Sur'dan tüm Türkiye'ye nefis kokular yayılıyor

Yeni Şafak
Büşra Soyal
11:2017/11/2016, Perşembe
G: 17/11/2016, Perşembe
Yeni Şafak
Şehadet Çitil bazı fotoğraflarında adeta açık hava müzesi olan kenti de tanıtıyor.
Şehadet Çitil bazı fotoğraflarında adeta açık hava müzesi olan kenti de tanıtıyor.

Diyarbakır'ın yöresel tatlarının ön plana çıkarılması, kentin gastronomi alanında keşfedilmesi ve ev ekonomisine katkı sağlanması için girişimci kadınlar bir araya geldi. Bir dönem gazetecilik yapan Şehadet Çitil'in başını çektiği kadınların kendi ürettiği ürünler kısa sürede büyük talep gördü. Sosyal medya üzerinden sipariş edilen ev yapımı ürünler İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok kentine gönderiliyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşayan 6 ev hanımının olduğu ekip hem üretiyor hem kazanıyor. Salça, kurutmalık biber, patlıcan ve Hevsel Bahçesi'nde toplanan reyhan ve nane ile başlayan üretime, talepler doğrultusunda turşu, konserve, baharatlar ve Diyarbakır'ın örgülü peyniri de eklendi. Kısa sürede tüm Türkiye'ye ürün göndermeye başlayan Surlu kadınların hikayesini başlatan ise Şehadet Çitil. Bir dönem gazetecilik de yapan Çitil tarafından 1,5 sene önce başlatılan bu girişim, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde hendek kazılmaya başlaması ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle sorun yaşamaya başladı. Böyle olunca siparişlerinin geciktiğini hatta kimi zaman gönderemediklerini belirten Çitil, “Operasyonlar başlayınca Sur'a girmek imkansızlaştı, proje böylece yarıda kaldı. Bu yaz Sur'da güvenlik sağlanınca ve benim de İstanbul'daki gazetecilik görevim bitince Diyarbakır'a tekrar geri döndüm. Kaldığımız yerden devam edelim dedik. İlk olarak annemle başladık. Evde kendi halimizde kurutmalık biber, patlıcan az da olsa salça yaptık. Talepler çoğalınca ilgi artınca Sur'da bir kaç ev hanımı ile konuştuk anlaştık. Salçayı biri yaptı, kurutmalık biber ve patlıcanı biri yapıp damında kuruttu. Siparişler artınca yaptığımız iş kendi kendine büyüdü ve 'Hevsel Bahçesi' oldu" dedi.



  • Sosyal paylaşım sitesi İnstagram'da kurulan 'Hevsel Bahçesi'nden satışa çıkan ürünler başta İstanbul ve Samsun olmak üzere Aydın, İzmir, Sivas, Ankara gibi Türkiye'nin dört bir yanından ilgi görüyor.

Baharatın tuzu değil şehrin güzelliği


  1. Şehir normale dönünce ürünlerden çok Diyarbakır'ı anlattıklarını belirten Çitil, “Birinci önceliğimiz salçamızın tadı, baharatımızın tuzu değil şehrimizin güzelliğini, yaşanılabilirliğini anlatmak oldu. Normalde bir firma sadece ürününü anlatırken biz önce şehrimizi, şehrimizin durumunu anlatıyoruz. Bizim için iki kat daha zor bir durum bu. İnsanlar 'Hevsel Bahçesi'nde kurduğumuz sofra ile Diyarbakır'ı tanımaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

Çitil sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyarbakır, olaylarla, hendeklerle, bombalarla anılıyor ama bizim niyetimiz bu şehrin bir tadı, bir ruhu, bir sofrası var. Bu sofrada oturup bu tada bakmaları için sipariş versin vermesin takipçilerimizle yazıştığımızda muhakkak Diyarbakır'a davet ediyoruz. En büyük zorluk bu tanıtma süreci bizim için."



“Çalkantılı ortamda iş yapmak zor"


Genel olarak Diyarbakır'ın çalkantılı siyasi ortamından dolayı iş yapmanın zor olduğunu söyleyen Çitil, “Mesela geçenlerde 10 gün boyunca yaşanan internet kesintileri sebebiyle biz müşterilerimize, müşterilerimiz bize ulaşamadı. Böyle bir durumda turşumuzdan, baharatımızdan söz edemiyoruz tabii. Diyarbakır'ın gelip görülmesi gereken bir yer olduğunu, soframızın herkese açık olduğunu, seve seve mihmandarlık yapabileceğimizi anlatıyoruz. Bizi asıl zorlayan Diyarbakır'ın hak etmediği imajı. Biz bu yüzden işimizi yaparken bu imajı da düzeltemeye çalışıyoruz" diye konuştu.



“Siyaset artık gündelik yaşama etki edemiyor"


  • Diyarbakırlıların siyasetten çok gündelik yaşamlarını nasıl iyileştirebileceklerini düşündüğünü söyleyen Çitil, bunun hem şehir psikolojisi açısından hem de ticari hayat açısından çok olumlu olduğunu ve siyasetin artık ticarete, gündelik yaşama etki etmesine izin verilmediğine dikkat çekti.

Ürünler 8000 bin yıllık 'Hevsel Bahçesi'nden


Girişimin adını 8000 yıllık 'Hevsel Bahçesi'nden aldığını dile getiren Çitil, “Fiskaya'dan başlayıp 10 Gözlü Köprü'ye kadar uzanan bahçe eskiden padişahların, şehrin ileri gelenlerinin dinlendiği keyif bahçesi aynı zamanda şehrin zahire deposuymuş. Nasıl ki eskiden kervanlar bu bahçeden aldıkları ürünleri kendi ülkelerine götürmüşlerse biz de bu bahçenin ürünlerini Türkiye'ye dağıtmak istiyoruz" diye vurguladı.



"Market açmayı planıyoruz"


Kışın gelmesiyle birlikte yaklaşık bir aydır ev hanımlarıyla mevsimden dolayı iş yapamadığını söyleyen girişimci, bu yüzden bir kafe/market gibi bir yer açmayı planladıklarını sözlerine ekledi.









#Diyarbakır
#Sur
#Hevsel Bahçesi