Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi İkinci Dönem Sözleşmeli Astsubay Mezuniyet Töreni'ne konuştu.
"Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşayabiliyoruz"
"Türkiye, bu coğrafyadaki mevcudiyetini türlü sınamalar, her biri diğerinden çetin mücadeleler sonucunda korudu." diyen Erdoğan "Biz bağımsızlığımızı birilerinin ihsanıyla, lütfuyla, kapalı kapılar ardında gerçekleşen kirli pazarlıklarla elde etmedik. Biz 'ya istiklal ya ölüm' parolasıyla cepheye koşan milli mücadele kahramanlarının cesaretiyle bugünleri gördük. En son 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla iradesini korumak için tanklara meydan okuyan Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşayabiliyoruz." şeklinde devam etti.
"Bu ülkeyi esir alacak hiçbir güç yok"
Erdoğan, bu zamana "gün vatana sahip çıkma günüdür" diyerek, işgalcilere Maraş'ı dar eden Sütçü İmamların gayreti ile ulaşıldığını belirterek, "Biz bugünlere kucağında yavrusuyla cephane taşırken can veren Şerife bacıların emeği ile vasıl olduk. Biz 'Ya İstiklal, Ya Ölüm' parolasıyla cepheye koşan milli mücadele kahramanlarını cesaretiyle bugünleri gördük." ifadesini kullandı.
15 Temmuz gecesinde olduğu gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla iradesini korumak için tanklara meydan okuyan Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşanabildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ay yıldızlı al bayrağımızın semalarında gururla dalgalandığı bu vatan aynı zamanda şehitler diyarıdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda şiddeti artan bir şekilde maruz kalınan saldırıların Türkiye'nin ekonomik, diplomatik, güvenlik ve savunma noktasında güçlü olmadan ayakta kalamayacağını herkese gösterdiğine işaret etti.
"Mezarlarını hazırlıyorlar, bize fazla iş bırakmayacaklar"
Milletin birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemine değinen Erdoğan, bir diğer önemli hususun da caydırıcılık olduğunu bildirdi. İyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı, ileri teknolojinin imkanları ile desteklenen güçlü bir orduya polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının devletin en önemli gücünü oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Cerablus'ta, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de de böyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik. Geldikleri gibi gitmediler. O inlere gömüldüler. Bizim Mehmedimiz her zaman bu yükünün idrakindedir, şuurundadır. Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler kazıyorlarmış, evet doğru mezarlarını hazırlıyorlar. Mezarlarını hazırlıyorlar. Bize fazla iş bırakmayacaklar anlaşılan o." dedi.
"Büyük adımlar attık"
Türkiye'nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayini tahkim etmek için çok büyük adımlar attıklarını vurguladı.
Göreve geldiklerinde yüzde 20'lerde olan yerlilik oranını yüzde 65'lere çıkardıklarını belirten Erdoğan, 2002'de yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 618'e ulaştığını bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyulan, teröristlere karşı üstünlük sağlayan insansız hava aracı ve silahsız insansız hava aracı gibi dünyanın sadece belli başlı ülkelerinin yapabildiği silahları kendi yapar hale geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'nda kullanılan birçok silahı milli imkanlarla sağlayarak hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini aktaran Erdoğan, terörle mücadele konseptini yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip, imha politikasına geçtiklerini belirtti.
"Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Güvenlik birimlerini sadece silah, mühimmat, araç gereç, bina, teknolojik alt yapı bakımından güçlendirmekle kalmadıklarını, personel eksikliklerini de giderdiklerini belirten Erdoğan, ordunun ve emniyetin moral motivasyonunu hiç olmadığı kadar üst seviyelere taşıdıklarını, bir dönem güvenlik güçlerinin suç ve suçluya karşı yürüttüğü mücadelede çabalarını sekteye uğratan düzenlemeleri engel olmaktan çıkardıklarını kaydetti.
Erdoğan, polisin ve jandarmanın hukukun dışına çıkmasına müsaade etmemekle kalmayıp aynı zamanda görevlerini layıkıyla yapmaları için de kendilerine her türlü imkanı sunduklarını aktardı.
Uyuşturucu ve suç çetelerinden terörle mücadeleye kadar vatandaşın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerinin arkasında olmaya devam edeceklerini bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
- "Sizlerden görevlerinizi yaparken, hukuka, kanunlara ve görevlerinizle ilgili mevzuata bağlı kalmanızı bekliyorum. Suç ve suçluyla mücadelede nasıl kararlı hareket ediyorsanız vatandaşlarımıza da o derece hassas, o derece saygılı davranmanızı istiyorum. Vazifenizi icra ederken güçlü bir devletin, geçmişi şanlı zaferlerle dolu büyük bir milletin mensubu olduğunuzu asla unutmayın. Engellediğiniz her terör eylemi, ortaya çıkardığınız her suç, yakaladığınız her fail, bağrından çıktığınız bu topluma karşı sorumluluğunuzu yerine getirmiş olduğunuzun bir işaretidir. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı olarak görevinizi en güzel şekilde icra etme gayretlerinizde desteğimin daima sizlerle olduğunu bilmenizi istiyorum. Her birinize güveniyorum. Bugün mezuniyetinizde ailelerinizin ve komutanlarınızın yüzünü ağarttığınız gibi başarınızla da milletimizin yüzünü ağartacağınıza inanıyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken sizlere bir kez daha ülkemizin dört bir köşesinde icra edeceğiniz vazifelerinizde muvaffakiyetler diliyorum."