|
BU BİR SPOR YAZISI DEĞİL

Avrupa Şampiyonası finallerinin özellikle Türkiye açısından önemli "siyasi dersler"i de var... Bir kere polis veya asker olmadan asayişin nasıl sağlanacağının en güzel örneklerini verdi bu ülkeler, özellikle de Hollanda...

Finallerde çok çetin geçmeye namzet maçlarda bile polis ortada yoktu, koca müsabakalarda güvenliği sivil görevliler sağlıyor... Ne itiş kakış, ne de arbede...

Herkes istediği gibi tezahüratını yapıyor. En gergin ortamlarda bile polisiye tedbirler yok, seyirci sıkıştırılmıyor. Kendiliğinden sakinleşmesi beklenilen bir ortam...

İnsana değer vermenin en canlı örneklerini gördük... Türkiye''de maçlar için alınan güvenlik tedbirlerini düşünün bir de aynı halkımıza Hollandalılar''ın güvenmesini seyredin... Alkışlanacak, kıskanılacak ve gıpta edilecek bir durum...

Bir bakıma Türkiye devletinin güvenmediği Türk halkına Hollandalılar''ın daha çok değer verdiğini, yüceltip büyük verim aldığını gördük.

Evet Türkiye''ye "polis devleti" damgası vuranlar var... İçişleri Bakanı Sayın Sadettin Tantan, alınmasın. Onun adaleti sağlama konusundaki hassasiyetini biliyoruz.

Bu Türkiye için yıllardır süregelen bir kurulu düzen... Değiştirmek veya şeffaflaşmasını sağlamak kolay bir iş değil...

Biz kendi öz milletine Hollandalılar kadar bile güvenmeyen bir anlayışı anlayamadığımızı izah etmeye çalışıyoruz...

İtalya maçından sonra taraftarımızın öfkesi, eksilmeyen protestoları yüzünden Milli Takım''ımız uzun süre staddan dışarı çıkamamıştı...

Ortalıkta gözükmeyen polis devreye girdi, seyirciyi tartaklamadan, tahrik etmeden kafilemizi yolcu etti...

Eğer bu insanlara "insanca" değer verirseniz, onlar da olgunlaşıyor ve bir süre sonra normale dönüyor...

İşte EURO-2000''deki canlı olaylar... tribünlerdeki birkaç yüzü gülen insan ve gözleriyle seyirciyi yöneten,"kavga" psikolojisini yenen anlayış...

Sporun siyasi olaylara tesiri büyük... Pek çok politik olay, sporla çözüme kavuştu...

Kömünizmi çökerten en büyük sebeplerden birisinin 1980 Moskova Olimpiyatları olduğunu, hür spor kafilelerini gören Sovyet halkının değişimi zorladığını dünya kabul ediyor...

Gorbaçov''un "Glasnost" ve "Perestroika"sı bu arzunun sonucuydu... Yine Batı''ya giden Rus sporcular, kendi ülkelerine dönünce bu özlemi dile getiriyordu...

İşte Hollanda''da da Türk insanının yaşadığı bu tablo, gördüğü muamele ve insanların hizmetine koşan bir devlet yapısı imajı kesinlikle Türkiye''yi de değişime zorlayacaktır...

Spor deyip geçmeyin, spor sayesinde insanlarımız özgürlükleri keşfediyor... Bunu Türkiye''ye de ithal edecek muhtemelen...

Pek bir kritik yok, maç analizi yok ki... Zaten bu bir spor yazısı değildi...

24 yıl önce
BU BİR SPOR YAZISI DEĞİL
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti