|

Meme kanseri uzmanları İstanbul'da bir araya geldi

İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Breastanbul Konferansı'na dünyanın meme kanseri tanı ve tedavisi konusunda önde gelen, bilimsel araştırmaları olan çeşitli branşlardan hekimler katıldı. Konferansta meme kanseri tedavisindeki en ileri gelişmeler paylaşıldı.

Yeni Şafak
16:00 - 13/10/2018 Cumartesi
Güncelleme: 16:41 - 13/10/2018 Cumartesi
IHA
İstanbul'da '3. Uluslararası İstanbul Meme Kanseri Konferansı' düzenlendi.
İstanbul'da '3. Uluslararası İstanbul Meme Kanseri Konferansı' düzenlendi.

İstanbul'da 11-13 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen '3. Uluslararası İstanbul Meme Kanseri Konferansı'na (BREASTANBUL 2018), dünyanın meme kanseri tanı ve tedavisi konusunda önde gelen, bilimsel araştırmaları olan çeşitli branşlardan hekimler katılıyor. Prof. Dr. Cihan Uras'ın kongre eş başkanlığını yaptığı konferansa, hekimlerin yanı sıra hemşireler de katılım gösteriyor.

Meme kanseri tedavisindeki en ileri gelişmelerin paylaşıldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Cihan Uras, “Meme kanserindeki tanı ve tedavilerin konuşulduğu Uluslararası Breastanbul Konferansı'nın bu yıl 3.'sünü gerçekleştiriyoruz. Yabancı konuklarında katıldığı toplantıda meme kanserindeki tanı ve tedavisindeki bütün yenilikler konuşuldu. Meme kanserinin tanı yöntemleri, cerrahi tedavisi, radyoterapideki yenilikler tartışıldı" ifadelerini kullandı.

Meme kanserinin tedavisine birçok yenilik getirildi

Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Uras, “Bugün ABD'de 8 kadından 1'i, ülkemizde ise 12 kadından 1'i yaşamları boyunca meme kanserine yakalanma riskine sahipler. Onun için de tedavisinde çok ciddi değişimler ve yenilikler oluyor. Bu toplantıda göze çarpan önemli yeniliklerden biri; yine Japonya'dan gelen Profesör Fukuma, çok küçük meme kanserlerinin radyo frekans yöntemiyle yakılarak tedavi edilebileceğini anlattı. Yine Fukuma, endoskopik cerrahi ile mastektomi ameliyatının nasıl yapılacağını burada izleyicilere gösterdi. Aynı zamanda ben de Türkiye'de ilk kez yapmış olduğum ‘Robotik Meme Alınma' ameliyatını anlattım. Koltuk altından küçük bir kesi ile robot vasıtasıyla memenin iç dokusu tamamen çıkarılmakta ve bu ameliyatta meme başına ve cildine zarar verilmediği için özellikle ameliyat sonrası görüntü çok daha iyi olmaktadır. Hastaların koltuk altındaki küçük kesileri de gizlenebildiği için çok daha iyi bir görüntü geriye bırakılmaktadır. Aynı seansta da rekonstrüksiyon yapılmaktadır" açıklamasında bulundu.

Meme kanseri erkeklerde de görülebilir

Meme kanserinin erken tanı ve tedaviyle tamamen iyileştirilebileceğine dikkat çeken Cihan Uras, “Meme kanseri erkeklerde de görülebilir. Erkekler, memelerinde herhangi bir kitle hissettiklerinde doktora başvurmalılar. Meme kanseri özellikle tarama programlarıyla erken yakalanabilen kanserlerdir. Bunun için bütün kadınlarımızın belli aralıklarla tarama programlarına girmelerini öneriyoruz. Tarama programlarına giren kadınlarda meme kanserini çok erken yakalayabildiğimiz için tedavileri de çok daha kolay oluyor. Bu hastalıktan tamamen kurtulabiliyorlar. Bunun için her kadın 35 yaşından itibaren meme tarama programlarına mutlaka girmelidir. Ailesinde meme kanseri olan kadınlar ise bu tarama programına daha erken yaşta başlamalıdır. Erken tanı meme kanserinde hayat kurtarıcıdır. Bu nedenler kadınlarımızın her ay kendi kendilerini kontrol etmelerini öneriyoruz” şeklinde konuştu.

Meme kanseri riski ilerleyen yaşlarda artıyor

Doç. Dr. Taner Korkmaz ise meme kanserinin ilerleyen yaşlarda daha sık görüldüğünü söyleyerek, “Meme kanseri, tüm kanserlerde olduğu gibi ilerleyen yaşla beraber görülme olasılığı da artmakta. Her 7 kadından 1'inde de görülmekte. Oransal olarak erkeklerde kadınlara oranla daha az olmakla birlikte erkeklerde de bu kanser türü görülebilmekte. Meme kanseri, gelişmiş ülkelerdeki kadın popülasyonlarında en sık görülen kanser türüdür. Bugün burada uluslararası katılımlı, meme kanseriyle ilgili yüksek tecrübeye sahip uzmanlarında olduğu bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Lokal tedaviler olarak da adlandırılan cerrahi, radyoterapi ve bununla beraber erken ve ileri evre meme kanserinde kullanılan meme kanserindeki tedavileri hep beraber burada tartışmaktayız” açıklamasında bulundu.

Kişiye özel tedaviler uygulanıyor

Günümüzde meme kanserinde kişiye özel tedavilerin uygulanmaya başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Başak Oyan Uluç da şunları söyledi:

“Meme kanserinde son yıllarda önemli gelişmeler var. Artık her hastaya aynı tedavi yerine kişiye özel tedaviler uygulanıyor. Tümörün moleküler özelliklerine göre hastalara göre farklı farklı tedaviler öneriyoruz. Erken evre tedavilerde genel yaklaşımımız artık olabildiğince cerrahi küçültmek. Bunun için de eskiden cerrahiden sonra kemoterapi verirken, şimdi artık birçok hastamıza önce kemoterapi sonra cerrahi yaklaşımına gelmiş bulunmaktayız. Bu sayede hem memeyi koruyucu cerrahiler mümkün olabiliyor hem de hastaların koltuk altlarındaki lenf nodlarının çıkarılmaması söz konusu olabiliyor. Bu şekilde ileride hastaların kollarında ödem oluşma riskini azaltıyoruz. Bunun için her hastaya kemoterapi uygulamıyoruz. Hastaların tümörlerinin özelliklerine bakarak bazı hastalara sadece hormonel tedaviler vermek söz konusu. Kemoterapi verilmeyecek hastaları da seçebiliyoruz. Metastatik hastalarda ise tümörün moleküler tiplerine göre kişiye özel tedaviler veriyoruz.”

Erken tanıda tamamen tedavi mümkün

Meme kanseri açısından bütün kadınlar risk altında olduğunu sözlerine ekleyen Uluç, “Her 8 kadından 1'inde meme kanseri hayatının bir kısmında gelişebiliyor. Ama tabii bazı kişilerin riskleri biraz daha artabiliyor. Özellikle ailesinde meme kanseri öyküsü olanlar. Meme kanserinde erken tanı da son derece önemli. Çünkü erken tanı koyduğunuzda bu hastalık tamamen tedavi edilebilir. Her kadına erken tanı öneriyoruz. 40 yaşından sonra da yıllık olarak mamografi çektirmelerini istiyoruz. Bunun dışında kendi kendine meme muayenesi de 20 yaşından sonra başlamalı” dedi.

#Meme kanseri
#Breastanbul
#Uluslararası Breastanbul Konferansı
6 yıl önce