|

İbadetsiz İslâm olmaz: Namazı terk eden toplum çürür

“İbadetsiz Müslüman olabilir mi” sorusuna Prof. Kemal Yıldız’ın cevabı: Akla ziyan bir anlayış bu. Yemek pişirmeyen aşçı, harç karmayan sıvacı, ders vermeyen öğretmen, dikiş yapmayan terzi olabilir mi? İslâm, ibadetsizliği reddeder. Toplumun çürümesi namazı zayi etmekle başlar.

00:00 - 4/06/2021 Cuma
Güncelleme: 02:46 - 4/06/2021 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
HAZIRLAYAN: ZEYNEP BETÜL ERHUN
Kendini İslam’a nispet ettiği halde namaz kılmayan, oruç tutmayan “İbadetsiz Müslüman” modeli son dönemlerde fazlaca yaygınlaşmaya başladı. Bunun psikoloijk ve sosyolojik nedenleri nedir?

Öncelikle şu “ibadetsiz Müslüman” modeli ifadenizden başlayalım. “Yemek pişirmeyen aşçı”, “harç karmayan sıvacı”, “ders vermeyen öğretmen”, “dikiş yapmayan terzi” olabilir mi sizce? Hayatın gerçeklerine uymayan, akla ziyan bir anlayış bu. Müslüman, Allah’a teslim olan kişi demektir; hem de bütün varlığıyla… İbadet de zaten kulluk anlamındadır. İnsan, Allah’ın kulu olduğunu fark ederek yaşayışını sürdürdüğünde kulluğunu yapıyor yani ibadet ediyor demektir. İnsanın dünya hayatında kulluğunun farkında olarak nasıl yaşayacağını Yüce Allah, canlı bir model ile ona göstermiştir. İşte o peygamberdir. Bize düşen o örneğe yani peygambere uymaktan ibarettir.


HUZURSUZ VE GAYESİZ OLUR

Bunun psikolojik ve sosyolojik nedenlerine gelince: Önce bütün tutarsızlıklarına rağmen “ibadetsiz Müslümanlık” olabileceği fikri, Müslüman olduğunu kabul eden bir insana sahte bir rahatlık kazandırır. Çünkü Müslümanlığın insana yüklemiş olduğu sorumlulukların, üzerinden kalkmış olduğu zannına kapılır. Böylece bir taraftan içinde yaşamış olduğu çevrede Müslüman kimliğini taşır ve böylece sosyal çevreden gelebilecek baskılardan kurtulur, diğer taraftan da Müslümanlığın vecibelerini sırtından atmış olduğunu zanneder. Hatta kendini ikna etmek için gerçek Müslümanlığın insanlık, iyilik, merhamet, adalet, dürüstlük, ahlak, erdem, vicdan, kalp temizliği olduğunu söyleyerek bu değerlerin elde edilmesinin de ibadetlere bağlı olmadığını savunur. Kendisi gibi bu zan ile kendilerini kandıran kimseleri etrafında gördükçe de kendini daha da ikna eder. Halbuki içten içe gidişatının hiç de gerçek Müslümanlıkla örtüşmediğini de hisseder. Sonuç itibariyle huzursuz ve gayesiz bir insan modeli ortaya çıkmış olur.

SEBEBİ RAHATA DÜŞKÜNLÜK

İnsanı bu duruma iten en önemli sebepler kanaatimce rahata düşkünlük, sorumluluk almamak, başkalarını umursamama, imkanların fazlalığı, istediklerine kısa yoldan ulaşabilme arzusu ve dünya hayatındaki her şeyin Allah’ın yarattığı düzen içerisinde hiç aksamadan devam etmesidir.

İBADETSİZLİK REDDEDİLİYOR

İbadetler terk edilse bile bunun iman ve İslam’a zarar vermeyeceği anlayışına insanlar kendilerini ikna edebiliyorlar. İnsanlık, merhamet, ahlak, kalp temizliği gibi güzel kavram ve değerler ibadetlerin, özellikle namazına yerine tedavüle sürülüyor. Peki ibadetsiz bir inanç sistemi, Müslümanların imanını nasıl etkiler? Tehlikeleri nelerdir?

İnanç, bir düşünce veya bilginin doğruluğuna kalpten bağlanmak ve o konuda şüphe duymamaktır. Müslümanın inancı/imanı ne demektir? Her şeyi var eden ve varlığını devam ettirenin Allah olduğunu, hiçbir şeyi kendi haline bırakmadığını, bir de her an tüm değişimleri yaratanın da Allah olduğunu kesin olarak kabul etmektir. Bu inanç neyi gerektirir? Her şeyi yaratmakta olan Allah, neyi emrettiyse doğrudur ve yapılmalıdır; neyi yasakladıysa doğrudur ve uzak durulmalıdır. Uymamız için göndermiş olduğu peygambere imkân ölçüsünde ittiba edilmelidir. “…Peygamber size ne vermişse onu alın ve size neyi yasaklamışsa ondan uzak durun…” (Haşr 7) ayetiyle Yüce Mevlâ bunu emretmektedir. İslam inancı, ibadetsizliği reddediyor. Mesela namaz, gerçekten dinin direğidir. Nice ayetlerle emredilmiştir. Peygamber (sas) “gözümün nuru namaz” diye ondan bahsetmiştir.

KUR’AN’DA BUYURULUYOR

Yüce Mevlâ nimetlerle donattığı peygamberlerini ve onların güzel hallerini Meryem suresinde bize haber verdikten sonra şöyle buyurmuştur: “Sonra bunların ardından namazı zayi eden ve nefsanî arzulara uyan bir nesil geldi.

Bunlar elbette azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.” (Meryem, 59) Demek ki bir insanın ve dolayısıyla bir toplumun çürümesi namazı zayi etmekle başlıyor.

TEK ÇARE NAMAZLA DİRİLMEK

Namazı zayi etmekle çürümeye başlayan mümin, çeşitli arzuların peşine takılıyor ve günlük hayat akışı aşırılıklarla dengesizleşiyor. Arzularının peşinden koşturmak da onu mutlu etmiyor. Tek çare tevbeyle Allah’a dönmek, namazla dirilmektir. İnandığını söyleyen ama ibadete ihtiyaç olmadığı iddiasında olan bir Müslüman için imansızlığa düşme tehlikesi her an söz konusudur. Çünkü alimlerimiz imanı, gaz lambasının fitilinde yanan ışığa; ibadetleri de onu muhafaza etmek için lambanın etrafındaki camlara benzetirler. Çare namazla, sadakayla, oruçla, duayla, zikirle kısaca kullukla gönlü diriltmektir. “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle yani Allah’ın farkında yaşayarak huzur bulur.” (Ra‘d, 28)

Deizm tutarsız bir düşünce

  • Biraz daha ileri gidersek, bu durum örtülü bir “deizme” zemin hazırlıyor. Düşüncede Müslüman, ancak yaşantıda deist insanlar da var, bir süre sonra inancını “deizm” olarak da tanımlayabiliyorlar. Özellikle gençler arasında bu durum daha da fazla. Bunun sebepleri nedir sizce?
  • “Kişinin fikri ne ise zikri de odur” diye güzel bir söz var. Düşüncesinde Müslüman olan yaşantısında başka bir şey olmaz, yine Müslüman olur; en azından Müslümanca yaşama azminde/niyetinde olur. Müslüman deist olamaz. Hiçbir ayet, Peygamber sas’in hiçbir sünneti buna kapı aralamaz. Deizm, âlemde ve insanın kendinde bulunan büyük intizam karşısında sonsuz kudrete sahip bir yaratıcıyı kabul etmek zorunda kalan insanın rahatına düşkünlüğünün kendisini sürüklediği tutarsız bir düşünce sefaletidir. Bir kaçamaktır; insana kısır ve geçici bir teselliden başka hiçbir şey kazandırmaz. Böyle bir anlayışla erdemli hale gelen, ebedi hayatını kazanan bir Allah kulu yoktur. Şeytanın binlerce hilelerinden biridir. Yüce Mevlâ, son fırsat olarak gönderdiği Muhammed Mustafa sas’in sevgisi ve ittibaıyla cümlemizi diriltsin; dünyamızı da ahiretimizi de hayr eylesin.
#İslam
#Namaz
#Toplum
3 yıl önce