|

Kafkaslarda yeni güç Türkiye: Batı'nın iflas eden stratejileri

Dünya, global bir köye dönüşürken birçok coğrafyanın kaderi de birbiriyle ilintili. Kafkaslarda yaşanan gelişmeler Akdeniz’deki egemenlik mücadelesini etkilerken şu an Batı Bloku bir gerileme dönemine girmiş bulunuyor. Rusya Devlet Başkanı Putin bunu iyi değerlendirirken birçok noktada ise bu etki alanına karşı aktif olarak Türkiye dışında hamle yapan yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı ‘Azerbaycan ile daha yakın ilişkiler kurgulayacağız’ açıklaması da Kafkaslara girişin bir ön işareti gibi. Bölgede daha aktif bir Türkiye, Ukrayna'daki, Akdeniz'deki kazanımlarını bu yolla artırabilir. Batı Bloku yeni çağın gerçeklerini fark edip stratejisini yeniden kurgulamazsa Astana'da olduğu gibi kurulan masaları uzaktan izlemeye devam eder.

Ahmet Fadıl Erarslan
15:30 - 12/11/2020 Perşembe
Güncelleme: 17:34 - 12/11/2020 Perşembe
Yeni Şafak
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev

Her şey Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak askeri tatbikatı ile başladı. 27 Temmuz 2020 günü iki ülke birçok alanda askeri iş birliğini somutlaştıran bir tatbikat yaptı. Yine aynı zamanlarda imzalanan 200 milyonluk askeri yardım anlaşması ile Azerbaycan’a Türk silahlarının satışının önü açıldı.

  • Dağlık Karabağ, Azerbaycan’ın kurulduğu günden beri işgal altındaydı ve bu işgalin en önemli sebebi de Rusya. Ermenileri Rus askeri teçhizatıyla donatıp yeni bir cumhuriyet olan Azerbaycan’a karşı askeri üstünlük elde etmesine olanak sağlayan Rusya’ydı.

Bugün geldiğimiz noktada ise Dağlık Karabağ bölgesi 44 gün gibi bir süre içerisinde azatlığına kavuşmuş durumda. Burada Azerbaycan ordusunun kahramanca mücadelelerine eşlik eden ülke ise; Türkiye oldu. Ermenilerin iddiasına göre Türk kurmaylar stratejinin belirlenmesinde bilfiil rol alırken bariz olan bir gerçek Bayraktar TB-2’lerin, Kasırga füzelerinin Ermenistan gibi fakir bir ülkenin amorti edemeyeceği kadar büyük ekonomik tahribata yol açması. Ermeni askerleri keklik gibi avlayan bu sistemlerin bir diğer özelliği ise Ermenistan’ın elinde var olan askeri sistemleri de yok etmesi.

Şah-mat: İran yanlış ata oynadı kaybetti

Pers milletinin tarihi boyunca Türklerle kurduğu ilişki son derece mesafeli olurken ülkesinde yaşayan 40 milyon Türk’e rağmen İran açık bir şekilde Ermenistan’ı her alanda destekliyor. Karabağ operasyonu da İran ile Ermenistan arasındaki koridorun kesilmesiyle zafer ile sonuçlandı.

Obama döneminde kurguladığı stratejilerle kendi etki alanını oluşturan İran’ın hamleleri Türkiye açısından da zararlı. Takvimlerimizi geriye sardığımızda Rusya henüz müdahil olmamışken Esad rejimi lehine Suriye’ye müdahale eden bir İran görüyoruz.
2012 tarihli haberler:

Suriye’deki kaosun büyümesinde Rusya’dan önce İran’ın etkisi çok daha büyükken Hizbullah ve Irak’taki birçok milis gücünü de Suriye’ye taşıyıp bölgenin bugünkü noktaya gelmesinde baş rolü oynadılar.

Batı Bloku şunu anlamalı: Rus ve İran etkisine karşı Türkiye’ye muhtaçlar

Biden’ın seçilmesiyle ABD’nin de Obama dış politikasına geri dönüş yapacağı belli oldu. Obama, Macron gibi liderler Türkiye ile suni problemler oluştururken bunu en iyi şekilde Putin değerlendirdi.

Ukrayna hala Rus işgali altında ve buna karşı Batı’nın tek çözümü Rusya’ya ekonomik ambargo uygulamak oldu. Türkiye ise yine Ukrayna’da en aktif politika yürüten ülkelerin başında geliyor.


  • Ukrayna Başkanı Zelenski geçtiğimiz ay "Savunma sanayii alanındaki iş birliği, stratejik ortaklığımızın gelişmesi için çok önemlidir. Bugün onu daha da güçlendirdiğimiz için mutluyum." demişti.

Ukrayna’nın satın aldığı Bayraktar TB-2’ler ve diğer Türk ürünü silahlar da Rusya’nın karıştırdığı Donetsk bölgesinde kullanılmaya başlıyor. Tıpkı Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de olduğu gibi.

  • Batılılar paradigmalarını değiştirip yeni yüzyılın gerçekleri üzerinden hareket ederlerse, Türkiye kanalıyla Ukrayna, Libya, Kafkaslar, Orta Asya gibi birçok alanda masada yer bulurlar aksi taktirde Astana Süreci’nde olduğu gibi kurulan masaları uzaktan izlerler.

Yeni bir paradigma var: On binlerce kilometre öteden devrimler yaptığınız günler geçti

Batı Bloku’nun şu an birçok cephede mağlup olmasının sebebi de dünyayı hala eski ezberleri üzerinden okuyor olmaları. Soros kanalıyla 2003-2004 yıllarında yaptıkları renkli devrimlerin bir işe yarayıp yaramadığını sorgulamak gibi bir dertleri yok.

Ukrayna’da yapılan ‘Turuncu Devrim’, Gürcistan’da yapılan ‘Gül Devrimi’ hatta İran’da denenen ‘Yeşil Devrim’den bugüne ne kaldı? Bu sözümona devrimler bölgedeki Rus etkisini çok kısa süreliğine yıkarken ardından gelen yeni statüko Rusya’nın etkisini çok daha artırdı.


Şu an Ukrayna ve Gürcistan fiili Rus işgali altında. Batı'nın kurguladığı devrimlere kadar böyle bir şey yoktu.

Yeni dünya artık suni devrimlerle dönüşümlere alan vermiyor. Birebir ilişkisi olmayan ülkelerin etki alanları da kalmıyor.

Türkiye; şu an Gürcistan ile ekonomik iş birliğini artırırken bunun karşılığını da Karabağ operasyonlarında iki ülke de gördü. Azerbaycan ve Türkiye arasında transit yol olan ülkenin ekonomisinde Türkiye de Azerbaycan da ciddi yer tutuyor. Gürcistan, Rusya kanalıyla Ermenistan’a taşınan bütün silahlara el koydu.
Orta Asya coğrafyasıyla da gönül bağları bulunan Türkiye orada da Rus etkisini kırabilecek yegane ülke konumunda yer alıyor. Suriye’de ise ABD’nin desteklediği PKK’nın Suriye kolu YPG en son Ruslarla anlaşmıştı.
Türkiye ise İdlib gibi hala birçok bölgede Rus hakimiyet alanına karşı alternatif yapı oluşturan tek ülke.

Libya’da ise bölgede aktif olarak mücadele eden iki bölgesel güç Türkiye ve Rusya. Karabağ cephesi kapanırken Türkiye ve Rusya bölgede barış gücü bulunduracak iki ülke.

Akıllı olsalar Türkiye’nin kazanımlarını artırmasına destek olurlar

Türkiye’nin Kafkaslarda dahi aktif bir dış politika izlemesi; Gürcistan, Azerbaycan ile kurduğu yakın ilişkiler hem İran’ın hem de Rusya’nın yayılmacı politikalarını engelleyen hamleler. Ukrayna, Libya ve Suriye örnekleri de Kafkaslarda başlayan bir etki alanının önemini gösteriyor.

Ruslar, Kafkasları arka bahçesi gibi kullanamadığında Akdeniz’e kadar inme fırsatına da sahip olamayacak. Bütün bu bölgelerde Türkiye ile benzer çıkarlara sahip olan Batı Bloku’nun ise hiçbir stratejik anlam ifade etmeyen hamleleri yeni çağın gereklerini fark edemediklerini gösteriyor.

Batılılar paradigmalarını değiştirip yeni yüzyılın gerçekleri üzerinden hareket ederlerse, Türkiye kanalıyla Ukrayna, Libya, Kafkaslar, Orta Asya gibi birçok alanda masada yer bulurlar aksi taktirde Astana Süreci’nde olduğu gibi kurulan masaları uzaktan izlerler.


#Kafkasya
#Türkiye
#strateji
#Batı Bloku
#Rusya
#Putin
#22. yüzyıl
3 yıl önce