Sendikalaşma hakkının verilmemesi, ağır çalışma şartları, kimi zaman ödenmeyen mesai ücretleri ve daha farklı sorunlar... Türkiye'de iş hayatının en önemli sorunların biri olan bu başlıklara bu kez de sosyal medya paylaşımları eklendi.
Türkiye'de çok sayıda mağazası olan Koton'un, sendikalı olmaları nedeniyle çok sayıda işçisine tazminatsız bir şekilde bünyesinden çıkardığı konusu işçi haklarını bir kez daha gündeme taşıdı. Koton'un işten çıkarma sebebi olarak çalışanlarının sosyal medyadaki 'beğenilerini' ortaya koyması yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Sosyal medya paylaşımı doğrudan kitapta yer alan bir konu değil
Yenisafak.com'un sorularını yanıtlayan Avukat Serkan Öztürk, Koton'un işten çıkarmaları kanunun 25. maddesinin 'ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık' başlıklı ikinci fıkrasının b bendinde yer alan 'İşçinin işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması' kısmına dayandırdığını anlattı.
İş Hukukunda sosyal medya beğenilere yönelik bir atıf olmadığının altını çizen Öztürk, şunları söyledi:
Ağır eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamına girer
- Ancak iş yerinin koşullarını, çalışma şartlarını ve diğer bazı noktaları eleştirenlerle ilgili ise Yargıtay bu kez 'Ağır eleştiri ve ifade özgürlüğü' görüşünü savunmuş ve bu işçilerin atılmasının haksız/hukuksuz olduğuna karar vermiş.
- Koton, işçilerle ilgili olarak onların sosyal medyada başka bir hesabın yaptığı paylaşımları beğenmelerini 'işten çıkış sebebi' saymış.
Koton çıkardığı işçileri geri almak zorunda kalabilir
"Bu şartlar altında işten çıkarılan Koton çalışanlarının durumu ne olur?" sorusuna da yanıt veren Avukat Serkan Öztürk, "Yargıtay'ın geçmiş emsal kararlarına baktığımda Koton işçilerinin işlerine dönüşünü oldukça yüksek ihtimal görüyorum." ifadesini kullandı.
