Trump yönetiminin Kudüs tahriki ile bölgede yükselen tansiyon, İsrail’e yeni bir katliam fırsatı sundu. Siyonist rejim 30 Mart 2018’de başlayan protesto eylemlerinde bugüne dek 112 Filistinliyi katletti. İsrail güçleri, 52 gün boyunca toplamda 13 bin 190 sivili yaralarken, bunlardan 3 bin 630’unu doğrudan gerçek mermilerle vurdu. Sivillerin 48’i plastik mermi, 5 bin 572’si zehirli gaz, 3 bin 508’i ise doğrudan müdahaleler esnasında yaralandı. Filistinli Doktor Said el-Hac, şu an 200 Filistinli yaralının acil müdahale beklediğini, tedavileri için bir şeyler yapılmadığı takdirde bu yaralılardan bazılarının hayatını kaybedeceğini söyledi. Yeni Şafak’a konuşan Hac, şu ana kadar sadece 3 yaralının Mısır’a, 7’sinin de tedavi için Ürdün’e gönderilebildiğini, tıbbi müdahale konusunda geç kalınmasının daha trajik sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Hac, bölgedeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi:
TÜRKİYE’Yİ ENGELLİYORLAR
“Trump ailesinin özel çabaları ile başlayan Kudüs provokasyonunda şimdiye dek Filistinli 2 bin 96 çocuk, 12 bin 161 yetişkin ve 436 kadın yaralandı. Şu ana kadar 5 kişinin ayakları kesilmek zorunda kaldı. Yine aralarında çocukların da olduğu 27 kişi bir ya da iki ayağını kaybetti. Bu tabloda görünen yaralanmalar dışında birde iç organları parçalanan, damar yaralanması ve kopmaları gibi acil müdahale gerektiren acil hastalar var. Türkiye ilk günden itibaren bizimle irtibat halinde ve bu süreçte mağdur olan Filistinlilere yardım etmek istiyor. Ancak İsrail ve Mısır Türkiye’nin bu yaraları sarmasını her yolu deneyerek engellemeye çalışıyor.”
- TESLİM OLMAMIZ İÇİN
- “İsrail ve ABD bu katliamlarla insanlığın vicdanında mahkum oldular. Trump’ın Kudüs kararını toplu katliam fırsatına çeviren Netanyahu ise Mısır’la işbirliği yaparak hem bize diz çöktürmek hem de Türkiye’nin prestij kazanmasının önüne geçmek istiyor. Gazze’de durumu kritik birçok ağır yaralı bulunmasına rağmen şu ana kadar sadece 10 kişinin Ürdün ve Mısır’a çıkışına izin verilmesi de bunun en açık göstergesi. Trump, Netenyahu, Sisi ve onlara destek veren bölgesel aktörlerin istediği şey krizi derinleştirmek ve Gazze’ye yönelik ablukanın gevşemesini önlemek. Baskıların artması, sağlık ve ekonomik durumun daha da kötüleşmesiyle Filistin halkının kayıtsız-şartsız teslim olacağını düşünüyorlar. Tüm bu baskılar topraklarımızdan, haklarımızdan vazgeçmemiz için yapılıyor.”
ÇOK GEÇ OLMADAN...
“Daha önce yaşanan benzer hadiseler sonrası İsrail ve Mısır’a giden yaralılarımız her iki ülkede de askeri hastane koşullarında tedavi gördü. Mısır’ın Ariş ve İsmailiye Askeri Hastanelerine giden hastalara işkence edildi ve istihbarat elemanları bu insanları ağır sorgu seanslarına tabi tuttu. İsrail’de koşullar daha ağır ve tedavi sonrası hapse girme ihtimali de yüksek olduğu için kimse bu seçeneği denemek istemiyor. Tüm Filistinlilerin tedavi amaçlı önceliği Türkiye’dir. Ürdün de diğer alternatif. Ancak Mısır ve İsrail kimsenin gitmek istediği ülkeler değil. Halen 3 bin 422 orta dereceli ve 332 ağır yaralımız var. Öncelikle 200 kişi çok acil müdahale bekliyor. Zaten şu anki tabloda bile bir çok kardeşimiz felç oldu ve birçoğu da bu son katliamda uzuvlarını kaybetti. Şayet çok daha geç kalınmaz, İsrail ve Mısır engel çıkarmaya devam etmez ise en az 100 kişiyi ölümden kurtarabiliriz.”
O mermileri BM de gördü
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Pierre Krahenbühl, İsrail askerlerinin Gazze sınırındaki Filistinli göstericilere karşı kullandığı gerçek mermilerin iç organlara, kemik ve kaslara büyük zarar vermesi için kullanıldığını söyledi. Krahenbühl, “Yaralıların durumundan açık bir şekilde anlaşılıyor. Bu son derece tehlikeli bir şey. Gazze ziyaretimde yaralıların sayısından çok yaralanma şekilleri beni şaşkına çevirdi” dedi. Gazze’de düzenlediği basın toplantısında siyonistlerin vahşetine ilişkin bilgi veren Krahenbühl, İsrail askerlerinin Gazzelileri kasıtlı olarak ve sistematik bir şekilde yaraladığını, hedefini bulduğunda parçalara ayrılan mermiler nedeniyle yaralanma boyutunun arttığını, birçok Filistinlinin bacaklarının kesildiğini ve yaşamlarını engelli olarak sürdürmek zorunda kalacaklarını kaydetti. Gazze’de zaten çok kötü durumda olan sağlık sisteminin son olaylarla birlikte çöktüğünü kaydeden Krahenbühl, “Bazı hastalar yeni gelen yaralılara yer açılması için hastaneden çıkarılıyor” şeklinde konuştu.
