|

Mikroplarınıza sahip çıkın

Mikrop deyince aklımıza hastalık ve pislik gelir. Aslında gerçekler hiç de öyle değil. İçimizde yaşayan 39 trilyon mikrobiyal hücreden bizi hasta edenlerinin sayısı 100’ü geçmiyor. Amerika’nın en ünlü bilim gazetecilerinden Ed Yong işte bize bu gizemli dünyayı eğlenceli bir şekilde anlatıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/06/2018 Pazar
Güncelleme: 06:25 - 24/06/2018 Pazar
Yeni Şafak
Trilyonlarca küçük bakteri ve mikrop, beslenmemizden  psikolojimize, yeryüzündeki yaşamımızı yönlendiriyorlar.
Trilyonlarca küçük bakteri ve mikrop, beslenmemizden psikolojimize, yeryüzündeki yaşamımızı yönlendiriyorlar.

Hiçbirimiz gerçek anlamda yalnız değiliz. Çünkü bedenimizde trilyonlarca mikroskobik varlık var. 1670’lerden yani mikroskoplara sahip olduğumuzdan beri onları tanımaya işlevlerini öğrenmeye çalışıyoruz. Onlar her yerdeler. Trilyonlarca küçük bakteri ve mikrop, beslenmemizden psikolojimize, yeryüzündeki yaşamımızı yönlendiriyorlar. Mikroplar mide ya da göz kadar önemli ama tek bir birleşik kitle gibi değil de trilyonlarca bireysel hücreden oluşmuş, gizli bir organ. Hücrelerimiz 20 bin civarında gen taşırken mikroplar tahminen 500 katı fazla gen bulunuyor. Karmaşık, çok hücreli yaşam formları olarak onların kuklaları gibiyiz. Mikropları yayıyoruz, kısa yaşamlarına çeşitlilik katıyoruz ve onları yeni yaşam alanlarını çoğaltmak ve kolonileştirmek için ihtiyaç duydukları her şeyi sağlıyoruz. Vücudumuz küçük kiracılar tarafından işgal edilmiş durumda. Derilerimiz ve bağırsaklarımızdaki muazzam sayılarıyla yaşamamızın en önemli parçaları.


TRİLYONLARCA VARLIKLA YAŞIYORUZ

Mikrop deyince çoğumuzun aklına sadece zarar veren varlıklar geliyor. Oysaki hayatımızı devam ettirmek için onlara ihtiyacımız var. İnsan vücudunda trilyonlarca mikrop var. Bizi hasta edenlerin sayısı ise 100’ü geçmiyor. İşte Amerikalı araştırmacı yazar Ed Yong da vücudumuzdaki mikropların dünyasına götürüyor bizi. “Mikrobiyota” kitabıyla mikropların dünyasını herkesin anlayacağı şekilde kaleme alan araştırmacı, içimizdeki gizemli dünyanın kapılarını açıyor.

VÜCUDUMUZ BİZE AİT DEĞİL

Yetişkin insanlarda tahminlere göre yaklaşık 30 trilyon insan hücresi ve 39 trilyon mikrobiyal hücre var. Hepimiz yürüyen bir ekosisteme sahibiz. Bu mikroplar sindirimimizde, bağışıklık sistemimizde ve büyüme ve gelişmemizde en önemli rolü oynuyorlar. Mide ve bağırsak boşluğumuz trilyonlarca bakteriye ev sahipliği yapıyor. Bu bakteriler bağırsakta önemli metabolik olayları düzenliyor. Yong, vücudumuzun yalnızca bize ait olmadığını hatırlatıyor ve şunları şöylüyor: “Uzun zamandır insanlar mikroplardan korkuyordu. Onları imha edilecek mikroplar olarak düşündük. Şimdi, mikroplara karşı samimi ve yararlı bir mücadele var. Bence gerçekler orada yatıyor. Bunlar bizim ilgi alanlarımıza sahip olmayan organizmalar. Kendi hayatlarını yaşıyorlar. ” Halen tüm bakteri ve mikroplar hakkında kapsamlı bir biligiye ulaşılmadı. Her araştırma yeni bir tanesini doğuruyor. Ed Yong, bu alandaki çalışmalarını sürüdürecek ve gizemli mikrop dünyasını araştırmaya devam edecek.


Her mikrop hastalık yapmaz

Küresel sağlık hakkında konuştuğumuz zaman genellikle mikroplar haritadan silinmesi gereken tehditler olarak yorumlarız. Ed Yong, “Sıtma ve tüberküloza yol açanlar gibi bazı mikropların dünya çapında muazzam acı ve ölümlerden sorumlu olduğu kesinlikle doğrudur. Ancak mikropların her zaman hastalıklara eşit olduğu ve aslında kötü şeyler olduğu görüşü olayı basitleştirir. “diyor.

#Mikrop
#Bulaşıcı
6 yıl önce