"Kalbi atanlar bir adım öne çıksın. Nefes alanlar, rüya görenler, hata yapanlar, pişman olanlar, merak edenler, kafası karışanlar, yarası olanlar, yarasını saklayanlar, ölümden korkanlar, hayatta kalanlar... Birleşin, !f başlıyor" Sinemaseverleri bağımsız sinemanın en seçkin örnekleriyle buluşturan !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nin tanıtım filmi böyle diyor. Bu yıl 18-28 Şubat tarihleri arasında 15. kez düzenlenecek festivalin teması '!f İstanbul birleştiriyor!'. Seçtikleri temanın Montaigne'in 'her insanın içinde bütün insanlık mevcuttur' sözüne gönderme olduğunu söyleyen festival direktörü Serra Ciliv, "Ayrı gayrılığı, farklı dünyalardan olduğumuzu, çatışma içinde yalnız olduğumuzu hissettiğimiz dönemde birbirimizin hikayelerini dinlediğimiz, birbirimizin acılarına dokunabildiğimiz, birbirimizin umutlarından haberdar olduğumuz zaman aslında hepimizin bir olduğunu düşünüyoruz. Filmler bize birbirimizin hikayelerini açık kalple dinleme olanağı veriyor" diyor.
"Dünya festivallerini dolaşıyoruz. Oralarda öne çıkan temaları, yeniklikçi sinemanın takip ettiği insanları, yöntemleri, yeni fikirleri takip ediyoruz. Her sene yeniden var oluyoruz. Belki de festivalciliğin en güzel tarafı bu. Tutarlı bir çizgi izlemek değil derdimiz. Anda var olabilmek ve anın en özel, umut veren işlerini ön plana çıkarabilmek" diyen Ciliv, 15 yılda neler değişti diye sorduğumuzda şu cevabı veriyor: "Bence gerçekten çoğaldık. İlk senemizde Fitaş'ta iki salon olarak başladık. İlk sene 20 bin izleyicimiz vardı, geçen sene 80 bin oldu. İlk yıl 40 film gösterildi bu yıl 95 film var."
!f, gerçekten çoğaldı. Adı her ne kadar İstanbul olsa da Ankara ve İzmir'de de düzenleniyor. Üstelik !f2 ile festival havası 33 farklı şehirde 50 noktaya taşınıyor. Uluslararası festivallerin birtakım standartları olduğuna da değinen Ciliv, "Bir filmi üç kez gösterebiliyorsunuz. Festival on gün sürüyorsa ve 95 film gösterecekseniz aslında yayılabileceğiniz alan sınırlı. ancak biz zaten festivalimizi orta ölçekte tutmak istiyoruz. Birincisi yavaş yavaş büyümeyi seviyoruz. İkincisi de en çok içimize sinen filmleri seçiyoruz" diyor.
