657 sayılı Kanun'un 48/A-5 bendinin memnu hakların iadesi karşısındaki durumu

Ahmet Ünlü
00:006/06/2008, Cuma
G: 5/06/2008, Perşembe
Yeni Şafak
657 sayılı Kanun'un 48/A-5 bendinin memnu hakların
657 sayılı Kanun'un 48/A-5 bendinin memnu hakların

Memnu hakların iadesi (Yasaklanmış hakların geri verilmesi) kararı almış olanların memuriyet kadrolarına atanıp atanmayacağı hususunu yerleştirme işlemleri aşamasında açıklığa kavuşturmanın adayların geleceği açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira 657 sayılı Kanun'un 48'inci maddesinde 5728 sayılı Kanun'un 317'nci maddesiyle bir değişiklik yapılmıştır.

Bu değişiklikle 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 bendi; "Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak" şeklini almıştır.

Diğer yandan, Adli Sicil Kanunu'nun yasaklanmış hakların geri verilmesini düzenleyen 13/A maddesinde; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,

a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,

b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.

Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.

Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.

Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir…" hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 534'üncü maddesinde; "Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.

Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar."hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, yerleştirilmesi yapılan personelden 657 sayılı Kanun'un 48/A-5'inci maddesinde belirtilen "Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile" ifadesi olsa dahi yasaklanmış hakların iadesi kararı almış olanların atamasının yapılması gerektiğini dolayısıyla, bu durumda olan personelin yerleştirme işlemlerine başvurmaları halinde her hangi bir sıkıntı çıkmayacağını düşünüyoruz.