'Çiçek Taksi', 'Fatmagül'ün Suçu Ne?', 'Karadayı' ve Paramparça' gibi çok izlenen yapımlarda rol alan, son olerak geçtiğimiz mayıs ayında final yapan 'Üç Kuruş' dizisinde kamera karşısına geçen usta oyuncu cihan Canova, akciğer tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Canova için İstanbul Devlet Tiyatrosu Mecidiyeköy Büyük Sahne'de tören düzenlendi. Törene katılanlar arasında eski rol arkadaşları Zafer Ergin, Uraz Kaygılaroğlu, Bora Akkaş ve Nesrin Cavadzade de vardı. Usta oyuncu Civan Canova'nın cenaze töreninde selfie çekmeye çalışan bir kadın ise büyük tepki topladı.
Civan Canova için İstanbul Devlet Tiyatrosu Mecidiyeköy Büyük Sahne'de cenaze töreni düzenlendi.
Törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Kubilay Karslıoğlu, Zafer Ergin, Uraz Kaygılaroğlu, Bora Akkaş, Nesrin Cavadzade ve Civan Canova'nın sevenleri ile yakınları katıldı.
Civan Canova'nın Türk Bayrağı'na sarılı naaşı Mecidiyeköy Büyüksahne'ye getirildi.
Ailesinin 'Kalbin kalbimizde, elin elimizde... Daima ve sonsuza kadar' yazılı çelengi duygulandırdı.
Törenin düzenlendiği salonda Civan Canova ile ilgili video gösterimi yapıldı.
Törende Canova'nın dostları konuşma yaptı.
48 yıllık arkadaşı olduğunu dile getiren oyuncu Metin Belgin konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı.
"BUNU BİZE YAPMAYACAKTIN"
Oyuncu Metin Belgin ise duygularını şöyle dile getirdi:
'Canım kardeşim, biraderim' 48 yıldır böyle hitap ettik birbirimize… Bunu bize yapmayacaktın. Sen o kadar ince, yüreği o kadar sevgi dolu bir insandı ki bizim yüreğimize bu acıyı koyup gitmeyecektin birader… Hiçbir zaman birbirimize kötü bir söz söylemedik, sen her şeyi içine atardın yine içine attın galiba… Bir tek şey söyleyeceğim sana, şu korona günlerinde üç ay beraber yaşadık birbirimize hiç kötü söz söylemedik, sen eline fırçanı aldın güzel resimler yaptın… Seni hiçbir zaman yüreğimizden çıkarmayacağız, hep bizimle olacaksın, nur içinde uyu.
"SADECE BİR OYUNCUYU DEĞİL, BİR SANATÇIYI KAYBETTİK"
İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Kubilay Karslıoğlu "Çok önemli bir sanatçıyı kaybettik. Sadece bir oyuncuyu değil bir sanatçıyı kaybetti. Çok önemli bir ressamı, yazarı, olağanüstü bir oyuncuyu kaybettik. Müthiş oyunları vardı. Çok üzgünüz, beklenmedik bir durumdu. Aynı sahneyi paylaşmadık ama çok iyi bir dost ve abimdi. En son resimleri ile ilgili oturup konuşmuştuk" dedi.
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Demircan, Canova'nın kendinden sonraki kuşakları etkileyen bir sanatçı olduğunu dile getirdi.
Usta oyuncunun seyirciyle arasındaki bağı her zaman sağlam tuttuğuna işaret eden Demircan, "Seyirci tarafından çok sevilmiş, takdir görmüş, sayısız ödül kazanmış bir sanatçıydı. Ona veda ediyoruz. Çok yönlü ve çok yetenekli bir insandı. Çoğunluk onu tiyatro ve sinema oyuncusu olarak tanıyor olsa da aktörlüğünün yanında usta bir yazar, yönetmen ve ressamdı." dedi.
Demircan, Canova'nın yaptığı her işe kendi ruhundan bir şeyler katmayı başarabilen bir yönü olduğuna dikkati çekerek, yazar ve sosyolog Cemil Meriç'in "Sanatçının tek vazifesi vardır, o da insanları birbirine sevdirmektir. İki insan veya iki milyar insan. Sanat bir heyecan seyyalesiyle kilometrelerin ve asırların ayırdığı kalpleri birleştiren büyüdür." şeklindeki sözlerini aktardı.
“Haberi alınca hakikaten hepimiz şoke olduk”
Törene katılan oyuncu ve seslendirme sanatçısı Hakan Vanlı ise, “Onu kaybetme düşüncesi aklımdan hiç geçmedi. Ama sonra bu ani haberi alınca hakikaten hepimiz şoke olduk. Çok değerli bir insandı. Neden iyi insanlar bu kadar erken vefat ediyor, neden kaybediyoruz? Çok ama çok iyi yürekli, iyi niyetli, insan seven, hayvan seven, doğa seven çok nitelikli bir insandı” diye konuştu.
"SADECE BİR OYUNCUYU DEĞİL, BİR SANATÇIYI KAYBETTİK"
Oyuncu Suna Selen "Birlikte sahnede çalışmadık ama aynı kulisi paylaştık. Son dizisinde birlikte çalıştık. Ben hayatımda bu kadar nazik, bu kadar sevecen, bu kadar zarif bir insanla tanışmadım. Her açıdan çok büyük bir kayıp" şeklinde konuştu.
Oyuncu Ayten Uncuoğlu "Sözün bittiği yerdeyim. Dünyalar güzeli, akıllısı, arkadaşımızı meslektaşımızı, dostumuzu, kardeşimizi, oğlumuzu kaybettik. Çok kıymetliydi" diye konuştu.
“Yanınızdakilerin kıymetini bilin”
Böyle değerli insanların kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyleyen oyuncu Hatice Aslan, “Çok üzgünüz, çok kıymetli, çok iyi bir insandı. Ona sarılmak isterdim ama işte bir anda gidiyor. Onun için böyle insanların kıymetini bileceğiz. Yanınızdakilerin kıymetini bilin” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Civan Canova için helallik alındı, Canova'nın naaşı, cenaze namazı için Zincirlikuyu Camii'ne götürüldü.
Öğlen vakti kılınan cenaze namazına sanat camiasından çok sayıda isim katıldı.
Cenaze namazının ardından Civan Canova Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
CENAZEDE SELFİE ŞOKU
Canova'nın cenaze törenine selfie çekmeye çalışan bir kadın damgasını vurdu.
TEPKİ TOPLADI
Kadın hayranı, Civan Canova'nın eski eşi Açelya Akkoyun'un uyarılarını dikkate almayıp, kendisiyle zorla selfie çekti. Bu görüntü, hem cenazede hem de sosyal medyada tepkilere neden oldu.
4 AĞUSTOS'TA SEVENLERİNE SESLENMİŞTİ
Bir süre önce sosyal medya hesabından paylaştığı videoyla sevenlerine Canova, "Size vereceğim haber güzel değil ama vermek zorunda hissediyorum. Çünkü Akciğer filmi çekerken, belirsiz bir kitle olduğu tespit edildi. 15 gündür hastanedeyim. Ailem yanımda. Birkaç gün sonra taburcu edecekler." diyerek seslenmişti.
CİVAN CANOVA HAKKINDA
1955 yılında Ankara'da doğdu. Babası tiyatrocu Mahir Canova, annesi Gündüz Sencer'dir. Küçük yaşta iken anne ve babası ayrıldı, anneannesi tarafından büyütüldü.
Annesi ikinci evliliğini oyuncu Kartal Tibet ile yaptı. İlkokul yıllarında Ankara Radyosu'nda babasının yönetmenliğini yaptığı Radyo Çocuk Saati’nde küçük roller aldı. Üvey babası Kartal Tibet onu film setleri ile tanıştırdı. İlkokuldan sonra yatılı olarak TED Ankara Koleji'nde okudu.
1973 yılında Ankara Koleji'nden mezuniyetinin ardından konservatuvar sınavlarına hazırlandığı 1974 yılının yaz aylarında Yılmaz Güney'in "Arkadaş" filminde oyunculuğa başladı.
Aynı yıl Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'ne kaydoldu. Öğrenciliği sırasında Şerif Gören'in yönettiği "Nehir" (1977) adlı filmde rol aldı. Konservatuvardan 1979 yılında mezun oldu ve Devlet Tiyatroları kadrosuna girerek İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başladı, birçok oyunda görev aldı. Sanatçı, tiyatronun yanı sıra sinema filmlerinde de rol aldı.
1979 yılından itibaren Devlet Tiyatrosu sanatçısı olarak birçok oyunda rol aldı. 1990'lı yıllardan itibaren yazdığı tiyatro oyunları ile ödüller aldı. Pek çok dizi ve filmde yer alan sanatçı, 2006 yılında "Eve Dönüş" filmindeki işkenceci polis rolü ile Altın Portakal En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü, 2011 yılında "Ölüleri Gömün" oyunundaki rolü ile Afife Tiyatro Ödülleri Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü'nü kazandı.
'Çiçek Taksi', 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' ve 'Paramparça' dizilerinde canlandırdığı karakterle hafızalara kazınan Canova, ayrıca resim sanatıyla da ilgileniyordu.