
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, bankacılık sektörünün toplam yurt dışı finansman tutarının 40 milyar dolar artarak 195 milyar dolar seviyesine geldiğini belirtti. Çakar, sektörün 2025’te güçlü bir performans sergilediğini vurguladı.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Yatırım ve Finansta Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, 2025'in küresel ekonomi açısından bakıldığında belirsizlik kavramının çok konuşulduğu bir yıl olduğunu, jeopolitik gerilimlerin ve belirsizliklerin bunun ana kaynağı olduğunu söyledi. Çakar, bankacılık sektörünün 2025’te güçlü bir performans sergilediğini belirterek, sektörün toplam yurt dışı finansman tutarının yaklaşık 40 milyar dolar artışla 195 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
NİHAİ HEDEF SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
Çakar, "Enflasyon görünümüne ilişkin riskler nedeniyle başta ABD ve Avrupa'daki merkez bankaları olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarında politika belirsizliği tüm yıl boyunca tartışıldı. Belirtilen risklere karşın dünya ekonomisinde enflasyon öngörülen hedeflerin üzerinde kalsa bile düşüş trendini sürdürmüştür. Emtia ve enerji fiyatlarındaki düşme dezenflasyon sürecini desteklemiştir. Buna paralel olarak politika faiz oranları gerilemiş, ekonomiler ılımlı hızda büyüyebilmiştir" dedi. Türkiye'de ise 2025'te ekonominin ana ekseninin Orta Vadeli Program çerçevesinde şekillendiğini kaydeden Çakar, nihai hedefin sürdürülebilir büyüme ve daha adil gelir dağılımı olan bu programın temelde fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir cari açık üzerine odaklandığını vurguladı.
2025 YILI BAŞARILI GEÇTİ
Çakar, fiyat istikrarının bugün itibarıyla gündemlerinin ana unsurlarından biri olmaya devam ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Bugüne kadar olan süreçte OVP'nin sağlıklı bir şekilde çalıştığına şahit olduk. Bu dönemde makro göstergelerde dengelenme sağlanmış, fiyat istikrarı güç kazanarak kırılganlıklar önemli ölçüde azalmıştır. Geldiğimiz noktada dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, büyümenin istikrarlı bir performans sergilediğini görüyoruz. 2025 yılı bankacılık sektörü açısından zor olmakla birlikte, risklerin iyi yönetildiği, makroekonomik politikalara uyumun daha da güçlendiği başarılı bir yıl olarak geçmiştir.” Çakar, sıkı para politikası ve küresel belirsizliklere rağmen bilançoların sağlam kaldığını, TL mevduata ilginin arttığını, KKM’nin başarıyla sonlandırılmasının finansal derinliği desteklediğini ifade etti. Takipteki kredi oranının yüzde 2,5 seviyesinde olduğunu belirten Çakar, bankaların ihtiyatlı karşılık yapılarıyla riskleri yönetebilir durumda olduklarını kaydetti.
SeKTörü etkileyen 5 ana temayı sıraladı
- 2026 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan TBB Başkanı Alpaslan Çakar, sektörü etkileyen 5 ana temayı dengeli kredi büyümesi, TL mevduat payının güçlenmesi, etkin risk yönetimi ve sermaye yeterliliği, dijital bankacılık ve yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması ile sürdürülebilir finansman olarak sıraladı. Çakar, para politikasında kademeli gevşemenin beklendiği yeni dönemde selektif kredi politikasının devam edeceğini belirterek yeşil finansman, karbon nötr hedefler ve sürdürülebilir kredi programlarının sektörün dönüşümünde merkezi rol oynayacağının altını çizdi.












