
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından düzenlenen III. Politik Psikoloji Sempozyumu, 17 Aralık 2025 tarihinde siyaset, psikoloji, hukuk ve dijitalleşme alanlarında çalışan çok sayıda akademisyeni bir araya getirdi. “Hakikat Sonrası Dönemde Siyasetin Psikolojisi” başlığıyla gerçekleştirilen sempozyumda çağdaş siyasetin algı, duygu, kimlik ve güç ilişkileri üzerinden nasıl yeniden şekillendiği kapsamlı biçimde ele alındı.
10 oturumun bulunduğu ve yoğun katılımla gerçekleşen sempozyum, hakikat sonrası çağda siyasetin yalnızca ideolojik değil, aynı zamanda psikolojik, duygusal ve bilişsel bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Sempozyum, kayıt ve karşılama sürecinin ardından İstiklal Marşı ile başladı. Açılışta konuşan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alim Yılmaz, hakikat sonrası çağın yalnızca bir iletişim krizi değil, aynı zamanda siyasal karar alma süreçlerini dönüştüren derin bir zihinsel kırılma olduğunu vurguladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Bal ise politik psikolojinin disiplinlerarası önemine dikkat çekti. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, sempozyumun üniversitenin düşünsel vizyonunu yansıtan önemli bir akademik buluşma olduğunu ifade etti. Akademik açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, hakikat sonrası siyasetin demokratik meşruiyet, liderlik ve kitle davranışları üzerindeki etkilerini ele aldı.

Sempozyumun açılış oturumu, Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak başkanlığında gerçekleştirildi. Bu oturumda Prof. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı ve Dr. Öğr. Üyesi Ayça Ferda Kansu, erken Cumhuriyet tarihinin post-truth bağlamında yeniden kurgulanışını sosyal temsiller ve söylemler üzerinden analiz etti. Doç. Dr. Helin Sarı Ertem, Trump dönemi ABD siyaseti üzerinden popülizmin hakikat sonrası çağda nasıl otoriterleştiğini tartışırken, Dr. Öğr. Üyesi Didem Geylani, Türk siyasal hayatındaki dönüşümleri meta-truth kavramı çerçevesinde değerlendirdi. Dr. Faruk Aksoy ise Türkiye’de Enver Paşa algısını merkeze alan ampirik çalışmasıyla, tarihsel figürlerin siyasal hafızadaki yeniden inşasına odaklandı.

Günün ilerleyen bölümünde eşzamanlı oturumlarda siyasal düşünce, algı ve kimlik meseleleri derinleştirildi. Prof. Dr. Yılmaz Çolak başkanlığında yürütülen oturumda Prof. Dr. Yayla Gül Ceran Karataş, hakikat sonrası dönemde akıl ve duygu arasındaki gerilimi epistemolojik bir kriz olarak ele aldı. Prof. Dr. Bengül Güngörmez Akosman ve Doktorant Rabia Atsay, doğruluk ve gerçeklik kavramlarının aşınmasına karşı teyit mekanizmalarını bir epistemik direniş alanı olarak tartıştı. Prof. Dr. Eren Rizvanoğlu, Hobbes’un korku kavramı üzerinden politik alanın psikolojik temellerini ele alırken, Prof. Dr. Ekrem Geçer, politik tutumların bireyin iç dünyasından kamusal alana nasıl taşındığını inceledi.

Post-kolonyal psikoloji ve kimlik siyasetine odaklanan oturumda, Prof. Dr. İsmail Hakkı Kadı başkanlığında Prof. Dr. Mariusz Turowski ve Prof. Dr. Funda Günsoy Turowski, Antik Yunan ve Roma cumhuriyetçi düşüncesinde demokratik psikolojiyi tartıştı. Doç. Dr. Süleyman Elik, Müslüman entelektüel direniş söylemlerini emperyalizm karşıtlığı bağlamında ele alırken, Dr. Öğr. Üyesi Edanur Erözer ve Prof. Dr. Elif Erişen, Türkiye’de göçmenlere yönelik tutumları deneysel verilerle analiz etti. Arş. Gör. Dr. Aybars Karcı ise postkolonyal dönemde Birleşik Krallık’ta imparatorluk psikolojisini inceledi.

Nöropolitika ve bilişsel manipülasyon başlıklı oturumda Prof. Dr. Ahmet Kemal Bayram başkanlığında, Dr. Öğr. Üyesi Kevser Hülya Yurdakul Filistin’e yönelik sivil müdahale girişimlerini sosyo-psikolojik açıdan değerlendirdi. Dr. Özlem Eskil Çiçek, Mamdani’nin sosyal psikolojiye etkisini tartışırken, Dr. Nedim Havle politik nöropazarlama ve bilinçdışı yönlendirme tekniklerine odaklandı. Dr. Hüseyin Etil, nihilistik çağda siyaset, “hiçlik” ve öfke kavramları üzerinden kapsamlı bir felsefi analiz sundu.

Öğleden sonraki oturumlarda siyasal algı, liderlik, kitle davranışı ve dijital manipülasyon başlıkları öne çıktı. Doç. Dr. Fatma İknur Akgül başkanlığındaki oturumda Doç. Dr. Feysel Taşçıer, kimlik siyaseti ve şiddet ilişkisini ele alırken, Dr. Öğr. Üyesi Veysi Tanrıverdi, paylaşılan insan kimliğinin deneysel olarak test edilmesini tartıştı. Dr. Öğr. Üyesi Zübeyir Şakar, siyasal liderliğin kişiselleşmesini incelerken, Arş. Gör. Dr. Merve Başarıcı, Schwartz değerler kuramı üzerinden ideolojinin şekillendirici gücünü analiz etti. Dr. Hiba Nur Karadağ, seçmen davranışlarını politik psikoloji ekseninde değerlendirdi.

Siyasal psikoloji, kitle ve yönetim başlıklı oturumda Prof. Dr. Alim Yılmaz başkanlığında Prof. Dr. Hamza Ateş, dijital manipülasyonun kamu düzeni üzerindeki risklerini ele aldı. Dr. Öğr. Üyesi Hakan Olgun, Türkiye’deki başıboş köpek tartışmalarını hakikat sonrası bağlamda okurken, Dr. Öğr. Üyesi Özlem Özdeşim Subay, Bosna-Hersek Savaşı üzerinden etnik milliyetçilik ve seçilmiş travma kavramını tartıştı. Dr. Hakan Karaman, çocukluk çağı travmaları ve kitlesel şiddet ilişkisini ele alırken, Doktorant M. Ashaduzzaman Nour, Bangladeş örneği üzerinden anayasal reformların politik psikolojisini değerlendirdi.

Dijital çağda siyasal katılım ve gençlik temalı oturumlarda Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Erdal Okutan başkanlığında; Dr. Öğr. Üyesi Merve Durmuş, pandemi döneminde post-truth söylemlerin kamu yönetimine etkisini incelerken, Dr. Ayşe Betül Nuhoğlu Korkut, Fransa’daki Türk gençlerinin siyasal katılımını ele aldı. Dr. Hüseyin Batuhan Şar, komplo teorileri ve sosyal medyanın siyasal katılımdaki rolünü tartıştı. Arş. Gör. Feride Saliha Taşpınar, yaşam memnuniyeti ile siyasal katılım ilişkisini analiz ederken, Dr. Öğr. Üyesi Özer Aslan, post-truth çağında adalet krizini hakikat ve kamu vicdanı ekseninde değerlendirdi.

Prof. Dr. Michelangelo Guida başkanlığında gerçekleşen oturumda ise Arş. Gör. Merve Burcu ve Doktorant Rabia Atsay, post-truth çağında anlatının çöküşü ve algoritmik hikayeleştirmeyi incelerken, Doktorant Sabri Efe, yapay zekâ ve dijital dönüşüm çağında kitle psikolojisini ele aldı. Sena Eylül Sandalcı, Z kuşağında dijital aidiyet ve grup baskısının siyasal kimlik inşasındaki rolünü tartıştı. Doktorant Huda M. Almuallim, post-truth çağında gençlerde sivil katılım gelişimini anlamaya yönelik bir çerçeve analiz ederken, Arş. Gör. Dr. Hamide Değer, ostrakismos’un dijital çağdaki yankısını adaletin duygusal tiyatrosu ekseninde değerlendirdi.
Kapanış oturumları
Günün son oturumlarında iklim kaygısı, kimlik yorgunluğu ve popülizm başlıkları öne çıktı. Dr. Öğr. Üyesi Turgay Ovalı başkanlığında Arş. Gör. İrem Derya ve Prof. Dr. Gökçe Bayındır Goularas, üniversite öğrencilerinin göçmen ve mültecilere yönelik algılarını ele alırken, Bahadır Çömlekçi, bir gençlik projesi üzerinden siyasal yeşil aklamayı inceledi. Doktorant Mine Meydancı, Türkiye’de post-muhafazakârlığı kimlik yorgunluğu bağlamında ele aldı. Doktorant Süleyman Bahçıvan, Türkiye ve Almanya’da Suriyeli mültecilere yönelik tutumları karşılaştırmalı olarak analiz etti. Yasemin Yavuz, İsrail kamuoyunda alternatif gerçekliğe inanmanın psikolojik mekanizmalarını tartıştı.

Arş. Gör. Dr. Nuran Pir başkanlığında gerçekleştirilen bir diğer oturumda ise; Mahir Bilal Pirim, Doğu Türkistan ve Suriye örneği üzerinden iliştirilmiş gazetecilikten iliştirilmiş turizme bağlamı koparılmış gerçekliğin inşasını ele aldı. Mesut Şimşek, sol popülizm bağlamında Mamdani’de bir halk inşasını tartışırken, Ayşegül Yıldız, kent yoksulluğunun kültürel temsilde romantize edilmesi ve "varoş romantizmi" üzerine simgesel şiddet incelemesi sundu. Oturumun sonunda Melih Nohut, Arjantin’deki devlet şiddetinin kolektif travması ve siyasal davranışların psikolojik temellerini analiz etti.
Sempozyum, Dr. Öğr. Üyesi Mesut Malik Yavuz başkanlığındaki son oturumda, Prof. Dr. Hamit Ersoy, Prof. Dr. Ferihan Polat, Dr. Öğr. Üyesi Büşra Nur Topal Akdoğan ve Dr. Öğr. Üyesi Burak Özer’in popülizm, kurumsal meşruiyet, hasta söylemleri ve bilişsel yanlılıklar üzerine sundukları değerlendirmelerle sona erdi.







