İdolüm Ahmet Nazif Zorlu

Recep Yeter
00:0024/08/2008, Pazar
G: 23/08/2008, Cumartesi
Yeni Şafak
İdolüm Ahmet Nazif Zorlu
İdolüm Ahmet Nazif Zorlu

Hüseyin Özbek, ülkenin en genç patronlarından biri... 10 yıl önce kurduğu Seven Hill, bugün dünya markası... Türkiye'nin geleceği için yaptığı yatırımı gayri menkule yatırsa çok daha fazla kazanacak olan Özbek, bunun yerine çalışarak kazanmayı, 600 kişiye istihdam sağlayıp mutlu olmayı tercih ediyor. Hüseyin Özbek'le yaptığımız sohbetin özellikle patron adayları ve tekstil sektöründe henüz yolun başında olanlar için önemli tüyolar taşıdığına inanıyorum. Bence bu söyleşi bir şeyin altını bir kez daha çiziyor. Mutluluk yoksa, para da yok. Para olsa da huzur piyasasında ederi yok!

Herkes sizi 'genç patron' olarak tanıyor. Kaç yaşında başladınız?

Söyleye söyleye 11 sene geçti. Artık genç miyim bilmiyorum. Eylül 1977 doğumluyum. 19 yaşında başladım bu işe.. 1997 senesinde ilk adımı attım. Ukrayna'da Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okuyordum.

Neden Ukrayna? Tekstil için mi?

Hiçbir alakası yok, hatta özel bir nedeni de yoktu bu bölümü seçmemin. Bir arkadaşım önerdi. Hadi gidelim dedik ve gittik. Millet İngiltere'ye gidiyordu biz Ukrayna'ya gittik. Aslında Ukrayna'da bizim okuduğumuz dönemdeki tekstil potansiyelini değerlendirseydik, o zaman 100 bin dolar yatırsaydık şimdi 100 milyon dolardı. Okula devam ederken Türkiye'ye gelip gidiyordum. İhracat yapalım düşüncesi doğdu. Daha sonra ihracat olmadı ama kapı kapıyı açtı ve bugüne geldik.

Tekstille bağlantınız nereden?

Babam kumaşçı olduğu için kökenimizde tekstilcilik vardı ben de tekstile devam ettim.

Marka oluncaya kadar hangi süreçlerden geçti Seven Hill?

Önce sadece üretim yapıyorduk. Fason imalatımız vardı farklı markalar için. Önce, 'haydi kendi etiketimizi yapalım' dedik. Ardından 'haydi küçük bir koleksiyon yapalım' düşüncesi doğdu. Böylece başladık. Sonrasında da 'kendi markamızı kurma' sırası geldi. İlk markamız Seven idi. Daha sonra yedi tepeden oluşan bir şehirdeyiz diye bunu Seven Hill yaptık.

Bizim yaptığımız ilk numune sayısı 20 ya da 24 adetti. Bugün sadece sezonda bin 500'leri buluyor. Sezon bitimine kadar 2 bin numuneyi geçiyoruz. 10 yılı geride bıraktık.

1500 numune bir marka için nasıl bir rakam?

Bunun bir sınırı yok. Mağazalara sürekli yeni ürün göndermek zorundasınız… Tüketiciyi bir daha oraya getirmek istiyorsanız yeni bir ürün koyacaksınız. Adam bir kere gelir, ikinciye gelir, üçüncüye gelmez. Bir de moda çok çabuk değişiyor. Her geçen gün yeni şeyler çıkıyor yeni şeyler öğreniyoruz. O yüzden yeni mal koymak hareketlendiriyor.

Bir patron, markasına ait rakamları detaylı olarak bilir mi? Mesela bir yılda Seven Hill etiketi vurulan ürün adeti nedir?

Benim şöyle bir özelliğim var. Ne ciroya ne üretim adetine hiçbir şeye bakmam. Ama tahminimce yılda 7,7,5 milyon adetleri bulması lazım.

Markanızın en çok ilgilendiğimiz kısmı hangisi?

Ben en çok tasarımla ilgiliyim. Benim açımdan tasarım ve reklam en önemli ayrıntı.

Genç patron olarak gençlerin taleplerini bilirsiniz. Sizin çizimleriniz de var mı mesela koleksiyonlarınızda?

Bu bizim için bir takım çalışması. Elbette benim de katkılarım oluyor ama sadece bana kalırsa yandık demektir. Çünkü ben hep siyah tek kalem giyiyorum. Ama sürekli geziyoruz. Yurt içi, yurt dışı, dergiler, gazeteler vs… Bunların hepsini biriktiriyoruz ve süzüldükten sonra ortaya bizim koleksiyonlarımız çıkıyor.

Yurt içi ve yurt dışı satış oranlarınız nasıl?

Yüzde 85 yurt içi. Geri kalanı yurt dışı…

Seven Hill'in hedef kitlesini kimler oluşturuyor?

Bizde yediden yetmişe herkes için bir şeyler bulabilirsiniz. Geniş bir koleksiyona sahibiz.

Türkiye'de modanın son beş yıllık serüvenine ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Mesela AK Parti iktidarından itibaren tesettüre uygun giyim oranı daha mı arttı?

Böyle bir gözlemimiz yok. Bayanlarda bir ara uzun tunikler modaydı ama moda sürekli değişiyor ve modayı belirleyen gençler ve daha çok bayanlar oluyor. Türkiye, dünyanın peşini bir yıl sonrasından takip ediyor.

Alış veriş merkezlerine karşı ön yargınız var niçin?

Ben Türkiye'de yapılan alışveriş merkezlerine çok inanmadığım için girmiyorum. Sadece Multi Türk Mall ile yaptığım anlaşma var. O yüzden giriyorum. Onun dışındaki alışveriş merkezlerine inanmıyorum. Yüzde 90'ında yokum.

Neden inan mıyorsunuz?

İş yapmıyorlar. Bu bir gerçek. Çünkü planlanarak yapılan bir şey yok ortada. Bizde şöyle bir mantık var. X bir manav olsun kuruyemişçi olsun eğer çok iyi iş yapıyorsa gidip yanına bir tane daha açıyoruz. Aslında yapılan şey, buraya gelen bir lirayı bölüşmek. Başka bir şey değil. Hala alışveriş merkezi açılıyor. Bence doymuş bitmiş, hala neden açılıyor anlamıyorum.

Bu alanda bir sonraki aşamayı ne görüyorsunuz?

Önümüzdeki iki yıl içinde kimin kalacağı kimin gideceği ortaya çıkacak. Ben 2010'da Türkiye'de taşların yerine oturacağına ve daha ileriye bakacağına inanıyorum.

İDOLÜM AHMET NAZİF ZORLU
İdol olarak aldığınız bir patron örneği var mı önünüzde?

Benim Türkiye'de en çok beğendiğim işadamı Ahmet Nazif Zorlu Çok yakından tanıyorum. Tanıdığım için de yakından iyi biliyorum. 61-62 yaşlarında bir insan. Benden daha dinamik. Ve işini çok iyi bilen severek yapan çok mütevazı bir adam. Dört dörtlük biri. Ben çok severim. Örnek aldığım işadamlarından bir tanesi. Çok nasihatlarını aldım.

Bu nasihatlerden hayata geçirdikleriniz hangisi?

Bir kere çok çalışan bir insan. Kendine zaman ayırabilen bir insan. Sağlığına dikkat eden sporunu yapan bir insan. Hep heyecanla bu işi yapıyor. Ben her zaman söylerim. Bu işte heyecanın olmazsa gerisi fasa fisodur. Önemli olan heyecanının olmasıdır. Üç beş tane mülk al. Kiralarını al, otur oturduğun yerde. Daha fazlasını kazanırsın. Ama mutlu eden şey bu değil tabi ki… Başarılı olmak Türkiye'de bir şeyler yapmak, tanınmak. Tebrik edilmek, başarılı bir şeyler yapmak başka bir haz. Bunun alternatifi henüz bulunmadı. Bizi de bir yerlere getiren götüren bunlar oldu.

Toplam kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

700'ün üzerinde.

Tasarım ekibiniz kaç kişi?

15.

Çalışanlarınızla sosyal aktivitelere katılır mısınız?

Biz eğitimlere çok önem veriyoruz. Bazen bir şey öğreniyorum ve vay be bu üç yıl önce neden aklıma gelmedi diyorum ama bunu öğrenmek için üç yılın geçmesi gerekiyor.

Tekstilci olup da inşaat sektörüne kayan çok insan var. Siz de düşünüyor musunuz?

Alış veriş merkezleri yapanlar, inşaat yapanlar çoğalıyor ama bana göre yumurtaların hepsini bir sepete koymak çok mantıklı değil.


Zaman zaman kriz söylentileri ayyuka çıkıyor. Siz ne yapıyorsunuz bu durumda?

Bir kere dünyanın neresinde olursa olsun, dikkatli davranmak zorundasınız ama Türkiye'de artık kriz bekleme dönemi bitti. Aman dolar alalım endişesi artık ortadan kalktı. Çünkü Türkiye iyi olsun, biz iyi olalım. Bizim yapacağımız doğru düzgün çalışıp, hesap kitap yaparak yolumuza devam etmek.

Ailenizden söz edelim mi… Seven Hill, ailenizden kimse var mı?

Başımızda babamız var. Finansın başında ablam vardır. Üretimin başında abim vardır. Belirli önemli noktaları kontrol altında tutuyoruz. İş sürekli elimizin altında olsun istiyoruz.

Evli misiniz?

Evliyim, bir kızım var. Beş yaşına girecek

Allah bağışlasın.

Sağolun, Allah razı olsun.

Kızınızı kendi markanızdan mı giydiriyorsunuz?

Kıyafetlerini kendi seçiyor.

Nerden alışveriş yapıyor?

SEVENHILL Kids'ten alıyor. Başka yerden alır mı?

Onu da ileride sektöre dahil etmeyi düşünüyor musunuz?

Yok canım biz bunu yapalım o başka sektörü girsin. Henüz önünde 15-20 yılı var.

Hobi olarak neler yapıyorsunuz?

Eski bir araba merakım var. Ben Klasik Otomobiller Derneği'ne üyeyim. 1971 bir Cabrio Mercedes'im var. İşin yoğunluğunda çok fazla zaman ayıramıyoruz.

Sporla aranız nasıl?

Aikido yapıyorum.