
1980''lerde üç hapishane kötü şöhret kazanmıştı.. "Mamak", "Diyarbakır", "Metris"..
"12 Eylül" darbesi, cezaevlerine de çok sert uygulamalar getirdi tabiatiyle.
Mamak askeri cezaevi daha çok "ülkücü kesim"in gündeminde yer aldı..
Mamak cezaevinde ülkücülere yönelik işkenceler romanlara, türkülere konu olmuştur.
Metris Cezaevi de "devrimci kesimler" için aynı değerdeydi. Ahmet Kaya''nın "Metris''in önü kahveler" diye başlayan şarkısını hatırlarsınız.
Kaya''nın söylediği şarkının sözleri Metris''te yatan solcu bir mahkuma aittir zaten..
Diyarbakır Cezaevi ise hem "PKK''lılar" hem ''Solcu Kürtler'' için simge haline gelmiştir.
Öyle ki, PKK''nın asıl olarak Diyarbakır Cezaevi''nde doğduğunu söylerler.
Her üç cezaevinde de ölümler vuku buldu, normal olmayan ölümler..
İşkence sonucunda yahut ölüm oruçlarında yaşamlarını yitirenler oldu..
Kendilerini yakarak öldürenler de oldu..
***
1970''lerden itibaren toplu firarlara sahne olan Bayrampaşa Cezaevi de, politik suçluların yanı sıra yeraltı dünyasıyla ilişkili mahkumlarıyla meşhur olmuştu.
İstanbul''un göbeğinde sivil yerleşim mekanlarıyla iç içe olan Bayrampaşa Cezaevi çok yerinde bir kararla boşaltıldı bir süre önce.
Şimdi de Diyarbakır Cezaevi''nin de şehir içinden taşınması gündemde.
Kötü bir şöhrete sahip olan cezaevinin okul haline getirilmesi düşünülüyormuş.
Yazar Altan Tan''ın babası Bedii Tan da Diyarbakır Cezaevi''nde vefat etmiş.
Aile kaynakları Bedii Tan''ın işkence sonucunda hayatını kaybettiğine inanıyor.
Resmi kayıtlara ise ilkin bağırsak enfeksiyonu olarak geçmiş bu ölüm.
Ancak mahkemede arkadaşları Bedii Tan''ın işkence sonucunda yaşamını yitirdiğini söyleyince daha fazla gizlenememiş bu gerçek.
Elli yaşında genç bir adammış Bedii Tan öldüğünde.
Sanırım oğul Altan Tan da babasının öldüğü yaşta olmalı şimdi.
Tan, "babamın öldürüldüğü mekanda oğlum nasıl ders görecek" diye itiraz etmiş cezaevinin okul haline getirilmesine.
O halde ya yıkılmalı ya müze haline getirilmelidir bu cezaevi..
***
Müze için uygun mudur bilemem ama tabii başka seçenekler de var..
Bir hastaneye dönüştürülebilir mesela.
Böylece bir zamanlar insanların ölmeye yattığı mekan şimdi insanları hayatta tutmak için kullanılmış olur.
İhtiyaç varsa, kütüphaneye de dönüştürülebilir pekala..
Olmadı, öğrenci yurdu yahut yaşlılar yurdu..
Olmadı yıkalım abiler.
Yerine çocuklar için güzel bir lunapark fena olmaz hani.
Yeter ki barış ve huzurun bir parçası olsun bu mekan.
Mamak, Diyarbakır, Metris
Nice ana babaları çocuklarından, nice çocukları da babalarından etti..
Gidenleri geri getirmek gibi bir kudrete sahip değiliz ama yeni acılar, yeni kayıplar olmasını önleyebiliriz.
Yeni Mamaklar, yeni Metrisler, yeni Diyarbakırlar olmasını engelleyebiliriz.
İşte bu bizim elimizde.
İmparatorlukların, devletlerin kuruluş ve yıkılış tarihleri çoğu zaman problemli bir konudur. Tarihçiler farklı seçenekler içerisinden ''kendilerine göre'' en uygun görüneni seçerler.
Mesela Bizans İmparatorluğu''nun Konstantinos''un İstanbul''a ismini verdiği 11 Mayıs 330''da kurulup kurulmadığı tartışılmıştır. Bizans, Batı Roma İmparatorluğu''nun bir parçasıdır aynı tarihlerde. İstanbul da, Roma da, iki ortak hükümdarca yönetiliyordu. İstanbullu, Romalıyı tasfiye ederek imparatorluk yönetimini tekleştirdi. Roma, Batı''lısının yıkılışından sonra "Bizans(Doğu Roma)" olarak devam etti 1453''e kadar.
Roma İmparatorluğu''nun kuruluşu gibi yıkılışı konusunda da farklı tarihler tartışılmıştır. Bir görüşe göre Roma İmparatorluğu İsa''dan Önce 27''de kurulmuştur. Oysa Roma''nın bir devlet olarak, bir cumhuriyet olarak tarihi çok daha eskilere gider. Roma İmparatorluğunun yıkılış tarihi için Roma''nın Got''lar tarafından alındığı 410 yılını gösterenler de vardır. Roma''nın, Germenlerin inatçı bir dizi saldırılarının ardından 476''da ortadan kalktığını benimseyenler de vardır.
Prof. Halil İnalcık''ın Osmanlı Devleti''nin kuruluşunu 1299''dan 1302''ye çekmesi de bu kabilden bir tercih.. Gerçi Prof. İnalcık, Osman Gazi''nin Karacahisar Kalesini fethettiği 1288 yılının da kuruluş tarihi olarak yorumlanabileceğini söylüyor. İnalcık Hoca, Osman Gazinin Eskişehir''den Bilecik''e kadar geniş bir bölgeyi fethettiği 1299 yılının kuruluş tarihi olarak kabul edilmesine itiraz ediyor. Hoca''ya göre kuruluş tarihi Osman Gazi''nin Yalakova(Yalova)''da Bizanslılarla yapılan savaşı kazandığı 1302 yılı olmalıdır. Çünkü Yalakova-koyunhisarı (Bapheus) zaferi sadece Bizanslı tarihçi "Pachymeres" tarafından zikredilmiş. İnalçık Hoca da Pachymeres''i referans alarak Osmanlı devletinin kuruluş tarihi olarak 27 Temmuz 1302''de karar kılmış. Tabiî ki bu bir tercih, bir tarihçi seçmesi.
Ama şu da var tabii, demek ki Osmanlı tarih yazıcıları veya Osmanlı umerası Yalakova savaşına Bizanslı tarihçi Pachymeres kadar kıymet vermemişler. Böyle bir savaşı görmemek tarihçi açısından bir zaaf elbette ama sırf bu yüzden bir devletin kuruluş tarihini değiştirmek pek sıcak gelmiyor bana.
Çok gerekiyorsa, Türk Tarih Kurumu, tarihçiler bu işi çözsün. Artık kuruluş ileriye mi gider, geriye mi çekilir, Söğüt mü olur, Yalakova mı olur, bilemem. Bilim''len gelen başım üstüne. Lakin ''Söğüt'' ismi pek güzel yakışmıştı bu efsaneye.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.