Kurban Bayramını hitama erdirdik. Ne ki silahlar susmadı. Kurban kanına insan kanı karıştı.Bize gelince? Kurban bayramı ile Cumhuriyet Bayramının arka arkaya gelmesi bazıları için turnusol vazifesi gördü. Kim neyi ne kadar biliyor, önemsiyor sorusu ile durum tespiti yapılmaya çalışıldı. Ha babam yoklama çekiyoruz birbirimize. Birbirimize yoklama çektiğimiz için, hayatımız hayat olmaktan giderek uzaklaşıyor.Radyo kanalarında bayramlarımızı ne kadar biliyoruz muhabbeti sürdü Bayram boyunca. Bayram
Kurban Bayramını hitama erdirdik. Ne ki silahlar susmadı. Kurban kanına insan kanı karıştı.
Bize gelince? Kurban bayramı ile Cumhuriyet Bayramının arka arkaya gelmesi bazıları için turnusol vazifesi gördü. Kim neyi ne kadar biliyor, önemsiyor sorusu ile durum tespiti yapılmaya çalışıldı. Ha babam yoklama çekiyoruz birbirimize. Birbirimize yoklama çektiğimiz için, hayatımız hayat olmaktan giderek uzaklaşıyor.
Radyo kanalarında bayramlarımızı ne kadar biliyoruz muhabbeti sürdü Bayram boyunca. Bayram değince dini bayramları anlayanlar, dini bayramlar değince üç bayram sayıp Ramazan, şeker, Kurban diye bilgisinden emin ablalar ağabeyler, milli bayramları saymakta zorlanınca bize milli bayramlarımızı unutturanlar utansın diyerek had bildirdi durdu.Sayılan bayramlardan (sevilen mi demeliydim) zihniyet ölçümü yapmak mümkündü neredeyse?
Ama bendeniz için en çarpıcı olan ''Bayramlar ikiye ayrılır: Dini Bayramlar, Milli bayramlar. Dini bayramlar ikiye ayrılır: Ramazan ve kurban. Milli Bayramlar dörde ayrılır Çocuk Bayramı,gençlik bayramı,zafer bayramı ,cumhuriyet Bayramı.Kişilerin bayramını sayamayacağım'' diyen inşaat işçisinin ''bayram bilgisi'' oldu.
Bu bilgi karşısında sunucu şaşırdı kaldı:
- Nasıl yani'' Kişilerin bayramı derken...
- Bir tek işçi bayramını biliyorum. Bi de...
- Ha... Bak bu benim aklıma gelmemişti. Başka ne bayramı var?
- İşçilerin işçi bayramı, doktorların tıp bayramı, kadınların sekiz mart bayramı.
- Bi dakka bi dakka. Bu kadar bilgi bizi bozar. Sen internetin filan mı başındasın?
- Yok, abi ben inşaat işçisiyim.
- Ha anladım... (Artık ne anladıysa.)Adın neydi senin canım.(İnşaat işçisiyim deyince canım oldu birdenbire. İktidar sahipleri bahşiş bırakabilecekleri herkese canım deme hakkını görür ya.)
- Adımı söylemesem...
- Haaa anladım.(Ha''sının ne anlama geldiğini kendisi de bilmiyor. Ne anladığını da?)Başka bayram var mı senin hayatında?
- Arkadaşım Bayram''ı mı soruyorsun?
Sunucu kopuyor.
Sunucunun kopuşuna kahkaha efektleri eşlik ediyor.
- Şaka gibisin ya hu!'' diyor sunucu gülmekten ölmüş de henüz kefenlenememiş vaziyette:
- Radyolarını yeni açmış dinleyicilerimiz için bir özet yapalım. Arkadaşımız adını söylemiyor. Fakat bayramlar konusunda ihtisas yapmış. Evet, inşaat işçisi? Hocam gel biz sana Bayram diyelim en iyisi.
- Olmaz, arkadaşımın adı Bayram.
- Peki, sevgili dinleyiciler arkadaşının adı Bayram olan arkadaş, bayramları üçe ayırıyor. Ben ilk defa böyle bir ayırım ile karşılaştım. Sahiden dostum.
İnşaat işçisi doktora tezini savunur vaziyette sayıyor:
- Evet, bayramlar üçe ayrılıyor. Dini bayramlar milli bayramlar, kişilerin bayramı.
Sunucu kişilerin bayramı tabirini tashih etmeye kalkıyor:
- Mesleklerin bayramı demek istiyorsun değil mi?
- Hayır, öyle demek istemiyorum. Kadınlık bir meslek mi.8 Mart Kadınların Bayramı.
- Tamam, tamam kızma. Kadınlar Bayramı, Tıp Bayramı. Başka?
İnşaat işçisi ''Sabotaj bayramı'' der demez fırtına kopuyor. Bütün efektler birbirine karışıyor. Kahkaha, oyun havası, sunucunun boğuk boğuk gülme sesi.
Zenginlerin tatili fakirlerin bayramı
Her bayram, yıllar önce insanlar ne çok can verirdi bayram trafiğinde, çok şükür bu bayramda tek bir kişinin burnu kanamadan bayramı bayram yaptık diye başlayan haberleri hasretle bekliyorum.
Henüz o kıvama gelemedik. Kalbimizin darlığı yollarımızın genişliği ile doğru orantılı değil maalesef.
Hiçbir yere sığamayan insanlar yüzünden her yer bize dar.
Evlerimiz büyüyor gönlümüz daralmaya devam ediyor. Caddelerimiz genişliyor gönlümüz daralmaya devam ediyor.
Fakirin eli dar gönlü geniş. Zenginin parası bol gönlü dar.
Parası olanların ''zenginleşemediği'' bir dünya hepimize zindan.
Ruhunuzda kayıtlı ne var ise onun zenginiyiz.Gerisi yalan.Gerisi yük.Gerisi gönüllü girdiğimiz zindanımız.Ruhumuzu zenginleştiremediğimiz sürece varlık ile dardayız. Varlık ile zarardayız. Varlığın yükü ile yorgunuz.
Günümüzde en yoksullar/yoksunlar zenginler. İmha ederek hayat buluyorlar. Kendilerini ve çevrelerini, gözlerinin ve sözlerinin değdiği her yeri imha ederek.
Bir bayramı bitirdik bir bayrama girdik.
2012 Kurban Bayramını en iyi ifade eden tebrik, Başbakan''ın dilinden ifadesini bulan iki bayram tek yürek.
Bayram boyunca dinlediğim radyo kanallarında günümüzde gençler milli bayramların kıymetini bilmiyor diye şikâyet edenlere rastladım. Oysa tuzu kuru olan gençler bayramın kıymetini bilmiyor. Milli ve dini diye ayırmaya gerek yok. Hayat onlar için tatil günleri ve tatil olmayan günler diye ikiye ayrılıyor.
Huzur ve mutluluk biraz da yokluğun içinde geliyor.
İnşaat işçisinin bayramları o kadar derinden bilmesinde çok ibretlik bir durum yok mu? Kabotaj bayramı diyeceğine Sabatoj Bayramı dedi. O kadar kusur kadı kızında da olur.
Bayramlar zenginlere tatil olarak geliyor. Fakir için bayramlar bayram. Ne ki bayram etmek için iki yakası bir araya gelemiyor.
