|
Avrupa borç krizi ve Türkiye (1)
Tataristan'ın başşehri Kazan'da yapılan Uluslararası Avrasya Ekonomilerinde sunduğumuz (9-11 eylül) “
Avrupa Borç Krizi ve Türkiye
” konulu bildiri nedeniyle özellikle Borç krizi yaşayan Güney Avrupa (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya-
PİİGS
) ülkelerindeki gelişmeleri-borç krizini- daha yakından inceleme fırsatımız oldu.

Bugünkü yazımızda Avrupa Ülkelerinin yaşadığı borç krizini (hasta ekonomi) ve Türkiye ile karşılaştırmasını (sağlam ekonomi) veriler ışığında değerlendirmeye çalışacağım.

**

Bilindiği gibi 28 AB ülkesi ve bunların içinde ortak para birimi kullanan 17 Euro Alanı ülkesi var.

Başlangıçta,
Euro Alanı kurulması
ile yaşanan moral artışı ve beraberinde devreye giren düşük faizle borçlanma imkanı hem kamu hem de özel sektör tüketimini artırmıştır.

Euro Alanındaki ülkeler için
finansa (paraya) kolay erişim
(düşük faiz-bol para) nedeniyle reformlar ertelenmiş ve bu durum rekabet gücünü azaltmıştır.

Ayrıca bol para ve erişim kolaylığı kamu ve özel sektör harcamalarını, bütçe açıklarını ve borç stokunu artırmıştır.

2008'deki Küresel krizle ortaya çıkan likidite sıkışıklığı, çevre ülkelerinden merkez ülkelerine doğru sermaye çıkışını körüklemiş ve maroekonomik dengesizlikleri artırmıştır.

**

2009 yılında bütçe açığının açıklanan % 6.7 oranının % 12.7 olarak revize edildiği açıklaması
Yunanistan'ın borç krizi başlangıcı
olarak kabul edilmektedir.

Bütçe açığı revizyonu nedeniyle kredi notu düşürülmüş ve borçlanma maliyetleri artmıştır. Şöyle ki;
Yunanistan
'ın
kredi notu
Ocak 2009 ile Şubat 2012 arasında 14 kez düşürülmüş ve
notu en düşük ülkeler arasında
yer almıştır.

PİİGS ülkelerinin tamamı
2011-2013 döneminde yatırım yapılamaz ülke notunu almıştır.

Not düşüşü borçlanma faizlerine de yansımış, Ekim 2009'da
Yunanistan'ın borçlanma faizi
% 4,57 iken, 2012'de % 27,82'ye çıkmıştır.

AB Borç Krizi 2009 yılında Yunanistan'ın borç ödeyemeyeceği endişesiyle başlamış ve 2 yıl içinde Portekiz, İtalya, İrlanda ve İspanyaya sıçramıştır.

**

Küresel krizin daraltıcı etkisini önlemek için uygulanan
genişletici politikalar
da, AB'de mali disiplini daha da bozmasıyla,
borç krizine giden sürecin en önemli belirleyeni
olmuştur.

Kriz öncesi ve sonrası Portekiz ve Yunanistan Bütçe Açığı/GSYH ve Borç Stoku/GSYH göstergeleri (söz konusu gösterge Yunanistan'da 2014 sonu itibariyle % 177'ye, Portekiz'de % 130 ulaşmış, Türkiye'de ise % 33.5 düzeylerinde gerçekleşmiş)
Maastricht Kriterleri
üzerinde seyretmiştir.

**

ABD'deki
toksik (geri ödenme riski yüksek
)
fonların
menkul kıymetleştirme yoluyla Avrupa bankalarına aktarılması nedeniyle, küresel krizle birlikte Avrupa bankaları zor durumda kalmış ve banka iflaslarının (İrlanda, İspanya, İngiltere, Belçika, Portekiz) önlenmesi için açıklanan kurtarma paketleri
özel borçları kamu borcuna dönüştürmüştür
.

Kriz öncesi bütçesi fazla veren İrlanda'nın, sonrasında bankalara verdiği destek nedeniyle bütçesi açık vermeye başlamış ve borç yükü aşırı artmıştır (borç/GSYH oranı 2013 yılında % 123).

**

Kriz, Euro Alanı içi kadar dışını da etkilemiş; Euro Alanı
ekonomik büyümesindeki
azalma global büyümeyi aşağı çekmiştir.

2010 yılı sonrası AB Borç Krizi nedeniyle Türkiye'nin de büyüme hızları düşmüş, fakat Avrupa ülkeleri gibi negatif olmamıştır.

**

Euro Alanı ülkelerinde
mali konsolidasyona
(sıkı maliye politikaları) gidilmesi de
enflasyonu
azaltmaktadır.

Türkiye'de ise, döviz kuru artışı, gıda fiyatları artışı ve parasal genişleme nedeniyle dalgalı ve AB'ye nispetle yüksek enflasyon seyri devam etmektedir.

(Devam Edecek)
#yunanistan krizi
#Maastricht Kriterleri
#avro alanı
#faiz oranları
#kredi notu
9 yıl önce
Avrupa borç krizi ve Türkiye (1)
“Görünen köy…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir