FETÖ’ye karşı başucu yapıtları

Merve Safa Akıntürk
04:0015/07/2025, Salı
G: 15/07/2025, Salı
Yeni Şafak
15 Temmuz'da Medya
15 Temmuz'da Medya

15 Temmuz’un karanlık gecesi sadece bir darbe girişimi değil, çok katmanlı bir işgal planının parçasıydı. O geceden sonra Türkiye, FETÖ’nün yapısını çözmek ve hafızasını diri tutmak için sayısız yayınla yüzleşme sürecine girdi. Kimi kitaplar içeriden tanıklıklara, kimileri uluslararası ilişkilere ya da medya stratejilerine odaklanarak örgütün derin yapısını ortaya koyuyor. Bu eserler, FETÖ’nün sadece yerli bir tehdit değil, küresel bir ağ olduğunu gösteriyor. Her biri aynı zamanda hem bir hafıza mekânı hem de yeni ihanetlere karşı bir uyarı işlevi görüyor.

15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe girişimi, Türk siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kırılma anı olarak kayıtlara geçti. Bu kanlı kalkışma, yalnızca bir iktidar devrini değil, millet iradesine karşı topyekûn bir işgal planını temsil ediyordu. O gecenin ardından Türkiye hem darbe girişiminin arka planını hem de FETÖ yapılanmasının boyutlarını anlamaya yönelik kapsamlı bir hesaplaşma sürecine girdi. Bu sürecin en önemli araçlarından biri ise basılı yayınlar. Bu kitaplar yalnızca birer tanıklık ya da belge yığını değil, aynı zamanda birer hafıza mekânı ve toplumsal muhasebe aracı olarak okunmalı. Yayınlanan eserlerde kimi yazarlar kişisel tanıklıklarına dayanarak örgütün iç yapısını anlatırken, kimileri sosyolojik, psikolojik ya da jeopolitik analizlerle FETÖ’nün yapısını çözümlemeye çalışıyor. Bu kitaplar bir araya geldiğinde, FETÖ’nün çok katmanlı doğasını ve darbe girişiminin ardında yatan çok yönlü ilişki ağlarını daha net kavramak mümkün hale geliyor.


İHANET, KRİPTO YAPILANMA VE KÜRESEL AĞLAR

Çetin Acar’ın “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” adlı kitabı, örgütün 15 Temmuz gecesini “altın vuruş” olarak planladığını anlatıyor. Kitabın önsözü, FETÖ’nün yalnızca yerli bir yapı değil, uluslararası sistemin taşeronu olduğunu ileri sürerek bu yapının arkasındaki “üst akıl” kurgusuna dikkat çekiyor. Acar’ın yaklaşımı, FETÖ’yü Türkiye’nin içine yerleşmiş bir ajan şebekesi olarak tanımlıyor ve bu minvalde bir direniş çağrısı içeriyor. Yasin Topaloğlu’nun “Son Darbe” adlı kitabı, FETÖ’nün ABD ve İsrail bağlantılarını irdeleyerek örgütün Türkiye’ye karşı yürüttüğü “asimetrik savaş”ı merkeze alıyor. Benzer biçimde Kurtuluş Tayanç Çalışır’ın “15 Temmuz ve FETÖ” kitabı, FETÖ’nün medya yapılanmasını ve kripto elemanlarının sızma yöntemlerini deşifre etmeyi amaçlıyor. Kitap, örgütün halkla ilişkiler stratejilerinden “temiz yüzlü” görüntüsüne kadar pek çok taktiğini analiz ediyor.


TANIKLIKLAR VE İTİRAFLAR: İÇERİDEN GELEN SESLER

FETÖ içinde uzun süre görev almış ve daha sonra örgütten ayrılmış isimlerin kaleme aldığı kitaplar, diğer yayınlardan farklı olarak içeriden bakış sunuyor. Selim Çoraklı’nın “Darbelerin Efendisi HOCIA” ve Latif Erdoğan’ın “Şeytanın Gülen Yüzü” kitapları bu açıdan öne çıkıyor. Bu kitaplar hem kişisel tanıklıklara dayanıyor hem de örgütün psikolojik yapısını anlamaya dönük önemli ipuçları sunuyor. Özellikle Erdoğan’ın anlatımında, örgütün ilk sızmalarını gerçekleştirdiği kurumlar, Gülen’in kişiliği ve “Mesihlik” iddiası gibi konulara yer verilmesi dikkat çekici. Mustafa Önsel’in “Ağacın Kurdu” kitabı ise özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanmasına ışık tutuyor. Önsel, bu çalışmasında askeri liselerden itibaren örgütlenmenin nasıl şekillendiğini, yaşadığı deneyimler ışığında aktarıyor. TSK’daki FETÖ yapılanması üzerine yazılmış en kapsamlı tanıklıklardan biri olan kitap, özellikle darbe girişiminde rol oynayan askeri kadronun geçmişine dair birçok ayrıntı içeriyor.


ULUSLARARASI BOYUT VE FETÖ’NÜN DIŞ AYAKLARI

FETÖ’nün yalnızca Türkiye’de değil, küresel çapta organize olmuş bir yapı olduğu gerçeği de kitaplarda sıkça vurgulanan bir başlık. Hayri Yıldırım’ın “Paralelin Kökenleri” kitabı, Gülen’in ABD’nin “Ilımlı İslam” ve “Yeşil Kuşak” politikalarının parçası olarak konumlandırıldığını ileri sürerken, Robert Amsterdam’ın “Aldatma İmparatorluğu” adlı kitabı, FETÖ’nün ABD’deki sözleşmeli okulları aracılığıyla yürüttüğü faaliyetleri delillerle ortaya koyuyor. Amsterdam’ın uluslararası hukuk perspektifinden hazırladığı bu çalışma, Batı dünyasında FETÖ’nün algısını değiştirme potansiyeline sahip akademik bir nitelik taşıyor.


MEDYA, ALGI VE KOLEKTİF HAFIZA

15 Temmuz darbe girişimi sırasında medyanın oynadığı rolü inceleyen eserler de bu yayınlar arasında önemli yer tutuyor. Yusuf Özkır’ın “FETÖ, Medya ve Darbe” kitabı, FETÖ’nün medya yapılanmasını, dezenformasyon stratejilerini ve manipülatif yayın politikalarını çok yönlü analiz ediyor. Mehmet Akif Memmi, Fahrettin Altun ve İsmail Çağlar’ın kaleme aldığı “15 Temmuz’da Medya” kitabı da benzer biçimde medya ve iletişim alanında FETÖ’nün yürüttüğü psikolojik harp faaliyetlerine odaklanıyor. SETA’nın hazırladığı “Demokrasi Nöbetleri” kitabı ise halkın darbe karşısındaki duruşunu toplumsal algı perspektifiyle ele alıyor. 176 kişiyle yapılan mülakatlar, meydanlardaki ruh halini ve milletin FETÖ’ye karşı gösterdiği direnci anlamak açısından birinci elden veriler sunuyor.


ÇOK KATMANLI SALDIRI

Yasemin Asan’ın kaleme aldığı “15 Temmuz Yeniden Diriliş” adlı eser, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan olayları kapsamlı biçimde ele alırken, darbe girişiminin yalnızca askeri bir kalkışma olmadığını, ideolojik, psikolojik ve örgütsel yönleriyle çok katmanlı bir saldırı olduğunu ortaya koyuyor. Asan, kitabında darbe gecesi yaşanan gelişmeleri kronolojik olarak aktarırken, bir yandan da FETÖ’nün yıllar içinde devlete nasıl sızdığını, toplumsal meşruiyetini nasıl inşa ettiğini ve darbe girişimini bu zemine nasıl oturttuğunu detaylandırıyor. Ayrıca medya, siyaset ve kamuoyu üzerindeki etkiler de çok boyutlu olarak inceleniyor.


15 TEMMUZ’UN YAZILI ARŞİVİ

Bu kitapların ortak bir amacı var: 15 Temmuz’un unutulmaması ve FETÖ benzeri yapılar karşısında toplumsal bağışıklık geliştirilmesi. Bu yayınlar, sadece bir terör örgütünün anatomisini değil, aynı zamanda Türkiye’nin modern tarihindeki en büyük sivil direnişinin kültürel, sosyolojik ve psikolojik kodlarını da taşıyor. Her bir kitap, bir yönüyle bu hafızayı inşa ederken, diğer yönüyle geleceğe dair bir uyarı metni niteliği taşıyor. FETÖ’nün ardında bıraktığı tahribatı anlamak ve yeni ihanet girişimlerine karşı hazırlıklı olmak için, bu kitaplar aynı zamanda bir uyanıklık çağrısı olarak değerlendirilmelidir.


Devlet kurumlarından kapsamlı çalışma

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı en sinsi tehditlerden biri olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında devlet kurumları tarafından da bugüne dek pek çok kapsamlı analiz yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Polis Akademisi, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından kaleme alınan bu yayınlar, örgütün dini yapısından psikolojik yöntemlerine, teşkilatlanma modelinden uluslararası bağlantılarına kadar pek çok yönüyle FETÖ’yü mercek altına alıyor.


DİYANET’TEN TEOLOJİK ANALİZ

Diyanet İşleri Başkanlığı, “Farklı Boyutlarıyla FETÖ/PDY” adlı çalışmasında FETÖ’nün dini kavramları nasıl çarpıttığını, klasik İslam ilimleri ışığında ele aldı. Fıkıh, kelam, hadis, tefsir ve tasavvuf gibi alanlarda uzman kalemlerin yer aldığı bu derleme, örgütün sahte din anlayışını ve dini istismarını ifşa ediyor.


PRATİK REHBER VE KURUMSAL İNCELEME

İçişleri Bakanlığı iki ayrı yayınla FETÖ’yü hem halkın anlayacağı dille hem de kurumsal analiz çerçevesinde ele aldı. “50 Soruda FETÖ/PDY” adlı çalışmada örgütün tarihi, ideolojisi, teşkilatlanması ve din anlayışı soru-cevap yöntemiyle sade bir biçimde anlatılırken, “Fetullahçı Terör Örgütü” başlıklı çalışmada ise örgütün yapısı, darbe girişimi öncesi hazırlıkları ve devletin mücadele süreci detaylıca değerlendirildi.


PSİKOLOJİK VE STRATEJİK DEĞERLENDİRME

Polis Akademisi Başkanlığı ise örgütü “yeni nesil terör” olarak tanımlayarak, “FETÖ’nün Analizi” başlıklı raporunda psikolojik kontrol, radikalleşme süreci ve örgütün ezoterik yönlerine dikkat çekti. Ayrıca düzenlenen uluslararası güvenlik sempozyumunun çıktıları doğrultusunda kaleme alınan “Uluslararası Bir Tehdit Olarak FETÖ” adlı yayınla örgütün küresel etkisi, yabancı istihbaratlarla ilişkileri ve sahte eğitim ve yardım görüntüsü altında yürüttüğü faaliyetler ortaya kondu.


İTİRAFLAR ÜZERİNDEN DEŞİFRE

SETA tarafından hazırlanan “FETÖ’nün Anatomisi” başlıklı kitap, örgütün gizlilik, takiye ve küresel organizasyon boyutuna odaklanırken; “İtiraflarda FETÖ’nün Devlete Sızması” adlı rapor ise ordu, yargı ve mülkiye başta olmak üzere kamuda yıllarca süren sızma stratejilerinin arka planını ortaya koyuyor. Bu çalışmalar, örgütün sıradan bir dini yapı değil, küresel ölçekte faaliyet yürüten bir suç şebekesi olduğunu gözler önüne seriyor.


DERİNLEMESİNE DİNİ VE TOPLUMSAL DEĞERLENDİRME

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) bünyesindeki İSAM tarafından yayımlanan “Gülen Yapılanması: 15 Temmuz’a Giden Süreçte FETÖ’nün Analizi ve Tavsiyeler” adlı eser ise sorunun yalnızca siyasi ve idari değil, aynı zamanda dinî ve toplumsal bir boyutu olduğunu vurguluyor. Bu çalışmada FETÖ’nün İslam’ın temel kavramlarını nasıl tahrif ettiği, geçmişte benzer yapılarla olan paralellikleri ve önleyici dini stratejiler yer alıyor.

#15 Temmuz
#yapıt
#kitap
#eser