|
HAKAN DENEN KRAL

Hakan Şükür''ü ilk defa Genç Milli Takım formasıyla seyretmiştik... Golsüz biten maçta sayısız fırsat kaçırmıştı ama bitmez tükenmez enerjisi ve büyük özverisiyle hafızalarda iz bırakmıştı...

O tarihten bu yana da en yakından takip ettiğimiz, en çok görüştüğümüz, hem futbolcu olarak, hem de şahsiyetiyle çok iyi tanıdığımız bir futbolcu oldu... "Kralı nasıl bilirsiniz?" diye sorsalar, cevabımız tereddütsüz "Çok iyi" olur...

Sakaryaspor''da oynuyordu, Bursaspor''a transfer oldu... Ümit Milli Takım''a yükseldi, bir santrfor olmasına rağmen attığından ziyade attırdığı gollerle ve sarfettiği inanılmaz enerjiyle gözdoldurdu...

Feldkamp döneminde de Galatasaray''a kazandırıldı... Ancak ilk zamanlar büyük bir itiraz vardı bu genç üzerinde... Çünkü Galatasaray, Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak''a alternatif arıyordu ve Hakan Şükür de bu stilde bir oyuncu değildi...

Başka bir hoca olsaydı belki bu baskılar karşısında çok direnmez, Hakan''ı başka takımlara gönderirdi... Ancak Alman Hoca öyle yapmadı... Kendisini riske etti ama Hakan''ı da Galatasaray''a ve Türk Milli Takım''ına kazandırdı...

Hakan Şükür, bir başka Alman, Sepp Piontek''in ilgisine mazhar oldu... Piontek, Hakan''a Ay-Yıldızlı formayı giydirerek büyük bir güven verdi... Hami-Hakan ikilisi Milli Takım formasıyla çok büyük bir çıkış yaptı...

Hakan, Galatasaray''da da Arif''le muhteşem bir ikiliydi... O Arif''e güvendi, Arif de onu sevdi... Birbirlerini ezbere okudular ve takımlarının başarısında başrolü oynadılar...

Galatasaray yönetimi, ne zaman Arif''i göndermek istese karşılarına Hakan dikiliyor ve verim alabilmesi için mutlaka kalmasını istiyordu...

İki Alman hocadan sonra son İmparator Fatih Terim''di Hakan için ve onunla yaptığı kaderbirliği, Türkiye''nin rüyasında göremeyeceği büyük başarıları getirdi...

Hakan Şükür, çok uzun boylu olmasına rağmen, klasik cezaalanı içi adamı olmadı, devamlı hareketli, sürekli deplasmanlı oynadı... Bir sağa bir sola, ileriye geriye, sahanın her tarafında krampon izi bırakan, çok koşan, pres yapan ve rakip defansı dağıtan bir isim oldu...

Onun yıpratmasıyla açılan gediklere sızan arkadaşları gol atarken, O attırmayı tercih ediyordu ve Türk futbolunda "4 kişilik oynayan adam" övgüsünü sıfat olarak aldı... Sonra da goller atmaya başladı ki, ardı arkası gelmiyordu...

Üstüste Türkiye 1. Ligi krallıkları, Avrupa sahalarının en çok gol atan isimlerinden biri olması ve nihayet Milli Takım''ın en çok gol atan futbolcusu olması...

Lefter''i, Metin Oktay''ı, Cemil Turan''ı sollayış ve ardından da Galatasaray formasıyla Avrupa''da 28 gole ulaşarak Hami Mandıralı''yı geride bırakış... Derken bütün krallıklar da onun oldu...

Dünyada en iyi kafacılardan biridir, iyi niyeti ve fedakârlığı sebebiyle, en çok eleştirildiği ayağıyla da en büyük golleri atmayı Allah ona nasip etmiştir...

Hakan Şükür''ün sahadaki performansından daha büyük bir kişiliği var... Onun bugüne kadar şımardığını gören olmamıştır... Nezaket kurallarını hiç aşmamıştır, rakiplerini rencide etmemiştir... En çok övüleceği zaman bile arkadaşlarını incitmemek için arka kapıdan kaçmayı tercih etmiştir...

Burada da çocukluğundan beri onu büyük bir itina ile yetiştiren ve hayat mektebinde okutan babası Sermet Şükür gerçeği ortaya çıkıyor... Sevgi dolu bir aile ve hiçbir zaman konfora yenilmeyen bir Hakan Şükür...

Hiçbir zaman kibirlenmemiş, hiçkimseye karşı böbürlenmemiş, karakterindeki sağlamlık, sadece duygusallığı yüzünden bazan hüzünlü günlerini etkilemiş, zararını da sadece kendisi görmüştür...

Başarısızlıktaki üzüntüsünü duasıyla gidermeye çalışmış, zaferlerin arkasından da şükrünü hiç eksik etmemiştir... Nerede bir hayır varsa da oraya koşarken mümkün olduğunca riyadan kaçınmıştır...

"Torinolu Şaban" diyenlere bile cevap verme gereği duymamış, bugün dünyanın en büyük santrforlarından biri ''Türkiyeli Kral Hakan''ı vizyona koymuştur... Hkan, hem kariyeri, hem de şahsiyetiyle ülkemizin gerçek gururu olmuştur ve de yıllarca da öyle kalacaktır... Çünkü O, Türk sporunun gerçek bir Hakan''ıdır...

24 yıl önce
HAKAN DENEN KRAL
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi