
Her gün elimize aldığımız çatal ve kaşıklarda aslında gözden kaçırdığımız bir ayrıntı var. Üzerinde yazan bazı rakamlar sağlığımızla doğrudan ilgili olabilir. Uzmanlar, bu detayın zamanla ciddi hastalıklara neden olabileceği konusunda uyarıyor.

Çatal ve kaşıktaki numaralar aslında ne anlama geliyor?
Günlük hayatta sıkça kullandığımız mutfak eşyalarının arkasındaki sayılara çoğumuz dikkat etmiyoruz. Ancak 18/10 ya da 18/8 gibi rakamlar, paslanmaz çelik ürünlerin içeriğine dair önemli bilgiler veriyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ’a göre bu sayılar, çatal ve kaşık gibi ürünlerin içinde bulunan krom ve nikel oranlarını gösteriyor. Örneğin 18/10 ibaresi, yüzde 18 krom ve yüzde 10 nikel bulunduğunu ifade ediyor. Krom, paslanmayı önlerken, nikel ise parlaklık ve dayanıklılık sağlıyor. Bu oranlar sadece hijyen açısından değil, insan sağlığı açısından da büyük önem taşıyor.

Kalitesiz ürünlerde sağlık riski daha yüksek
Dr. Karadağ, paslanmaz çeliklerde kullanılan nikelin fazlasının sağlık için risk oluşturduğuna dikkat çekiyor. Özellikle ucuz ve menşei belirsiz ürünlerde krom ve nikel yerine mangan, bakır ya da demir gibi başka metaller kullanılabiliyor. Bu da ürünlerin zamanla çözünerek yemeğe, oradan da vücudumuza zararlı maddeler geçirmesine neden olabiliyor. Standart dışı ürünlerde kurşun veya kadmiyum gibi toksik metallerin kullanılması ise daha büyük sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyor.

Nikelin vücutta birikimi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir
Çatal ve kaşıklardan geçen nikel miktarı az da olsa zamanla vücutta birikebilir. Bu durum böbrek, karaciğer, kemik iliği, hatta sinir sistemi üzerinde yıkıcı etkiler doğurabilir. Dr. Karadağ, bu metallerin uzun vadede kanser, hafıza kaybı, öğrenme bozukluğu gibi rahatsızlıklara neden olabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca bu maddelerin otoimmün hastalıkları tetikleyebileceğini ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.

Fazla nikelin ilk işareti: Ciltte kaşıntı ve kızarıklık
Fazla nikel alımının en yaygın belirtisi ciltte görülen alerjik reaksiyonlardır. Karadağ, özellikle nikel alerjisi olan bireylerde kaşık, çatal gibi ürünlerin kullanımından sonra ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık gibi tepkilerin oluşabileceğini belirtiyor. Daha hassas bireylerde ağız içi ya da dilde yanma, aft ve yara oluşumu da sık karşılaşılan belirtiler arasında.

Nikel alımı dilde yarık ve hassasiyete neden olabilir
Nikel içeren çatal ve kaşıklar uzun süreli kullanımda ağız içinde tahrişe neden olabiliyor. Dr. Karadağ, metal kaşık kullanımına bağlı olarak özellikle dilde fissür, yani yarık oluşumu gözlemlediklerini aktarıyor. Alerjik bireylerde bu tür belirtilerin görülmesi halinde nikel içermeyen alternatiflere yönelmek ve bir uzmana başvurmak gerektiğini vurguluyor.

Tahta kaşıklar kimyasalsız ama bakteri riski taşıyor
Geleneksel olarak tercih edilen tahta kaşıkların kimyasal salınım yapmaması olumlu bir özellik olsa da, hijyen açısından dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Tahta malzeme gözenekli yapısı nedeniyle zamanla bakteri ve mantar tutabiliyor. Özellikle çatlamış ve kararmış tahta kaşıklar, mikrobiyal açıdan risk oluşturabiliyor. Bu yüzden düzenli aralıklarla yenilenmeleri ve temiz kullanımına özen gösterilmesi öneriliyor.

Sağlıklı mutfaklar için bilinçli ürün tercihi şart
Dr. Karadağ, hem paslanmaz çelik hem de tahta ürünlerin uygun koşullarda kullanıldığında güvenli olduğunu, ancak malzeme kalitesinin belirleyici faktör olduğunu ifade ediyor. Özellikle gıda ile temas eden ürünlerde kalite belgelerine sahip, güvenilir markalara yönelmenin önemine vurgu yapıyor. Sağlıklı bir yaşam için, görünmeyen detaylara dikkat etmek gerektiğini ve ucuz ürün tercihinin uzun vadede daha pahalıya mal olabileceğini hatırlatıyor.






