|

Milletin boş lafa karnı tok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP adayı İmamoğlu’na tepki göstererek, “Bu ülkenin ve milletin boş lafa, mugalataya, kendini olmadığı biri gibi göstermeye, takiyeye, halka karşı başka konuşup, arkada başka işler yapmaya bu milletin karnı toktur” diye konuştu.

Yasin Yılmaz
04:00 - 20/06/2019 Perşembe
Güncelleme: 01:57 - 20/06/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan

İstanbul Sancaktepe'de toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP'nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu'nun kendisini olmadığı biri gibi gösterdiğini belirtti. En iyi proje adamını İstanbul'a aday yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Birileri çıkmış kendine göre atıyor, tutuyor. Diyor ki '25 senede ne yaptınız?' Bunu diyen Binali Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul'da yaşamıyormuş. İstanbul'un neresinde ne olmuş, haberi yok. Daha onlar bu işte çok çok acemi. AK Parti kurulduğu günden beri projeyle, yatırımla, hizmetle milletimizin gündemine gelmiş, gönlüne girmiş bir partidir.

LÜGATİMİZDE YALAN YOK

Bizim lügatimizde yapamayacağını söylemenin özellikle de boş konuşmanın hele hele yalan ve iftiranın asla yeri yoktur, olmayacaktır. Çünkü bu ülkenin ve milletin boş lafa, mugalataya, kendini olmadığı biri gibi göstermeye, takıyyeye, halka karşı başka konuşup, arkada başka işler yapmaya bu milletin karnı toktur. Türkiye bu popülist siyaset anlayışı yüzünden geçmişte altın kıymetinde yıllarını heba etti.

KISIR DÖNGÜYÜ BİZ KIRDIK

2. Dünya Savaşı sonrası benzer şartlarda kalkınma yolculuğuna başlanan ülkeler, bu tür patinajlar yüzünden ilerleyen yıllarda Türkiye'yi fersah fersah geçti. Ülkemizdeki bu kısır döngüyü kıran da yine AK Parti olmuştur. 17 senede biz bunu başardık. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda bu devrimi yaptık. CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Şunu bilin ki şimdi gelenler de farklı olmayacaktır.

SİSİ Mİ DİYECEĞİZ YILDIRIM MI

Demokrasi yoluyla, milli iradenin desteğiyle sandıktan çıkarak iktidar olamayacakları vehmine kapılanlar, darbelerden, krizlerden, terör örgütlerinden, siyaset mühendisliklerinden medet umar hale gelmişlerdir. Şimdi bu CHP zihniyeti pazar günü bizden oy isteyecek. Muhammed Mursi'nin şehadeti sonrası çirkeflikleri gördüğünüzde insanlık adına utanıyorsunuz. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz? Mesele bu kadar önemli. Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler, Sisi zihniyetidir.

ŞİMDİDEN ALENGİRLİ İŞLER

Eğer konu hizmetse, adayımız Binali Yıldırım'ın üzerine kimseyi tanımayız. Eğer konu projeyse Türkiye'nin en iyi proje adamını İstanbul'a aday yaptık. Daha aday sıfatı taşırken bunca alengirli işe bulaşan, bunca yalan söyleyen, tüm milleti kandırmaya çalışan, önüne gelene söven, hakaret eden CHP adayı acaba yarın o koltuğa oturduğunda neler yapar? Allah İstanbul'u böyle bir felaketten korusun, diyorum.

  • Davanı seçimden sonra aç
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam da İstanbul Biz Birlikte Türkiye’yiz Buluşması’nda konuştu. Ordu Valisine hakaret eden birisinin siyasetçi olamayacağını kaydeden Erdoğan şunları ifade etti: “Valimiz feraset sahibi. Bana şunu söyledi; ‘Başkanım bu seçim arifesinde davayı açarsam doğru olur mu diye düşünüyorum’ dedi. Ben de kendisine ‘Sabırlı ol, seçimden sonra davanı aç.” Çünkü bu milletin valisine ‘it’ diyecek olan bu milletin evladı olamaz zaten”

Mursi öldürüldü

Muhammed Mursi'nin, mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpındığını dile getiren Erdoğan, "Orada yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyorlar. İşte ben de diyorum ki Mursi, eceliyle değil öldürülmüştür. Mısır'da ilk demokratik yolla yüzde 52 oy oranıyla cumhurbaşkanı olan Mursi'nin naaşından bile korktular. Ailesine Sayın Mursi'yi vermediler. Hanımı maalesef Mursi'yi alanlar arasında yoktu. Vasiyeti vardı Mursi'nin, 'Benim naaşımı köyüme defnedin' diye. Köyüne defnetmediler, devlet kendi belirlediği yere Mursi'yi defnetti. Çünkü korkuyorlardı. Korkaklar, zafer anıtı dikemezler. Uluslararası mahkemelerde Mısır'ın yargılanması için gereken ne varsa bunları yapacağız. Bunun yanında aynı şekilde İslam İşbirliği Teşkilatı'nı göreve davet ediyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da gerekeni yapması şarttır. Önümüzde G20 var. Osaka'daki G20 toplantısında gündeme getireceğimiz konulardan bir tanesi bu olacak. Zira bizler, hakkın ve haklının yanında olacağız. Tüm Batı'ya sesleniyorum, demokratlıkla değil, vicdanla da bir ilgilerinin olmadığını müşahede ediyoruz" dedi.

Bu ne densizlik

Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı ortak yayına değinen Erdoğan, "Televizyonda iki adayın katılımıyla yapılan program öncesi ve sonrasında yaşanan hadiseleri takip ettiniz, gazetelerden okudunuz. İstanbul'daki otelde moderatörle CHP'nin adayı bir araya geliyor. Orada soruları konuşuyorlar. Hangi soruları soracak, nasıl cevaplar verecek? Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne densizliktir, bu ne ahlaksızlıktır. Moderatörlük yapacaksın, bir televizyon programına çıkacaksınız ve bu televizyon programından önce soruları kalkıyorsun CHP'nin adayına veriyorsun. Kalkarsın her iki adayı da davet edersin onlarla konuşursun. CHP adayı görüşmeyi 2-3 dakika olarak ifade etti ama aynı odada 45 dakika kaldıkları görüntülerle ispatlandı" dedi. CHP adayının program boyunca o kadar çok yalan söylediğini, Binali Bey'in hangisini düzelteceğini şaşırdığını söyleyen Erdoğan, "CHP adayının bu durum karşısında o kadar çok tutarsızlığı var ki artık çetelesini tutamaz olduk. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylediği durumla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Elimizde belgeler var

Tarihi ortak yayınla ilgili düşüncelerini de aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bu konuya zerre kadar müdahil olmadım. Burada adayımız rahat hareket etsin istedik. Düşünün sen kalkacaksın, programdan önce CHP’li adayıyla ki, ortada yalanlar dönüyor, ama elimizde belgeler var şimdi 45 dakika görüşme yapacaksın. Soruları kendisiyle paylaşacaksın, hepsinin de elimizde belgeleri var. Oturum esnasında kartların konulduğu kutuların vesairelerin belgeleri var. Bunların resimleri var. Buradan soru soruluyor, hemen oradan alınıyor. Sen buna hazırlıklı olmamış olsan, o kartı oradan nasıl alacaksın. Hepsi yanlarına yazılmış alıyorsun ve masada oradan aktarıyorsun, bir yalanda bu böyle bir şey olabilir mi? Bu tamamen ahlaksızlıktır.

Yargı önünü kesebilir


  • Erdoğan, CHP İstanbul adayı İmamaoğlu’nun Ordu Valisine hakaret etmesinin yargıya taşındığında önünü kesebileceğini söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: “Yaptıkları terbiyesizlik. Ben ona it demedim, basitleşme dedim. Görsel medya ortada. Oradaki bütün polislerin kayıtları ortada, ben bunu demedim diyorsun, oradan kurtarmaya çalıştı. Aynı zamanda bizim polisimize hakaret etti. Bunlar yarın gelecek senin de koruman olacak eğer kazanırsan, veya genel başkanının koruması olacak. Bunlar yalan üzerine işlerini bina ettiler. Bu konuda işi Ordu Valisi yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz de hakeza, bu konuda yargının vereceği kararı bilemem. Yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir” dedi.
  • Bakın kimler kimlerle el ele
  • Erdoğan, Kandil’in, ve Selahattin Demirtaş’ın ‘Bizim desteğimiz Millet İttifakı’nın adayından yanadır.’ dediğini hatırlatarak. “Bakın kimler kimlerle şu anda el ele iş tutmuş. Bunların milli, yerli, böyle bir şey yok” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Benim hiçbir partinin seçmenine hakaretim olmaz. Benim eleştirim teröre bulaşmış olan yöneticileredir. Özellikle HDP’nin başındaki yöneticilerin dağ ile nasıl iş tuttuğunu, nasıl onlarla el ele olduğunu biliyoruz, değil mi? Şu anda CHP’nin başındaki zat, Demirtaş’ı övüyor, savunuyor. ‘O bir demokrasi mücadelesi veriyor.’ diyor, eşbaşkanı savunuyor. Biz bu yanlışa düşemeyiz. Onlara oy veren vatandaşlarımıza ‘Gelin iyi değerlendirelim, aynı yanlışa bir daha düşmeyelim.’ diyoruz.”

Ailesi isterse mezarını getiririz

  • Kral FM'de canlı yayına katılan Erdoğan, "Annem öldükten sonra çok farklı bir dünyayı meydana getirdi. Ne zaman Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü'nü dinlerim, dinlediğim zaman çok duygulanırım. Annemle haşır neşir olmaya başlarım. Fakat Ahmet'e o otelde yaptıkları o hainliği, o ihaneti, o alçaklığı; sanatçıya, sanata, sevgi diye konuşanlar, köşelerinde yazanlar o gece neler yaptıklarını ayrıca hiç mi hiç unutamıyorum. Ve kendi sanatçısına sahip çıkan değil kendi sanatçısını bu ülkeden kovana kadar ellerinden geleni yaptılar. Ne oldu? Ahmet vatan topraklarında değil gurbette durdu. Ben başbakanlığım döneminde o zamanki Kültür Bakanımız vasıtasıyla aslında Ahmet Kaya'nın bir nakl-i mekan ile kendi topraklarımıza getirilmesini arzu ettim. Ve eşine de haber gönderdim. Yani bugün yine Ahmet Kaya ile ilgili böyle bir imkan olsa, ailesi Ahmet Kaya'nın topraklarımıza getirilmesini kabul etse biz elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizim inancımızda buna kabrin taşınması deriz. Böyle bir şeye biz hazırız, bunu yaparız" dedi.



#Recep Tayyip Erdoğan
#İstanbul
#Seçim
#Ekrem İmamoğlu
5 yıl önce