Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Ajansı Frontex hakkında hazırlanan raporunda Yunanistan'ın Avrupa'ya gitmek isteyen mültecileri Türk sularına geri yolladığını ancak bunun kamuoyundan gizlendiği öne sürüldü.
Der Spiegel’de yer alan, ‘Ege’de yasa dışı geri itmeler. Frontex’in patronu Leggeri kamuoyunu nasıl kandırdı?’ başlıklı haberde, Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Ajansı Frontex’in iç yazışmalarına göre Fabrice Leggeri’nin, Yunanistan’ın mültecileri açık denize geri itmesinden haberdar olduğu ama bunu sümen altı ettiği öne sürüldü.
Haberde Frontex’in iç yazışmalarından bir belgeye ulaşıldığı, buna göre Yunanistan’ın mültecileri yasa dışı şekilde Türkiye tarafına geri ittiği kaydedildi. Frontex Direktörü Fabrice Leggeri’nin bu belgenin baskısı altında olduğu vurgulanan haberde, daha önce bu geri itmelerin kendisine sorulduğunda haberi olmadığını, medyadan durumu öğrendiğini söylediği hatırlatıldı.
Geri itmeyi belgelediler
Leggeri’nin yasa dışı itmelerin farkında olduğu savunulan haberde, ele geçirilen 11095 numaralı belgede Frontex yetkililerinin 18-19 Nisan gecesi 30 civarında mültecinin Yunan sınır muhafızlarınca yasa dışı şekilde Yunanistan’dan Türk sularına sürüklendiğini bizzat kaydettiklerinin ortaya çıktığı ifade edildi. Haberde Yunan yetkililerin defalarca Frontex yetkililerinden olay yerinden çıkmalarını istemesine rağmen yetkililerin bunu yapmadıkları ve geri itmeyi ayrıntılı olarak belgeleyebildiklerine de vurgu yapıldı. Belgedeki kayıtlara göre mültecilerin önce teknelerinden Yunan sahil güvenliğine ait bir gemiye, ardından saat 02.37’de motorsuz bir lastik botla Türk sularına çekildikleri, Türk sahil güvenliğinin de yardıma gelerek mültecileri kurtardıklarına dikkat çekildi.
AP'den de sakladı
Frontex yetkililerinin söz konusu olayın birkaç fotoğrafını Varşova’daki merkeze gönderdiklerine işaret edilen haberde, “Olayların gidişatının tarifi, Spiegel’in daha önce haberinde yer verdiği Ege’deki diğer geri itme vakaları ile örtüşüyor. Frontex belgesi, Leggeri’nin suçtan en geç 8 Mayıs’a kadar haberdar edildiğini gösteriyor. Frontex, davayı temel hakların ihlali olarak sınıflandırmadığını kabul ediyor. Frontex yönetmeliğinin aksine Leggeri uzun süre ilgililere konu hakkında bilgi vermekten kaçındı” değerlendirmesinde bulunuldu. Haberde ayrıca, “Leggeri’nin kendi teşkilatının gözlemlediği suçu örtbas etmek istediğini veya en azından büyük bir sorun çıkarmak istemediğini gösterdiği” ifadesine yer verildi. Leggeri’nin, Avrupa Parlamentosu milletvekillerine nisan ayındaki olaydan bahsetmediğine de değinildi.
