Kazanırsan ligde 2. sıraya çıkacaksın, üstelik mücadele ettiğin rakibin sadece 3 puan gerinde. Yani bir galibiyet ilaç demek. Tamam hava soğuk, tribünlerde maçın atmosferini yaşatacak ambians da yok ancak bundan sonra puan kaybına mazeret hiç ama hiç yok. Beşiktaş aslında bunun bilincine varmış mantalitede çıktı sahaya; Olcay ve Gökhan Töre kanatlarda çok iyi işledi. Gol de mükemmel bir organizasyonla geldi; Almeida resmen göstere göstere topla buluştu ve golünü attı.

Erken gelen gol her maçta büyük avantajdır ancak Beşiktaş"ın hastalığı dün de nüksetti ve yine fazlasını atmamak için birbirleriyle yarıştı. Beşiktaş kaçırdıkça da ikinci yarıda yaşanan düşüşle kaybedilen maçlar ya da puanlar akıllara geldi. Bu düşüş, bu sezon birçok kez yaşanırken en yakın örneği Fenerbahçe derbisi.

Özellikle ilk yarıda Sivasspor savunması evlere şenlikti; Beşiktaş orta sahadan aldığı toplarda elini kolunu sallaya sallaya ceza alanına girdi. Sayabildiğim kadarıyla 2-3 pozisyonda 4-5 Beşiktaşlı ceza sahası içinde bomboş kaldı. Bu anlarda kaçan goller, saç baş yoldurdu.

Tahmin ettiğimiz gibi ikinci yarıda Sivasspor oyuna ortak oldu; ya da Beşiktaş oyuna ortak etti. İlk yarıda bireysel olarak 7 bine yakın bir koşu mesafesi tutturan Beşiktaşlı futbolcular, ikinci yarıda koşu ve mücadele anlamında aynı seviyeleri korusa da bunu futboluna yansıtamadı; ilk 45 dakikadaki tablo da çabucak dağılıverdi.

Teknik direktör Roberto Carlos, beraberlik golüne kadar oyuncu değiştirmese de saha içinde akıllı hamlelerle Beşiktaş"ın hızını kesti.

Fernandes, ilk yarım saatlik dilim haricinde sahada pek gözükmedi; teknik direktör Slaven Bilic de ona sadece 59 dakika dayanabildi. Ancak Muhammed tercihi ne kadar doğruydu tartışmaya bile gerek yok. Gerçi Bilic"in de elinde pek bir alternatif yok. Muhammed sahadayken bir diğer dezavantaj ise takım arkadaşlarının ona Fernandes ve Oğuzhan kadar güvenmemesi. Muhammed doğru yerde dahi olsa, ona pas atılırken iki kere düşünülüyor.

Dünün iyileri Mehmet Akgün ve Necip Uysal"dı. Sivok"un yokluğunda stoperde oynamasını biraz yadırgadık ancak defans çizgisini iyi takip etti; yerinde müdahalelerde bulundu. İkinci yarıda kontratakları değerlendirmek adına sahaya sürülen Holosko, görevini yerine getiremedi. Mustafa Pektemek"i de oyuna alıp forveti ikileseniz de ileriye çıkamadıktan sonra ne fayda.

Beşiktaş daha çok başını taşlara vuracak gibi. 6 puanlık bir maç göz göre göre gitti. Futbolseverler yine iki farklı Beşiktaş izledi. Şunu gördük Başkan Fikret Orman"ın teknik heyet ve futbolculara yaptıkları uyarılar bir kulaktan girmiş, bir kulaktan çıkmış.