Bir yılda küllerinden doğdu: Suriye engellere rağmen ayağa kalkıyor

İsmail Çoktan
04:008/12/2025, Pazartesi
G: 8/12/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Ahmed Şara.
Ahmed Şara.

Suriye’de 14 yıl süren iç savaş ve 61 yıllık Baas diktatörlüğüne son veren 8 Aralık devriminin üzerinden 1 yıl geçti. İsrail ve İran’ın parçalama, kaosa sürükleme çabaları başarısız olurken Ahmed Şara liderliğindeki yönetim ülkeyi uluslararası siyasete entegre etmeyi başardı.

Esed rejiminin 14 yıllık bir mücadelenin ardından yıkılmasıyla Suriye, 61 yıl süren “Sovyet tipi Baas Partisi diktatörlüğünden” normal bir ülkeye dönüşmek için yeni bir döneme girdi. Rejimin devrilmesinin ardından Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetimin önündeki en büyük sınavlar; yeniden imar, toplumsal ve coğrafi bölünme riski, uluslararası siyasete entegrasyon ve yeni bir iç savaşa sürüklenmemekti. Devrimin zafere ulaşmasının üzerinden geçen bir yıllık süreçte kehanetlerin aksine Suriye bölünmezken, azınlıklara yönelik büyük intikam eylemleri de görülmedi. Buna karşılık, uluslararası yaptırımlar nedeniyle yeniden imar konusunda ciddi bir ilerleyiş kaydedilemese de bu yaptırımların kaldırılma yoluna girmesi ve Suriye’nin 61 yıl süren kesintinin ardından yeniden uluslararası siyasete entegre olması konusunda önemli adımlar atıldı. Devrimi takip eden bir yıllık süreçte yeni yönetimin en fazla zorlayan engeller ise güneydeki İsrail müdahalesi, ekonomik zorluklar ve kuzeydeki terör örgütü SDG/PKK varlığının henüz tam olarak sonuca bağlanamaması oldu.

DÜNYA YENİ YÖNETİMİ KABUL ETTİ

ABD ve Avrupa Birliği (AB) tarafından başına ödül konulan Heyet Tahriru’ş Şam (HTŞ) lideri Ahmed Şara’nın yeni dönemde Suriye Cumhurbaşkanı olması, ülkenin devrim sonrası katı bir rejimle yönetilerek uluslararası alanda izole olması riskini gündeme getirmişti. Ancak Şara liderliğindeki yeni yönetim, Türkiye ve Suudi Arabistan ile Katar başta olmak üzere bölge ülkeleriyle uyumlu bir süreç başlatarak uluslararası siyasete entegre olmaya başladı. Bu noktada, uluslararası güçlerin uyguladığı ekonomik ve siyasi yaptırımların kaldırılması konusunda ciddi adımlar atıldı. Şara, 14 Mayıs’ta Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a yaptığı ziyarette ABD Başkanı Donald Trump ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Trump, yaptırımların kaldırılması için çalışmalara başlayacağını ilan etti. Şara ve Trump, sonuncusu 11 Kasım’da olmak üzere iki kez daha bir araya geldi. Şara’nın 11 Kasım’daki Beyaz Saray ziyaretinin ardından Suriye’nin terör örgütü DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyona katıldığı açıklanırken Trump da yaptırımların 8 aylığına askıya alındığını açıkladı. Suriye’nin uluslararası siyasete entegre olmasının diğer göstergesi ise Şara’nın Arap Birliği, İslam İş birliği Teşkilatı ve BM zirvelerine katılımı oldu. Bunların yanı sıra Şara, Rusya ziyaret gerçekleştirdi, Çin'le temasa geçti. Böylece Şara, geçmişte Esed rejimini destekleyen dünyanın büyük güçleri arasında yer alan bu iki ülkeyle de diplomatik ilişki kurmak istediğini gösterdi.

YENİDEN İMAR ÇABASI

Esed rejimi, Rusya ve İran’a bağlı mezhepçi militanların Suriye’de 14 yıl boyunca sürdürdüğü vahşi katliamlar, yüzbinlerce sivilin yaşamını yitirmesine ve büyük bir yıkıma sebep oldu. Resmi tahminler yeniden imar için en az 600 milyar dolara ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor. Çatışmaların sona ermesinin ardından Türkiye sınırına yakın bölgeye yığılan 3 milyonu aşkın mülteci, İdlib, Hama kırsalı ve Halep’e dönmeye başladı. Ancak sınırda hala 2 milyona yakın Suriyeli çadırlarda yaşamaya devam ediyor. Dönen Suriyeliler ise kendi imkanlarıyla bazı imar faaliyetlerine girişse de bir yıllık süreçte yeterli bir değişim görülemedi. Suriye hükümeti, yeniden imar için başta Körfez ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerle büyük yatırım anlaşmaları imzaladı ancak uluslararası yaptırımların henüz tam olarak kaldırılmaması bu yatırımların fiiliyata dökülmesini engelliyor. Öte yandan, Suriye hükümeti bir yıllık süreçte halktan yeniden imar için bağış toplama organizasyonları gerçekleştirdi. Bu organizasyonlarda yaklaşık 400 milyon dolarlık bir bağış toplandı.

SOSYAL HİZMETLER VE FİYAT İSTİKRARI

Savaşın Suriye’deki altyapıya verdiği büyük zarar nedeniyle günlük yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan sosyal hizmetler konusunda büyük zorluklar yaşanıyordu. Devrim öncesi başkent Şam’da bile elektrik ve su günlük 2-3 saate verilebilecek seviyelere kadar gerilemişti. Devrimin zafere ulaşmasının ardından geçen bir yıllık süreçte bu sorun tümüyle çözüme kavuşturulamasa da çok büyük ilerlemeler kaydedildi. Şam, Halep, Hama ve Humus gibi büyük şehirlerde elektrik ve su kesintisi süresi günlük 1-2 saate kadar geriledi. Enflasyon ve Suriye lirasının savaş döneminde tamamen erimesi nedeniyle fiyat istikrarının sağlanmasında zorluklar görülüyor. Bununla birlikte Azerbaycan’ın doğalgaz ve petrolün Türkiye üzerinden sağlanması için SOCAR şirketi ile Şam hükümeti arasında anlaşma yapılmasını sağlaması da sosyal hizmetlerin ve enerji tedarikinin iyileştirilmesine büyük katkı sağladı.

İSRAİL'E DİPLOMATİK CEVAP

İşgalci İsrail ordusu, Esed rejiminin devrildiği 8 Aralık 2024’te, Suriye-İsrail sınırında bulunan ve 1974 yılında taraflar arasında yapılan anlaşmayla Tampon Bölge’yi işgal etti. Suriye’nin çeşitli noktalarında yüzlerce askeri noktaya bombardıman düzenleyen İsrail, Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da yeni yönetime entegre olmayı reddeden Dürzi militanlara askeri destek sağladı. Bütün bu provokasyonlara Şam yönetimi, diplomatik yollarla karşılık verdi. Suriye’nin hiçbir ülkeye tehdit arz etmediğinin altını ısrarla çizen Şara, İsrail ile 1974 anlaşmasıyla belirlenen duruma dönüş için bir güvenlik anlaşması imzalamaya hazır olduğunu bildirdi. Ancak İsrail, bütün bu adımları reddederek Tampon Bölge’de kalmaya devam etti. Şam ise yalnızca İsrail’in bölgeden çekilmesi halinde Tampon Bölge’nin silahsız olarak kalması konusunda taviz vermedi.

Terörist 60 bin Gazzeliyi öldürendir

  • Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, Katar’ın başkenti Doha’daki uluslararası forumda katıldığı bir oturumda, moderatörün sorduğu soruya verdiği cevapla dinleyicileri heyecanlandırdı. Moderatörün El-Kaide geçmişini hatırlatarak yaptığı “Terörist” imasına cevap veren Şara, “Öncelikle terörist kelimesini tanımlayalım. Ben 20 yıllık mücadelemde masum bir insanı hiç öldürmedim. Ancak Filistin’de, Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de milyonlarca masum insan öldürüldü. Gazze’de mesela İsrail 60 binden fazla sivili katletti. Terörist tanımı bana değil bunlara uyuyor” dedi. Bunun üzerine salonda büyük bir alkış koptu.

SDG/PKK SORUNUNA KANSIZ ÇÖZÜM

  • Suriye sahilinde yaşanan çatışmalardan kısa bir süre sonra 10 Mart’ta, ana omurgasını terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile hükümet arasında bir anlaşma imzalandı. Şam’da SDG/PKK lideri Mazlum Abdi ve Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından imzalanan anlaşma, Suriye’deki Kürtlerin haklarının garanti altına alınmasını buna karşılık Kandil Dağı’ndan gelen PKK militanlarının ülkeyi terk etmesini, diğer SDG unsurlarının ise orduya entegre olmasını ön görüyordu. Uygulanması için yıl sonuna kadar süre belirlenen anlaşma çerçevesinde SDG/PKK’nın kuzeydoğuda kontrol altında tuttuğu Rakka, Haseke ve Deyr-i Zor’un Fırat nehrinin kuzey kıyısında kalan bölgeleri hükümete teslim etmesi karara bağlanmıştı. Ancak SDG/PKK, orduya bir bütün olarak katılmakta ve kendisine siyasi özerklik verilmesinde ısrar ederek anlaşmayı uygulamaktan kaçınmaya devam ediyor. Meselenin çatışmasız çözülmesini isteyen Şam hükümeti, ABD’den örgüte verdiği desteği sonlandırmasını ve örgüte yeni hükümete entegre olması konusunda baskı kurmasını bekliyor.

REJİM ARTIKLARI VE SÜVEYDA

  • Suriye’deki yeni yönetimin ülkede asayişin sağlanması konusunda karşılaştığı ilk büyük test, 6 Mart’ta devrik Esed rejiminden arta kalan silahlı grupların güvenlik güçlerine saldırarak çok sayıda güvenlik unsurunu öldürmesiyle başladı. Hükümete bağlı kuvvetlerin yanı sıra İdlib, Hama, Humus ve Halep’ten binlerce devrimci savaşçı rejim artıklarının bulunduğu sahil bölgesindeki Lazkiye, Tartus ve Ceble kırsallarında büyük bir operasyon başlattı. Operasyon sırasında devlet kontrolü dışındaki bazı silahlı gruplar ile bazı hükümet güçleri, bölgede geçmişte rejimi destekleyen Nusayri sivillere karşı intikam eylemlerine girişse de olaylar kısa süre içinde kontrol altına alındı. Çok sayıda rejim artığı etkisiz hale getirilirken yine çok sayıda rejim artığı ise Lübnan’a kaçtı. Güneydeki Süveyda’da yaşayan Dürzi silahlı grupların Haziran-Temmuz aylarında hükümet güçlerine saldırı başlatması da azınlıklar konusunda yeni bir testti. Hükümete bağlı güçler, bölgeye operasyon başlatırken İsrail’in havadan Dürzi militanlara destek vermesi ve bölge ülkelerinin yanı sıra ABD’nin de arabulucu olması üzerine taraflar arasında anlaşmaya varıldı. Anlaşmaya göre hükümet güçleri Süveyda’nın çevresine konuşlanacak ancak kent merkezinde nihai anlaşmaya varılana kadar Dürzi milisler hakim olacaktı. İsrail yanlısı tavırlar sergileyen Dürzi Şeyh Hikmet el-Hicri liderliğindeki bu gruplar, hâlâ nihai anlaşmaya yanaşmazken sık sık İsrail’in bölgeyi ilhak etmesi yönünde çağrılar yapıyor. Buna karşı Şam hükümeti, bu sorunun çözülmesinde de diplomatik çabaları tercih ediyor.


#Suriye
#Ahmed Şara
#Esed Rejimi
#Baas Rejimi
#Devrim