek vardı ki Beşiktaş, es kaza bir gol yese dahi skor üstünlüğünü tekrar bulabilecek düzeydeydi.
Yorucu deplasman, 4 günde iki maç gibi unsurlar göz önünde tutulduğunda Beşiktaş'ın gereğini yaptığını söyleyebiliriz.
Rakip ne kadar zayıf olsa da Beşiktaş, beklediğimden daha istekli oynadı; tahmin ettiğimden daha fazla pozisyon buldu.
Sahadaki futbolun ikinci planda kalacağı, kazanmanın önemli olduğu tipte bir maçı hak ederek kazandı. Yine de ne UEFA Avrupa Ligi, ne de ligdeki geleceği için pek de büyütülecek bir gailbiyet değildi.
#Avrupa kupaları
#Beşiktaş
#Şampiyonlar Ligi
9 yıl önce
Beşiktaş gereğini yaptı
"Azgın Kürtler" ve "Azgın Türkler"
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
