|

Buhari Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi Hadisleri

- Sahih-i Buhari
Kitaplar
Buhari
Konu Başlıkları
Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi Hadisleri
1292-

Resulullah (sav) Veda haccında umre ile hacca kadar temettuda bulundu ve kurban kesti. Kurbanını Zülhuleyfe'den itibaren beraberinde götürdü. 

Menasikin icrasına (umre için niyetli) başlayıp, umre telbiyesi getirdi. Sonra hacc için telbiye getirdi. Beraberindeki ashabı da umre ile hacca kadar temettuda (istifade) bulundu. Hacc kafilesi içerisinde kurbanı olanlar da vardı, olmayanlar da. Resulullah (sav) Mekke'ye geldiği zaman halka hitaben: "Kimin kurbanı varsa, haccını tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmasın, kimin kurbanı yoksa tavaf ve sa'yini yapsın, saçını kısaltarak ihramdan çıksın. Sonra hacc için tekrar ihrama girip kurbanını kessin, kim kurban bulamazsa hacc sırasında üç gün, evine dönünce de yedi gün olmak üzere (on gün) oruç tutsun" buyurdu.
Hacc 104;
Hacc 174;
(1227);
Hacc 24;
(1805);
Hacc 50;
(5;
151-152);
1293-

İbnu Abbas (ra)'a müt'atul-hacc'dan sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Veda haccında, Muhacirler, Ensariler ve Resulullah (sav)'ın zevceleri hep ihrama girdiler, biz de girdik. Mekke'ye geldiğimiz zaman Resulullah (sav): "Kurbanlık nişanlıyanlar hariç, herkes hacc için giydiği ihramı umreye çevirsin" diye emretti. 

Biz de Beytullah'ı tavaf ettik. Safa ve Merve'de sa'y yaptık. (İhramdan çıkarak) kadınlarımıza geldik, elbiselerimizi giydik. Resulullah (sav) şunu da söylemişti: "Kim kurbanlık nişanlamışsa, kurbanlığı mahalline varıncaya kadar ihramdan çıkmasın!" Terviye akşamında (yani Zilhicce'nin 8. günü) bize hacc için ihrama girmemizi emretti. (Harem bölgesinin dışına çıkarak ihramlarımızı giyerek hacca başlayıp) menasiki tamamladığımız zaman Mekke'ye geri gelip Beytullah'ı, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Böylece haccımız tamamlanmış, ayet-i kerimenin buyurduğu üzere (Mealen): "Haccı da umreyi de Allah için tam yapın. Fakat (herhangi bir sebeple bunlardan) alıkonursanız, o halde kolayınıza gelen kurban gönderin..." (Bakara 196) üzerimizde kurban borcu kalmıştı." (Buhari bunu bab başlığında talik (senetsiz) olarak kaydetmiştir.)
Hacc 37;
1296-

İbnu Abbas (ra)'a mut'a'dan sordum; bana onu yapmamı emretti, haccda kesilen kurbandan sordum. "Bu hususta," dedi, "deve veya sığır veya davar veya kana ortak olmak imkanları var (bunların hepsi meşrudur). 

" Ebu Cemre der ki: "İnsanlar mut'ayı mekruh addediyorlardı. (Eve gelip) uyudum. Rüyamda birisini gördüm (bana gelip): "Makbul umre, mebrur hacc!" diye müjdeledi. Hemen İbnu Abbas (ra)'a gelip haber verdim. Bana: "Allahu ekber! Ebul-Kasım (sav)'ın sünneti!" dedi."
Hacc 102;
Hacc 204;
(1242);
1301-

(Veda haccında), Resulullah (sav) ve ashabı (ra), hacc için ihrama girdikleri vakit, Resulullah ile Talha hariç, hiç kimsenin kurbanlığı yoklu. O sırada Hz. 

Ali, beraberinde bir kurbanlık olduğu halde Yemen'den geldi. Ve derhal: "Ben de Resulullah'ın niyet ettiği şeye niyet ederek ihram giydim" deyip katıldı. Resulullah (sav) ashabına bu hacclarını umreye çevirmelerini, tavaf yapmalarını, (sa'y yapmalarını), beraberinde kurbanlığı olanlar hariç saçlarını kısa keserek ihramdan çıkmalarını emretti. Bir kısmı itiraz ederek: "Yani henüz cenabetken Mina'ya mı gideceğiz?" dediler. Bu söz Hz. Peygamber (sav)'e ulaşmıştı: "Geride bıraktığım işlerimi tekrar bulsaydım kurban getirmezdim. Eğer, beraberimde kurbanlığım olmasaydı, ben de ihramdan çıkardım" dedi. Bu sırada Hz. Aişe (ra) hayız oldu. Beytullah'ı tavaf hariç, haccın bütün menasikini yerine getirdi. Temizlenince de tavafı yaptı. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sizler hem umre hem de hacc yapmış olarak burdan ayrılacaksınız, ben ise sadece hacda ayrılacağım!" Bunun üzerine Resulullah (sav) oğlan kardeşi Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra)'e, Hz. Aişe'yi (Harem bölgesinin dışında yer alan) Ten'im'e götürmesini emretti. (Hz. Aişe (ra) orada ihram giyerek) haccdan sonra umre yaptı."
Hacc 81;
32;
34;
35;
Umre 6;
15;
Meğazi 61;
Temenni;
3;
27;
1302-

Buhari'nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Resulullah (sav), Mekkeye gelince ashabına: "İhramınızdan çıkın. Önceki niyetinizi mut'aya çevirin! 

" dedi. Ashab: "Biz önce "hac" diye ismen belirterek niyet etmişken, şimdi nasıl mut'aya çevirebiliriz?" diye itiraz ettiler. Resulullah (sav): "Ben size ne söylüyorsam onu yapın. Eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım, size emretmiş bulunduğumu ben de yapardım, Ancak, kurbanım (Mina'daki kesim) mahalline ulaşmadan ihramlıya haram olan şeylerden hiçbirisi bana helal olmaz!" dedi. Bunun üzerine Ashab-ı Kiram Resulullah (sav)'ın emrini yerine getirip ihramdan çıktılar."
Hacc 81;
32;
34;
35;
Umre 6;
15;
Meğazi 61;
Temenni;
3;
27;
1303-

Buhari'nin bir başka rivayetinde şu ziyade yer alır: Biz Mekke'ye Zilhicce ayının 4'ünde gelmiştik.

Hacc 81;
32;
34;
35;
Umre 6;
15;
Meğazi 61;
Temenni;
3;
27;
1308-

Ebu Davud ve Nesai'de şu ziyade gelmiştir: "Süraka İbnu Malik (ra): "Ey Allah'ın Resulü, bu sene (hacc sırasında) yaptığımız temettü bu yıla mı has, bundan sonra her haccda ebediyen yapılacak mı?" diye sormuştu. Resulullah (sav): "Elbette, ebediyen yapılacaktır!" cevabını verdi.

Hacc 81;
32;
34;
35;
Umre 6;
15;
Meğazi 61;
Temenni;
3;
27;
Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
Menasik 23;
(1785-1789 arasındaki rivayetler);
Hacc 77;
(5;
178-179);
1309-

(Cahiliye Arapları) hacc aylarındaki umreyi yeryüzünde işlenebilen günahların en büyüğü biliyorlardı. Keza Muharrem ayını da Safer diye isimlendirip: "Bere iyileşip eser kalmadığı ve Safer ayı çıktığı vakit umre yapmak isteyene umre helal olur" diyorlardı. Resulullah (sav) ve Ashab-ı Güzin (ra)'i, hacc için ihrama girmiş olarak 4 Zilhicce sabahı (Mekke'ye) geldiler. (Gelir gelmez) Resulullah (sav), hacc niyetlerini umreye tahvil etmelerini emretti. Bu, Ashab nezdinde büyük bir hadise oldu. "Ey Allah'ın Resulü, neleri helal addedeceğiz?" diye sordular. "Bütün (ihram haramları) helal olacak!" diye cevap verdi." (Nesai'deki rivayette: Eser yerine veber (yün) denmiştir. Mana: "Yün çoğalınca" olur. Keza "Safer ayı çıkınca" tabirinden sonra: "Veya şöyle dedi: Safer ayı girince" tabiri ilave edilmiştir)

Hacc 34;
Menakıbul-Ensar 26;
198;
(1240;
1241);
Hacc 80;
(1987);
Menasik 23;
(1792);
Hacc 77;
108;
(5;
180;
181;
201;
202);
1311-

Biz hacc aylarında Resulullah (sav)'la birlikte, hacc için ihrama girmiş olarak, hacc gecelerinde yola çıkıp Seref nam yere indik. Orada Resulullah (sav): "Kimin beraberinde kurbanlığı yoksa, haccını umre yapmak isteyen umreye çevirsin. Beraberinde kurbanlığı olan bunu yapmasın" dedi. Hz. Aişe sözünde devamla der ki: "Ashab'tan bazısı umreye niyet etti, bazısı da terketti. Resulullah (sav) ile, gücü yerinde olan bazısının yanında kurbanlığı vardı. (Bir ara) Resulullah yanıma gelince beni ağlar buldu. "Niye ağlıyorsun?" diye sordu. "Ben ashabına söylediklerini işittim ve umre yapmaktan engel olundum!" dedim. Bunun üzerine: "Neyin var?" diye tekrar sordu. "Namaz kılamıyorum (hayız oldum)" dedim. "Bu sana zarar vermez. Sen Hz. Adem (a.s)'in kızlarından bir kadınsın, Allah öbürlerine yazdığı kaderi sana da takdir etti, bu bir kusur sayılmaz. Sen haccına devam et. Cenab-ı Hakk inşaallah, umreyi de sana nasib edecek" dedi.

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1312-

Hayız halim Arefe gününe kadar devam etti, o gün temizlendim. Ben de sadece umreye niyet etmiştim. Resulullah saçımı çözüp taramamı, umreyi bırakıp, hacc niyetiyle ihrama girmemi emretti. Emrini yerine getirdim ve haccımı eda ettim.

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1313-

Resulullah (sav)'la birlikte çıktık, kurban günü Mina'ya geldik. Ben (orada) temizlendim. Sonra Mina'dan çıktım. Beytullah'a koştum. Sonra, Resulullah'la birlikte nefr-i ahir (teşrik günlerinin üçüncüsü, yani bayramın 4. günü = 13 Zilhicce) günü çıktık, Muhassaba indik. Abdurrahman (ra)'ı çağırdı ve: "Kızkardeşini Harem bölgesinden çıkar (Ten'm'e kadar götür. Orada) umre için ihram giysin. Umreyi yapınca buraya gelin, sizi dönünceye kadar burada bekliyorum!" dedi. Ben ayrılıp (Ten'im'e gidip ihram giydim, umre yaptım) tavaftan boşalınca, seherde yanına geldim. Yola çıkma emri verdi. Herkes göç yükleyip Medine'ye müteveccihen hareket etti."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1314-

Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav) Beytullah'a uğrayıp sabah namazından önce tavaf etti, sonra Medine'ye hareket etti."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1315-

Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Bazılarımız umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız hem hacc hem de umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız da sadece hacc niyetiyle ihrama girdi. Resulullah (sav) da sadece hacc için ihrama girmişti. Umre için ihrama girenler, (umreyi yapınca) ihramdan çıktılar. Hacc için ihrama girenler veya hacc ve umre için ihrama girenler, yevm-i nahr'e (kurbanın birinci gününe) kadar ihramdan çıkmadılar."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1317-

Resulullah (sav) Batha'da mola vermişken yanına uğradım. Bana: "Neye niyetle ihrama girdin?" diye sordu: Ben: "Resulullah (sav)'ın niyeti ile niyetlendim" dedim. Bana: "Kurbanlığın var mı?" diye sordu. Ben: "Hayır" dedim: "Öyleyse," dedi "Beytullah'ı, Safa ve Merve'yi tavaf et ve ihramdan çık!" Resulullah'ın bu söylediklerini yaptım. Ailemden bir kadına uğradım. Saçlarımı tarayıp, başımı yıkayıverdi. Ben Hz. Ebu Bekir (ra)'in halifeliği sırasında, halka bu şekilde fetva veriyordum. O öldü, yerine Hz. Ömer (ra) halife olu. Onun zamanında, bir hacc mevsimiydi. Ben (hacc için hazırlığa) kalkmış olduğum sırada bir adam gelip: "Fetvalarında teennili ol. Emirül-mü'mininin hacc mevzuunda neler ihdas edeceğini bilemezsin!" dedi. Ben de: "Ey insanlar, ben, kime hacda ilgili bir fetva vermiş idiysem, teennili olsun, işte mü'minlerin emiri size geliyor. Onu imam edinin, ona uyun!" dedim. Hz. Ömer (ra) gelince kendisine: "Ey mü'minlerin emiri, kulağıma gelen nedir? Hacc menasikiyle alakalı yeni şeyler mi ihdas ettiniz?" diye sordum. Bana: "Eğer Allah'ın kitabıyla amel edeceksek, bak Allah'ın kitabı ne diyor: "Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın..." (Bakara 196) emrediyor. Eğer Resulullah (sav)'ın sünneti ile amel edeceksek. O: "Menasikinizi benden alın" diyor ve kurbanlığı, yerine (Mina'ya) ulaşıncaya kadar ihramdan çıkmıyor."

Umre 11;
Hacc 32;
34 125;
Megazi 60;
77;
Hacc 154. (1221);
Hacc 50;
(5;
153);
1323-

İbnu Ömer (ra)'e haccdan önce yapılan umre hakkında (caiz mi, değil mi diye) sordum. Bana: "Yapmakta bir beis yok. Bizzat Resulullah (sav) haccdan önce umre yapmıştı" cevabını verdi."

Umre 2;
1324-

Resulullah (sav), insanlara (haccın İslam'a uygun olan) adabını öğretmesi ve Resulullah adına tebligatta bulunması için Hz. Ebu Bekiri hacc emiri olarak gönderdi. Hac kafilesi Arafat'a Zülmecaz cihetinden vasıl olunca Kabe'ye yaklaşmadı, fakat Zülmecaz'a doğru yöneldi. Böyle yapışı, hacca umre ile niyet etmemiş olmasından ileri geliyordu.

Umre 2;