|

Milli bağımsızlık ruhunun şahlanışı: 15 Temmuz destanı...

Küresel emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde kurgulamaya kalktıkları planların çökertildiği gündür…Milletimizin varoluş destanı yazdığı bir gündür…Terör örgütü Fetö’nün 15 Temmuz’da kalkıştığı kanlı darbe girişiminin, sine-i millet tarafından geri püskürtüldüğü gündür...

04:00 - 15/07/2023 Cumartesi
Güncelleme: 13:15 - 15/07/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş


15Temmuz 2016 günü; milli iradenin, somut ve sivil bir güç olarak meydanlara indiği, demokrasimizi imha etmek isteyen karanlık güçleri geri püskürterek, tarihin çöplüğüne gönderdiği gündür...

Küresel emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde kurgulamaya kalktıkları planların çökertildiği gündür…

Milletimizin varoluş destanı yazdığı bir gündür…

Terör örgütü Fetö’nün 15 Temmuz’da kalkıştığı kanlı darbe girişiminin, sine-i millet tarafından geri püskürtüldüğü gündür...

Dünya tarihine “şok” ibaresiyle kaydı düşülecek bu muazzam karşı koyuş, “darbeye karşı halk darbesi” olarak tarihe geçmişti. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla halkımız meydanlara, sokaklara inmiş, caddeler boyunca mücadele ederek işgalcileri bertaraf etmişti. “Milli İrade

Nöbette” pankartıyla tüm Türkiye, tek yürek, tek yumruk haline gelmişti.

15 Temmuz direnişi, sessiz bir devrimdir ve ‘’milli liderlik’’ hareketidir... Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla aziz milletimiz, memleketine sahip çıkmıştır. Manevi gücünü, tarihi mirasımız olan şehadet bilincinden alan bir halk hareketi olarak 15 Temmuz, milli liderlik çağrısı

etrafında buluşarak tahkim olmuş bir milli ruhtur.

Bizde millet olma bilincinin doğuşu, temel kaidesi, içerik kazanması, tarihimiz boyunca şehadet ruhu üzerinden, tekrarlanmıştır. Bu anlayışla, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Harbinde şehit düşenler ile Bedir Harbinde şehit düşen sahabeleri şiirsel bir bütünlükte, bir ve beraber olarak ele alır. Bizler biliriz ki; şehitler kervanı için zaman işlemez, onlar hangi tarihte şehit düşerlerse düşsünler, birbirleriyle yoldaştırlar, aynı mukaddes bağlam içinde sonsuzluk yürüyüşüne çıkmışlardır. Onlar göklerdeki yıldızlar gibidir, aydınlatırlar ve bizlere yol gösterirler, onlara bakan, istikametini doğrultur. Ve biliriz ki ; ‘’Şehitler Ölmez’’. İşte biz, 15 Temmuz 2016 gecesi şehit düşen 251 kardeşimizin de Çanakkale’de şehit düşen dedelerimizle kol kola olduklarına inanıyoruz...

Unutmamalıyız ki; toprağı vatan kılan ruhtur şehadet ideali… Ve bizim varoluş destanımız, şehit dedelerimizin sefere giderken ayaklarını yere vurduklarında çıkarttıkları redif sesiyle yazılmıştır.

Büyük düşünür Nurettin Topçu’ya göre, yurt ya da vatan adeta bir beden gibidir, ona can veren, hayatiyet sağlayansa millettir, devlet ise milletin terkibi ve ruhudur. İşte 15 Temmuz gecesi aziz milletimiz devletiyle muhteşem bir bütünleşme sağlayarak, adeta devletimizin miğferi ve

zırhı olmuştur.

15 Temmuz gecesinin iki tarafını da iyi tanımalı ve gelecek nesillere bilinç olarak dosdoğru şekilde aktarabilmeliyiz. Bir taraf Fetö terör örgütünün emrinde bir işgal gücü olarak hareket ederken, milli iradenin tecelligâhı olan TBMM’mizi dahi gözlerini kırpmadan bombalayabiliyordu. Onlar hıyanetin tarafındaydılar, beyinleri zulme kilitlenmiş birer cani robot gibi insanlarımızın üzerine tanklarla, helikopterlerle, kurşun yağdırarak saldırdılar... Caddelerde masum insanların

kanını akıtabildiler.

15 Temmuz gecesinin diğer tarafında ise gaza ruhu, şehadet şuuru, kardeşlik, dayanışma, tekbir, ezan ve bayrak sadakati vardı.

15 Temmuz darbesini, taraflar ve niyetleri açısından siyasi tarihimizdeki önceki darbelerle kıyasladığımızda ortaya çıkan sonuç da dikkat çekicidir. Çünkü daha önceki darbelerin deklare edilen sebebi; ‘’iyi gitmeyen siyasi iradeye el koyarak tashih etme’’ idi... 15 Temmuz darbe ve işgal girişimindeyse, siyaseti ve siyasetçiyi tashihe yönelik bir kalkışmadan değil, bizzat millete yönelik, milleti hedef alan bir kalkışmadan söz etmek daha doğrudur. FETÖ tarafı, milleti tashihe değil milleti imhaya, yok etmeye niyetliydi. Bunun karşısındaki diğer taraf MİLLET’ti ki; canına kast eden tankları, elleriyle durdurmuştu. 15 Temmuz; ‘’nefsi müdafaa’’ tabiiliği içinde, önceden tasarlanmadığı halde ölümü bile göze alacak kadar içten ve kendiliğinden gelişen bir halk savunmasıdır... Silahlı güçlere karşı silahı olmayan milli gücün cevabıdır.

Şayet 15 Temmuz 2016 günü hainler başarılı olmuş olsaydı, bugün Türkiye dış güçlerin kuklası, bölünmüş ve sömürge ajanları tarafından yönetilen bir ülke olacaktı... Ama milletimiz buna karşı çıktı, Meclis’teki milletvekillerimiz tek yürek halinde bombardıman altındaki meclisimizi terk etmediler. Devleti yönetenler olarak, sabaha kadar iş başındaydık,

o gece ve sonraki geceler

hiç uyumadan millet nöbetlerini tuttuk. Kuşkusuz bunlar tarihe geçecek muazzam işlerdi.

15 Temmuz 2016 sonrası çok önemli bir yol haritası açıldı önümüze, kapsamlı dönüşümler yaşadık. Yeniden büyük ve güçlü Türkiye istikametinde hızlı adımlarla yürümeye başladık. Türkiye Cumhuriyeti; Fetö’cüleri, vesayetçileri, paralel devlet yapılanmasını, darbecileri içinden temizleyen tüm kurumları ile, başarı üstüne başarı kazandı ve terör örgütlerine diz çöktürdü.

15 Temmuz sonrasında terörle mücadele çok sağlam bir zemine oturdu.

Türkiye, Akdeniz’de milli egemenliğimizi ve kapalı Maraş’ın açılmasını sağlayarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğini tüm

dünyaya ilan etti...

Türkiye, Kafkaslar’da Azerbaycan’ın Karabağ’ı işgalden kurtarma operasyonuna destek verdi.

Karadeniz’de doğal gaz arama faaliyetlerimiz başarı ve hız kazandı.

Ayasofya’nın kıyamete kadar cami olması sağlandı...

Bu adımlar, 15 Temmuz milli direniş destanıyla ortaya konulabilmiş

başarılı adımlardır.

Keza, 15 Temmuz sonrası, devlet-toplum ilişkisi, milletin merkezde olduğu bir zeminde yeniden konumlandı. Siyasetin vesayetlerden arındırılması ve bürokratik vesayetin tamamen tasfiye edilerek siyasetin atanmışlar aracılığıyla değil de, milletin seçtiği siyasi iktidar tarafından gerçekleştirilmesi konuları gündeme alındı...

15 Temmuz, tevhid gecesidir, birlik beraberlik gecesidir. Silahlarını kuşanmış şer ordusuna karşı, kalbindeki imanından başka bir şeyi olmayan insanların masumiyetinin meydan okuduğu o akıl almaz gecede, ancak Allah’ın inayetiyle açıklanabilecek bir büyük milli destan yazıldı. Allah şehitlerimizden de gazilerimizden de binlerce kez razı olsun. Onlar bu milletin gerçek kahramanlarıdır...

#Milli İrade
#15 Temmuz
#Numan Kurtulmuş
10 ay önce