Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, bir faks mesajı göndererek bilgisayarı olan okurlarımıza yaklaşan yılla birlikte yaşanabilecek ciddi bir tüketici sorunu hakkında bilgi verdi. Sorun öncelikle bilgisayar kullanıcısı tüketicileri ilgilendiriyor. Bilgisayar sistemleri, bilgisayar yazılımları veya gömülü yonga bulunduran sanayi mallarında tarih ve zaman hesaplamalarında yaşanması kuvvetle muhtemel bu problem, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz 2000 yılı problemi.
Bakanlığın bu konudaki açıklamasına geçmeden önce, benim bu konuda tüketiciler için yaptığım araştırma sonucu aldığım birkaç teknik öneriyi özellikle bilgisayar kullanıcısı okurlarımızın dikkatine sunmak istiyorum; Aslında evde bilgisayar kullanan tüketiciler genel olarak çok büyük miktarda veri tutmayacakları için bu sorun çok fazla onları etkilemeyecek. Ancak her ihtimale karşı kullanıcıların bilgisayarlarındaki programların ve bütün verilerinin bir yedeğini almaları gerekiyor. Böylece bu bilgilerin kaybolmaması sağlanmış olacak. Bu işlem yapıldıktan sonra, sistem tarihini 2000''den sonraki bir tarihe ayarlayıp, aynı zamanda programlardaki tarih bölümlerine de 2000''den sonraki bir tarih girerek problem olup olmadığı test edilebilir. Profesyonel kullanıcıların da program yazarken tarihle ilgili yıl veri tipinin ayarlarında son iki karaktere göre değil dört karaktere göre işlem yapmaları öneriliyor.
Bunları hatırlattıktan sonra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''ndan elimize ulaşan yazıdaki hususları da dikkatinize sunuyorum; Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından gönderilen yazıda, tüketicinin haklarının korunması konusunda çalışan bir birim olarak gayret gösterdikleri vurgulanıyor ve bu konuda yayınlanan bir tebliğden söz ediliyor. Yazıda, 2000 Yılı Problemine Karşı Tüketicinin Korunması Hakkında 99/2 Sayılı Tebliğin 3 Kasım 1999 tarihinde yürürlüğe girdiği haber verilirken, Bakan Kenan Tanrıkulu''nun şu tüketicilere yönelik şu uyarılarına yer verilmiş: "Aldıkları ürünlerde 2000 yılı problemi yaşayan tüketiciler, 4077 Sayılı Kanun''un 4''üncü maddesinde yer alan haklardan birini kullanmayı tercih edebilirler. Ancak burada tüketiciler hak arama süresine dikkat etmelidirler. 4077 Sayılı Kanun tüketicileri gizli ayıba karşı 2 yıllık bir koruma altına almaktadır. Örnek vermek gerekirse, aldığı üründe 2000 yılı problemi olduğunu 1 Ocak 2000 tarihinde farkeden bir tüketici, bu ürünü 1 Ocak 1998 tarihinden sonra aldıysa korumadan yararlanabilecektir. Tüketiciler ayrıca, aldıkları ürünlerle ilgili Garanti Belgesi ve satış sonrasına ilişkin servis hizmetlerinden de yararlanmaya devam edeceklerdir."
Yazıdan anlaşılıyor ki bu problemle ilgili olarak tüketiciler hak ararken Tüketici Kanunu''nun "Ayıplı Mal ve Hizmetler" konusunda getirdiği hükümlere başvurabilecek. Sayın Bakan Tanrıkulu''nun sözlerinden bu madde hükümleri konusunda ön plana çıkan birkaç hususu vurgulamak gerekiyor;
1- 2000 Yılı Problemi ile ilgili sorunlar "Gizli Ayıplı Mal" hükmü çerçevesinde değerlendirileceğinden Malın satın alındığı tarih itibariyle 15 günlük başvuru süresi yerine 2 yıllık zaman aşımı dikkate alınacak.
2- Sanayi ve Ticaret Bakanı''nın sözünü ettiği "Ayıplı Mallar" la ilgili 4''üncü madde hükümleri tüketicinin şu haklarını kapsamaktadır; a) malın ücretsiz olarak tamiri b) yenisiyle değiştirilmesi c) ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimi d) Malın iadesi. Yani tüketici, mağdur olduğu zaman bu haklardan birini talep etmekte serbest olacak.
Ayrıca biliyorsunuz bu köşede her tür tüketici sorunuyla ilgili siz okurlarımıza rehberlik hizmetimiz sürüyor.
Tüketici şikayetlerinden çok onların çözüm yollarını işlediğimiz köşemizi takip eden okurlarımız zamanla kendi sorunlarını kendileri çözecek bilgi birikimine sahip oluyorlar. Bu anlamda deprem bölgesi Adapazarı''ndan bir okurumuzun faks mesajı sevindirdi. Hüseyin Berberler isimli okurumuz göz hastalıkları uzmanı bir doktor. Sayın Berberler muayenehanesinde bulunan autorefraktometre ve non-kontakt tonometre aletlerinin 17 Ağustos depreminde zarar gördüğünü. Okurumuz, bir doğal afet nedeniyle yaşadığı bu mağduriyet konusunda OPTİK MEDİKAL LTD. ŞTİ. yetkilileriyle görüştüğünü ve sonuçta büyük bir duyarlılık örneği gösteren firma yetkililerinin ürünlerdeki sorunu ücretsiz servis hizmetiyle gidererek çözdüklerini bildiriyor. Tabii ki biz de müşterisiyle mutabakat yoluyla anlaşarak sorunu farklı mercilere gitmeden gideren duyarlı firma yetkililerine teşekkür ediyoruz. Konu gerçekten hassas; ortada bir doğal afet sonucu yaşanan problem var ve çözülmesi gerekiyor. Üstelik sorunun sağlıkla ilgili olması da işin bir başka önemli yönü. Bu nedenle vakit geçmeden müşterisinin sorununu sahiplenen firma yetkililerini bu hassasiyetlerinden ötürü kutlamak gerekiyor.
Sahte TSE damgasına dikkat!
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Konya Bölge Müdürü Ahmet Kurter, belge verilen bazı firmaların standarda uygun ürün üretmediğini, kiminin de "sahte TSE damgası" kullandığını belirlediklerini bildirdi. Kurter, Normlara uymayan TSE belgeli firma sayısının çok az olduğunu, ancak hiç olmamasını arzu ettiklerini belirten Kurter aldıkları önlemlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Denetimlerde kurumumuzla protokol yapan bazı işletmelerin standarda uygun üretim yapmadığı görüldü. Bu işletmeler hakkında, ürettikleri malların nevine göre işlem yapıldı. Can ve mal güvenliği açısından hayati önem taşıyan ürünlerde hile yapan işletmenin sözleşmeleri iptal edilirken, diğerlerinde ilk aşamada uyarı veya para cezasıyla yetinildi. İkinci kez aynı hataya düşen işletmeler para cezasına çarptırılacağı gibi, sözleşmelerinin iptali yoluna da edilebilir." TSE belgesi verilen işletmelerin belli periyodlarla denetlendiğini ifade eden Kurter, TSE belgesi alan işletmelerin kurullara uyma zorunluluğu bulunduğunu belirtti.
