|

Döner aslına dönüyor

Geleneksel lezzetimiz döner, birçok mekanda satılıyor. Beyoğlu Döner ise zor olanı seçip “Bin yıldır ağzımızda olan bu tadı” aslına uygun şekilde yaşatmayı deniyor. 35 yıllık döner ustası Kasım Aksu, “Döneri göz kararı değil yılların getirdiği çalışma ve deneyimle hazırlıyoruz. Nesilden nesle genlerimizde bulunan bir kültür bu. İçinde bütün Anadolu var” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 28/04/2019 Pazar
Güncelleme: 23:11 - 27/04/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Kasım Aksu
Kasım Aksu

Yaygın lezzetler arasında özel bir yeri olan dönerin tarihi çok eskilere dayanıyor. Günümüzde birçok dönerci açılmasına rağmen aradaki lezzet farkı Beyoğlu Döner’de kendini gösteriyor. Bu mekanda tandırdan tabağınıza gelen lavaş ile döner dostu insanlara hitap eden bir sunum yapılıyor. 35 yıl önce Safranbolu’da çırak olarak başladığı dönercilik macerasını Beyoğlu Döner’de sürdüren Kasım Aksu, “İnsanlar bu döneri tattığında yüzleri gevşiyor. İşte bunu görmek bize yetiyor, bunu arıyoruz. Bin yıldır ağzımızda olan bir tat bu. Nesilden nesle genlerimizde bulunan bir kültür. İçinde bütün Anadolu var” diyor.



ORTAK DAMAK TADIMIZ

Kasım Usta hazırlık aşamalarını ise şu sözlerle anlatıyor: “Endüstriyel düşünmüyoruz. İlk amacımız insanların teveccühünü sağlamak. Doğu’nun, Karadeniz’in, Akdeniz’in etleri farklıdır. Türk insanının ortak damak tadını Balıkesir, Afyon, Kırşehir yöresinde bulduk. Etlerimizi özenle seçiyoruz, kendi yaptığımız yoğurtla mayalıyoruz. Annemin kendi yaptığı yoğurttan getirip ilk çalışmaları yaptım. Baharatlarımızı Gaziantep’ten getiriyoruz. Aromasını kaybetmeden tomurcuk ve tane olarak kullanıyoruz. Etimizi bir gün dinlendirip pişirmeye ve servise alıyoruz. Trabzon Hamsiköy Sütlacımız var. Sütümüz mandıradan geliyor. Manda kaymağı kullanıyoruz, iri taneli özel şekerimiz var. Döneri göz kararı değil yılların getirdiği çalışma ve deneyimle hazırlıyoruz. Usta deniyor bize ama bir kimyager gibi çalışıyoruz.”


CESUR BİR HAMLE YAPTIK

Beyoğlu Döner’in ilk şubesi Akbatı Alışveriş Merkezi karşısında hizmet veriyor. Neredeyse her yerde dönerci olduğunu hatırlattığımız işletme sahibi Güven Özay, “Biz bu enflasyon dalgasından haberdardık. Farklı kalitede dönerler tattık. Terbiyesinden pişirmesine her aşamada özel hizmetleri, geleneksel kaliteyi tercih ediyoruz. Bir lezzet arayışındayız. Bazı damaklar bir yerden aldığı lezzeti unutmuyor. Gebze’den, Kadıköy’den buraya gelip iyi dönerin peşinde insanlar var. Cesur bir hamle yaptık, burayı varetmeye çalışıyoruz” diyor. Döner, çorba, pilav, salatadan oluşan yemeklere Gaziantepli ustaların elinden çıkan baklava, Trabzon Hamsiköy Sütlacı, özel yapım lavaş ve ayran eşlik ediyor. Menüde neden iskender olmadığını sorduğumuz Özay, “İskenderin eti de farklıdır. Biz tek bir kalemde hareket edip burada ustalaşmak istiyoruz” şeklinde cevap veriyor.

Çalışan ailelerin kurtarıcısı

Beyoğlu Döner ismi, mekanda kendini gösteriyor. Sandalyeler, masalar, duvardaki süsleme ve fotoğraflar Beyoğlu’nun mimarisini hatırlatırken asırlık tarihi dokuyu yansıtıyor. Görüntülere, Türk Sanat Müziği örnekleri ekleniyor. Günümüzde çalışan ailelerin çoğunlukta olduğuna değinen işletme sahibi Güven Özay, aile menüsü hazırladıklarını ve iş dönüşlerinde bu menülerin tercih edildiğini, bazense kiloyla döner alındığını söylüyor.


#​Beyoğlu Döner
#Güven Özay
#Kasım Aksu
5 yıl önce