Soru, Avrupa Birliği'nden geliyor. Avrupa'nın uygulama ekonomisi hızla büyüyor. 1 milyonun üzerinde kişiyi istihdam eden endüstrinin önümüzdeki beş yıl içinde 63 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Distimo tarafında yapılan bağımsız bir araştırmaya göre, yalnızca bir oyun tedarikçisi gelirlerinin yüzde 80'ini (10 milyar euro) uygulama içi satın almalardan (in-app purchases) sağlıyor.
'Bedava' oyunlar AB'nin online oyun pazarının yüzde 50'sini oluşturuyor. Uygulamalar bedava olarak lanse edilse de aslında oyunları oynamak uygulama içi satın almalar yüzünden bir hayli maliyetli hale geliyor. Özellikle çocuklar en kırılgan kitleyi oluşturuyor.
Örneğin geçtiğimiz ay Apple, çocukların kazayla yaptıkları satın almalar nedeniyle mağdur olan müşterilere 32,5 milyon dolar iade etmek zorunda kalmıştı. Bu tip durumlardan tedirgin olan tüketicilerden gelen şikayetleri değerlendiren Avrupa Komisyonu (EC) bugün ve yarın (27 – 28 Şubat) aralarında Apple ve Google'ın bulunduğu endüstri devleri ve hükümetlerle bir araya geliyor.
AB'nin bu toplantılar için oluşturduğu tartışma çerçevesi ise özetle şöyle: Oyunların reklamlarda bedava oldukları algısıyla gerçek maliyetler gizlenmemeli, çocukların doğrudan satın alma yapmasına izin vermemeli, her satın alma için tüketicinin ayrı izni alınmalı, gıyabında ödeme yapılamamalı ve satıcılar tüketicilerin kendileriyle iletişime geçebilecekleri bir e-mail adresi sağlamalı.
AB'nin tüketiciyi koruma konusunda standart yaptırımlarının uygulama endüstrisine de uyarlanması pek sürpriz sayılmaz. Buna karşılık, olası bir düzenlemenin, uygulama mağazalarının oyun gelirlerindeki hızlı büyümeyi frenlemesi en azından normalleştiremesi beklenebilir. Zira, Google Play ve App Store'daki mobil oyun gelirleri son bir yılda dramatik ölçüde yükseldi. Oyun gelirleri App Store'da 2 kat, Google Play de ise tam 4 kat arttı.
Benzer düzenlemeler Türkiye'de de olmalı mı? Yorumlarınızı buradan bizimle paylaşabilirsiniz.
