|

Patara bizim için okuldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2020 yılını “Patara Yılı” ilan etmesinin ardından gözler binlerce yıllık Patara’ya yöneldi. Mitolojiye ilham veren bu antik kenti evladı gibi sahiplenip 32 yıldır kazı çalışmalarını sürdüren Havva İşkan Işık anlatıyor.

Haber Merkezi
04:00 - 23/02/2020 Pazar
Güncelleme: 22:19 - 22/02/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Patara Antik Şehri
Patara Antik Şehri

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2020 yılı teması olarak belirlenen ve insan yaşamına dair 6 bin yıl öncesine ait izler bulunan Patara, 2 bin yıllık antik kenti, caretta carettaların yumurtlama alanı olan kumsalları, “Noel Baba” olarak anılan Aziz Nikolas ile mitolojiye göre Apollon ile Artemis’in doğduğu yer olarak bilinmesiyle dikkat çekiyor. Muğla’nın Fethiye ilçesiyle Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan mahallesi arasında yer alan, M.Ö. 4 bin yılına ait yaşam izleri bulunan Patara, deniz kaplumbağası caretta carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olarak da ayrı bir önem taşıyor. Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olan kentte, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibince 1988’de başlatılan kazı çalışmaları, 1999’dan bu yana da Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığında sürdürülüyor.

Kazılarda gün yüzüne çıkarılanlar arasında yer alan “Dünyanın ilk demokratik meclisi” kabul edilen Likya Birliği Meclisi, antik tiyatro, ana cadde, hamamlar, bazilika, kiliseler, Patara takı, Neron deniz feneri başta olmak üzere birçok yapı ve eser, klasik arkeolojinin yanında Doğu Roma ve Orta Çağ araştırmalarıyla dinler tarihine de ışık tutuyor.


EN ESKİ DENİZ FENERİ

Birleşik Devletler kurulurken esinlenilen meclis, Likya Birliği şehirlerinin temsilcilerini buluşturuyordu. TBMM’nin katkısıyla restore edilen antik kentteki meclis binası, sayıları her geçen gün artan ziyaretçilerini ağırlıyor. Helenistik form ile Roma mimarisi arasında geçişi temsil eden Patara amfi tiyatrosu, 6 bin kişilik kapasitesiyle Anadolu’daki en büyük örneklerden biri olma özelliğini taşıyor. Dünyanın kalıntıları bulunan en eski deniz feneri de Patara’da yer alıyor. 5 katlı bir apartman yüksekliğinde olan ve üzerindeki bronz yazıta göre İmparator Neron zamanında M.S. 64-65 yıllarında yapılan fenerin büyük kısmı halen ayakta bulunuyor. Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir liman olan Patara, şehre yaklaşık 20 kilometre uzaklıktan gelen su yoluyla da dikkati çekiyor. Ayrıca buradaki kazılar, “Noel Baba” olarak bilinen Aziz Nikolas’ın 4. yy’da Patara’da doğduğuna, çocukluğunu geçirdiğine işaret ediyor.

AMACIMIZ UNESCO LİSTESİNE GİRMEK

Patara Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarının başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, tek amaçlarının dünyanın uygarlıklarına öncülük etmiş Likya Birliğinin başkenti Patara Antik Kenti’nin UNESCO kalıcı listesine girmesini sağlamak olduğunu vurguluyor.

Patara kadar bir güzel hikaye de henüz genç bir akademisyenken 32 yıl önce buraya gelen Prof. Dr. Işık’a ait. Adeta bir çocuk gibi büyüttüğü Patara, onun hayatının her zaman merkezinde olmuş. Almanya’da doktorasını tamamladıktan sonra ülkesine hizmet için Türkiye’ye dönen 64 yaşındaki Işık, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün kurucu öğretim üyesi olduktan sonra, 1988 yılında Patara Antik Kenti’nde kazı çalışmalarına başlamış. Eşi Prof. Dr. Fahri Işık ile antik kentte ilk kazmayı vuran akademisyen, ilk zamanlar köylülerin evinde, sonraki yıllarda ise Kızılay tarafından kurulan çadırda konaklamış.

O dönem kısıtlı olanaklara rağmen iğneyle kuyu kazar gibi onlarca tarihi eseri gün yüzüne çıkarmayı başarmışlar. 12 yıl önce ise kazı başkanlığı görevini eşinden devralmış.

Devletin önemli destekleriyle antik kentte kazıları hızla ilerleten arkeolog Işık,eşi ve yaklaşık 120 kişiden oluşan ekibiyle deniz feneri, Likya Birliği meclisi binası, yol kılavuz anıtı ve antik mezarları binlerce yıl sonra yeniden aydınlığa kavuşturdu.

ESKİ BİR KENT GİBİ

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Işık, Patara’yı evi gibi gördüğünü söylüyor. Patara’ya geldiği ilk yıllarda kendisini 19. yüzyıl gezginlerinin anlattığı bir kentin karşıladığını aktaran Işık, “Burada neredeyse hiçbir şey yoktu. Yörüklerden oluşan bölge halkı yazın yaylalara çıkıyordu. Devletimizin büyük desteğini her zaman yanımızda hissettik. Bu kazı devlet desteğiyle bu noktaya geldi. Azimli bir ekibimiz var. Çalışkanız. Bunu söylemek bana gurur veriyor. Patara’ya bir ömür adadım ama sadece ben değil, kazı ekibim, çocuklarımız, ailelerimiz de buraya hayatlarını adadı. Hiçbir zaman şikayetçi olmadılar. Yaptığımız işin önemini gördüler” diye bir kazı çalışmasının perde arkasını anlatıyor.

BİZİM İÇİN OKUL OLDU
  • Havva İşkan Işık, Patara’daki çalışmalarla Likya Birliği tarihinin yeniden yazıldığına işaret ederek, şunları dile getiriyor: “Fahri Işık hocamızın yayınları ve çabaları ve ekip olarak çalışmamız sonucunda bugün rahatlıkla ‘Güneş doğudan doğar. Uygarlık adına ne varsa bunun anavatanı Anadolu’dur’ diyoruz. Yıllar içerisinde burası daha da büyüyecektir. Son nefesime kadar burada yetiştirdiğim öğrencilerimin, meslektaşlarımın yanında olacağım. 32 yıllık kazı hayatımızda ekibimizden 18 kazı başkanı çıkarttık. Burası bir nevi okul gibi oldu. Patara’yı ışığımızla aydınlatmaya devam edeceğiz. Patara benim için bir evlat niteliği taşıyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Patara Yılı açıklamasının kendisi için gurur verici olduğunu vurgulayan Işık, bu kararın yıllardır verdikleri emeğin karşılığı gibi olduğunu belirtiyor.
#Recep Tayyip Erdoğan
#Patara
#Mitoloji
4 yıl önce