
Cumhuriyet gazetesi davasında Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararına direnen İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Kararda Cumhuriyet Gazetesi’nin yaptığı haberlerle terör örgütlerinin sözcülüğünü yaptığı ifade edildi. Yargıtay’ın daha önce aldığı kararla çeliştiğine de vurgu yapıldı.
Cumhuriyet Gazetesi eski çalışanlarına yönelik yapılan yargılamada Yargıtay sanıklar hakkında verilen silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan verilen mahkumiyet kararını bozdu. Cumhuriyet Gazetesi eski çalışanlarının yeniden yargılandığı davada, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi 12 sanık hakkında Yargıtay’ın verdiği bozma kararına direndi. Geçtiğimiz ay verilen kararda Mahkeme, sanık Ahmet Kadri Gürsel hakkında ise beraat kararı verdi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay kararına yönelik direnme kararının gerekçesini açıkladı.
BASIN HÜRRİYETİ İLE AÇIKLANAMAZ
Kararda bu skandal haberle ilgili şu değerlendirme yapıldı: “Silahla adaleti sağlarız demenin başka bir açıklaması yoktur. Basın hürriyeti ile açıklanamaz. Basın hürriyeti hiç bir zaman terör örgütlerinin suçlarının işlenmesini kolaylaştıramaz. Amaçlarını meşru gösteremez. Suç işlenmesini teşvik edemez. Bu nedenle DHKP-C silahlı terör örgütünün ideolojisini anlatan ve eylemlerini gazete aracılığı ile yayınlanması faaliyeti, sunuş ve yayınlama tarzı, gazetecilik faaliyeti olarak kabul edilemez.”
‘KATILMAK MÜMKÜN DEĞİL
Kararda yer alan ifadeler arasında, “Bir çok delile rağmen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, ‘sanıkların suçta iştiraklerinin olmadığı, eylemlerinin basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dosya içerisinde mahkumiyetlerine yeterli delil olmadığı, haklarında beraat kararı verilmesi gerektiği’ şeklindeki tespitine katılmak mümkün değildir” ifadeleri yer aldı.
KARARDA ÇELİŞKİ VAR
Yargıtay’ın verdiği bozma kararına en büyük dayanaklardan bir tanesi olan ‘Gazetecilik faaliyeti yapıldığı’ iddiası üzerine Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan hakkında Yargıtay’ın 16. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararı örnek olarak gösterildi.
- İlk irtibatı menfez paşası sağlamış!
- Adana’da eski astsubay M.İ. hakkında hazırlanan iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamedeki ifadesinde itiraflarda bulunan M.İ, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti. M.İ. ifadesinde, örgütle ilk irtibatını menfezde yakalanan “Çiğli üs imamı” olarak anılan “Paşa” lakaplı eski astsubay Zekeriya Kuzu’nun sağladığını itiraf etti. M.İ, Zekeriya Kuzu’nun kendisini telefonla aramaya başladığını ve birkaç defa Bornova’ya yemeğe götürdüğünü belirterek, şöyle devam etti: “Yemek esnasında kollektif şuur, birlik olmak, tek başına bir şey olmayacağı, birlik beraberlikten kuvvetin doğacağı, konuşmaları yapardı. Birlik olursak vatan, millet adına daha faydalı olabileceğimizden bahsederdi.”








