Geride bıraktığımız yıla ilişkin Türkiye’yi dünyanın kalan kısmına hatırlatacak en önemli olay şüphesiz ‘Kudüs’ gündemiyle toplanan Birleşmiş Milletler (BM) oturumu oldu. İslam’ın ilk kıblegahını İsrail’in başkenti ilan ederek büyük bir provokasyona imza atan ABD, Türkiye’nin çabasıyla yalnızları oynadı. BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada 14 ülkenin muhalefetine rağmen Kudüs kışkırtmasının arkasında duran ABD’ye karşı Türkiye harekete geçti. Konuyu önce İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde ele alan ve ortak bir bildiriyle Kudüs’ü Filistin’in başkenti ilan eden Ankara, bir adım daha atarak BM Genel Kurulu’nu topladı. ABD’nin tehditlerine rağmen BM üyesi 128 ülke, Kudüs’e ilişkin Türkiye ile Yemen’in ortak tasarısını kabul etti. Dünya ülkelerini Washington’a karşı birleştiren gelişmenin ana aktörü, onlarca ülkenin lideriyle gerek telefonda gerekse yüz yüze yoğun bir diplomasi trafiği yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
Türkiye’nin 2017’deki başarılarından birisi de Astana süreci oldu. Türkiye’nin öncülüğünde Rusya ve İran’ın desteğiyle başlatılan süreç sonrası Suriye’de ‘çatışmasızlık bölgeleri’ hayata geçirildi. Cenevre’deki çözümsüz toplantılara karşı Astana’da varılan mutabakat Suriye’de sonuç alıcı oldu ve iç savaşın sona ermesine her adımda biraz daha yaklaşıldı. 2017 yılı başında Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında el-Bab’ın da kontrolünü sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, Astana sürecinde alınan kararlar gereği İdlib’de de gözlem noktaları oluşturdu. ABD’nin terör örgütü PKK/PYD’ye silah vermemesi konusunda da yoğun diplomatik girişimlere imza atıldı.
Ankara, Norveç’teki NATO tatbikatında Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘hedef tahtasına konulması’ skandalına en yüksek perdeden tepki koydu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Norveçte’ki Trident Javelin tatbikatında yaşanan ‘hatadan’ dolayı Türkiye’den özür diledi. Skandala yol açan Norveç ordusu personeli görevden alındı.
Ankara, Irak kuzeyinde Mesud Barzani’nin illegal referandumuna karşı bölge ülkeleri ile birlikte adım attı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) Başkanı Barzani’nin bölgedeki gerilimleri daha da içinden çıkılmaz hale getirecek referandum adımına Türkiye ‘dur’ dedi. Barzani’nin illegal referandumu öncesi ve sonrası Ankara, IKBY’ni defalarca uyardı. ABD-İsrail destekli referandumun tüm uyarılara rağmen gerçekleşmesi sonrası Ankara-Bağdat-Tahran hattı aktifleştirildi. Ardından Kuzey Irak’a yaptırım adımları geldi. Irak ordusunun Barzani’ye bağlı Peşmerge güçleri ve PKK’lı teröristlere karşı düzenlediği harekat sonucu, başta Kerkük olmak üzere işgal altındaki pek çok bölge kurtarıldı. 25 Eylül’deki referandum böylece fiilen sonuçsuz bırakıldı.
Türkiye bölgede yaşanan gerilimler konusunda da hassas bir diplomasi yürüttü. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran’da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ile başlayan Körfez krizinde Türkiye önemli bir rol üstlendi. “Katar’ın 15 Temmuz’u” olarak nitelenen süreçte Ankara, Doha yönetiminin değiştirilmesi yönünde oynanan kirli planlara ‘dur’ dedi. Sonrasında, abluka altındaki Katar halkının zor durumda kalmaması için bölgeye gıda sevkiyatları yapıldı. Yine Türkiye ile Katar arasındaki işbirliği anlaşması kapsamında yüzlerce Mehmetçik Doha’ya gitti.
