Bosna'yı karanlık günlerinden kurtuluşa ve zafere taşımış ordu meydanda saf saf dizilmiştir. Kutlu mücadelenin komutanı, lideri, manevi önderi, her biri evladı olan bu gencecik neferlerin önünden geçer ve kürsüye çıkar, “Esselamualeyküm" hitabıyla, karşısında tarih yazan gençleri karşılar, gür ve coşkulu bir ses ona mukabele eder “Vealeykumselam." Bosna mücadelesinin ruhunu, inancını ve gücünü bu sahneyi gözünüzün önüne getirerek canlandırmanız mümkün. Avrupa'nın ortasında, 20. yüzyılın en büyük soykırımlarından biri işlenirken dünyanın kayıtsızlığına karşı güçlü bir cevaptır bu!
Ahlakın ve erdemin merkezinde olduğu büyük ve kutlu mücadelenin önderi de, bir mücadele insanı olan Aliya İzzetbegoviç'ten başkası değildir. O büyük bir kahraman, aynı zamanda Batı karşısında Müslüman duruşun büyük bir örneğidir. O İslam'ın ete kemiğe bürünmüş Avrupa'daki son kalesidir. Ve o kaleyi teslim etmemiştir. Hece Dergisi bu güzel ve özel insanı bize son sayısı “Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç Özel Sayısı" ile anlatıyor. 6 aylık titiz bir çalışma sonrasında karşımızda tepeden tırnağa bir Aliya portresi var.
Hece Özel serisinin 31. sayısı olan bu özel eser, Aliya'nın hayatının her noktasına misafir oluyor, zihninin her hücresine nüfuz ediyor, kalbinin kılcal damarlarına dokunuyor. Dergide hapishane arkadaşı ve dostu Hasan Çengiç'ten, torunu Naca Berberoviç, Saraybosna Sinanoba Tekkesi Şeyhi Sead Halilagiç'e kadar uzanan isimler İzzetbegoviç'i anlatıyor. Kimi Aliya ile tanışma şansına erişmiş kalemlerden, o güçlü lider ve fikir adamının hayatını anlama ve idrak etme imkanına kavuşuyoruz. Günümüzde İslam dünyasının içinden geçtiği kaotik dönemde, Aliya'ya sorulacak doğru sorularda günümüzde İslam dünyasına çıkış sunacak cevaplara karşılık bulmak mümkün. 1990'larda Bosnalı Müslümanlar nasıl bir ateş çemberinden geçiyorsa, bugün tüm İslam dünyası o çemberin içinden geçmekte. İslam'ın Batı karşısında en büyük mücadelelerinden birini vermiş olan “bilge lider"in hayatının kritik safhalarını 832 sayfalık bu eserden öğrenmek mümkün.
İzzetbegoviç, hür, inanmış, hakkaniyetli bir lider olarak, Batı'ya esir düşmüş dünyaya en güzel cevaplarından biridir. “Batı karşısında yükselişin yolu nedir?" sorusuna “İdare etmek için değil, idare edilmek için eğitilen kuşaklar İslam'ın ilerlemesini sağlayamaz. İslam toplumunun cesur ve isyankar ruhlara ihtiyacı vardır" sözü ile cevap verir.
