|

Dünyayı güzelleştiren yeryüzü sofrası

Ramazan ayında, Afrikalı çocukların yüzünü güldüren tanıdık bir yüz var. Tanzanya’da evlenip ardından da iki yetim çocuğu evlatlık alan Sevde Sevan Usak, Tanzanya’da Ramazan’ın en güzel yanının toplu okul iftarları olduğunu söylüyor. Usak, Türkiye’den yardımseverlerin desteğiyle Afrikalı çocuklara iftar sofrası kuruyor.

Latife Beyza Turgut
01:00 - 10/04/2022 Pazar
Güncelleme: 01:28 - 10/04/2022 Pazar
Yeni Şafak
Afrikalı çocukların iftar sevinci...
Afrikalı çocukların iftar sevinci...

2018 yılında Uluslararası İyilik Ödülü ile ismini tüm Türkiye’nin öğrendiği, Tanzanya’nın Türk gelini olarak bilinen Sevde Sevan Usak, geçen yedi senenin ardından Tanzanya’da iki derneğin kurucusu ve iki evladın annesi olarak Türkiye’den kara kıtaya iyilik taşımaya devam ediyor.


Önceleri bölgedeki tüm yardım faaliyetleri Usak tarafından kişisel gayretlerle sürdürülmekteyken, şimdi bu yardımlar; önce Afrika’da kurulan, “Rafiki Organisation” ardından Türkiye’de kurulan “Paylaşmaktır Hayat Derneği” ile iki ülke arasında uzanan iyilik köprüsü üzerinden ulaşıyor. Özellikle rahmet, bereket ve paylaşmanın ayı olan Ramazan ayında fitre-fidye ve iftar bağışı ile Türkiye ve Tanzanya arasındaki bağlar kat be kat artıyor.

Sevde Sevan Usak ile kurduğu dernekleri, Tanzanya’da düzenledikleri toplu iftarları ve ailesinin yeni üyelerini konuştuk.

PAYLAŞMAKTIR HAYAT

  • “Afrika’ya yardım götürmeye gitmedim. Eşimle tanıştık, aşık olduk ve evlendik. Dolayısıyla ben evlilik kararı ile Tanzanya’ya yerleştim. Yerleşince de temel ihtiyaçların o zaman farkına vardım” diyen Usak’ın Türkiye ile Tanzanya arasında bir iyilik köprüsü görevi üstlenen “Rafiki Organisation” ve “Paylaşmaktır Hayat Derneği”nin kuruluş hikayeleri 2016 yılında bölgelerinde yaşanan ciddi kuraklık sorunu ile başlıyor.

Masai Mara bölgesinde yılın yağış beklenen zamanında bir damla bile yağış olmayınca hayvancılığın ciddi zarar gördüğünü ve insanların göç etme durumuna geldiklerini söyleyen Usak, gönüllü fotoğrafçılıktan dolayı sivil toplum kuruluşlarıyla olan bağını kullanarak farklı gönüllü kuruluşların aracılığıyla dört bölgede su kuyusu açılmasına vesile oluyor. Kuyular açıldıktan sonra Türkiye’den getirdiği tohumlar ve Tanzanya’dan satın aldığı fidelerle su kuyularının etrafında tarım faaliyetlerine başlayan Usak’ın bu çabaları, hakkında çıkan ilk haberler oluyor ve 2018 yılında Uluslararası İyilik Ödülü’ne layık görülüyor.

“Bu ödül ile bir dernek çatısı altında olmadan, bireysel çabalarımla yapmış olduğum faaliyetler duyulmuş oldu” diyen Usak, bu duyulma neticesinde Türkiye’deki STK ve kurumların kendisine, “Sevde Hanım, Tanzanya’da bir derneğiniz olsun ki biz de sizinle ortak kurumsal projeler yürütebilelim” önerisinde bulunduklarını söylüyor ve ekliyor: “Böylece eşim ve ben Tanzanya’da yerel derneğimiz “Rafiki Organisation”u kurduk. Bu süreçten sonra yaşadığım bölgede gördüğüm eksiklikleri tamamlamak için daha özel çalışmalar yapmam gerektiğini düşündüm. Çünkü orada gördüğüm, heyecanlandığım ve mutlaka yapılmalı dediğim projeler oldu, ped ve hijyen kiti projesi ya da üniforma projesi gibi…


Oysa tüm sivil toplum kuruluşlarının öncelikleri bir değil ve bu çok doğal. Türkiye’deki derneğimiz “Paylaşmaktır Hayat” ise iki ülke arasında benim sahada gördüğüm, eksikliğini fark ettiğim projeleri gerçekleştirmek ve Türkiye’den gelecek bireysel katkıyı dahil edebilmek için kuruldu.”

En güzeli toplu okul iftarları

Bir müslüman olarak Ramazan’da Tanzanya’daki günlerini koşturarak geçirdiğini söyleyen Usak, son iki yıldır çocuklarının okulu ve dernek faaliyetleri dolayısıyla şehirde, Darüsselam’da kalıyor. Ramazan geldiğinde ise ailecek köyde olmayı tercih ediyorlar. Ayın ilk haftasında hem aile için hem de dernek için hazırlıklarını yapıp köylerinin yolunu tutuyor ve Ramazan’ın kalan günlerini orada geçiriyorlar. Elarai Köyü’nde tek tek aileler ile iftar yapmanın ya da orada bir ailenin iftar vermesinin o şartlarda pek mümkün olmadığını anlatan Usak, “Bizim yapabildiğimiz gelen yardımlar ile toplu iftarlar vermek” diyor. Ramazan’da en sevdiği şeyin okullarda öğrencilerle birlikte kalabalık iftarlarda toplanmak olduğunu ve Tanzanyalı öğrencilerin yüzlerinin bu iftarlarla güldüğünü söyleyen Usak, öğrencileri ve yetimleri sevindiren o iftarları şu sözlerle anlatıyor:

  • “Kocaman kazanlarda sabah başlayan yemek telaşı iftara kadar devam ediyor. Önce kurbanlarımızı kesiyor; etlerimizi, pilavımızı pişiriyor soframızı hazırlıyoruz. Çoğunluğu oruçlu olan öğrencilerimiz oruçlarını açtıktan sonra önce akşam namazını kılmaya ardından sofraya oturmaya çok dikkat ederler. Yemekten sonra kalabalık bir halka olunur, Kur’an okunur ya da hep beraber ilahiler söylenir. Bazen ezan vakti davul benzeri bir enstrüman ile sokaklarda ilahi söyleyerek iftar yapacağımız yere gelirler. İftarın ardından sahur için hazırladığımız kumanyaları dağıtırız ve çoğu kişinin o kumanya olmazsa evde sahur için yiyecek yemeği bulunmaz.”

Biz müslüman bir aileyiz

“Köye yerleştiğimden beri etrafımda bir çok çocuk vardı ama yanımdan ayrılmayan Nana ve Gaylepi oldu” diyen Usak, ebeveynlerini kaybeden eşinin yeğenlerini evlat edinmiş. Eteğinden ayrılmayan bu iki miniği Usak şu sözlerle anlatıyor: “Tarlaya ekmeye gidiyordum, sabah altıda kalkıp benimle gelirlerdi. Başka çocuklar yorulunca gider, onlar hep benimle kalırdı. Usak, çocukları annelerinin kültürünü tanımaları için zaman zaman Türkiye’ye de getiriyor. Evde anneleri ile Türkçe konuşan, şarkı söyleyen Nana ve Gaylepi Türk geleneklerine çok aşinalar. Ebeveynleri hristiyan olan çocukların dinlerini seçmesi için onları özgü bıraktığını belirten Usak, “Nana gelip ‘Anne babam ve sen müslümansınız biz bir aileyiz, biz de müslüman olmak istiyoruz’ dedi. Çok mutlu oldum, bunu kendilerinin seçmeleri benim için çok önemliydi” diyor. Çocuklarına Ramazan ile ilgili bilgileri sevdirerek, özen göstererek vermeye dikkat eden Usak, Nana’nın ilk orucunu şu sözlerle anlatıyor: “Önce tekne orucu dediğimiz ikindiye kadar olan çocuk orucu ile başladı. İkindiye yakın ona özel sofra kurar, birlikte iftar duamızı eder, telefonumdan akşam ezanı başlatırdım, orucunu öyle açardı.”


#Tanzanya
#Sevde Sevan Usak
#Ramazan
#Afrika
#Rafiki Organisation
2 yıl önce